Galatasaray ezeli rakibi Fenerbahçe'ye nazire yaparcasına bir başlangıç yaptı Ankaragücü maçına. Başakşehir karşısında oyunu ilk dakikadan tek kaleye çeviren Fenerbahçe, 20 dakikada 3 farklı öne geçmişti. Galatasaray'ın da bu başlangıçtan geri kalır yanı yoktu. Ancak ilk 20 dakikada gol gelmeyince hem taraftar hem de futbolcular oyundan düştü. Bunun üzerine özgüven kazanan Ankaragücü, ilk yarının sonuna dek oyunu dengelemeyi başardı.
İkinci yarıya konuk ekip golle başladı. Ancak Galatasaray, Ankaragücü'nü gol attığına pişman etti. Bu dakikanın ardından üst üste ataklarla rakip kaleyi zorlamaya başlayan sarı kırmızılılar, taraftar desteğini de arkasına alınca skoru çevirmeyi başardı. Bunda Tolunay Kafkas'ın da payı büyüktü. Zaha ile gelen beraberlik golünün ardından Tolunay hoca, skoru korumak adına defansif hamleler yaptı. Böylelikle Galatasaray'ın öne geçmesinden sonra gol ümidi de kalmamış oldu. Maç 2-1 bitti ancak tarihi farkı kaleci Bahadır önledi.
Galatasaray, Ankaragücü karşısında istatistikleri de altüst etti. Geçtiğimiz hafta İstanbulspor karşısında 41 kez rakip ceza sahasında topla buluşan Galatasaray, bu maçta sayıyı 52'ye çıkardı. Ancak iki maçta çıkan gol sayısı 3'te kaldı. Maçın ardından Okan Buruk'a 'bitiricilikle ilgili bir sıkıntı mı var?' şeklinde soru yönelttim. Okan hoca 'İstanbulspor maçı için evet ancak bu maçta kaleci önledi' dedi.
Bana göre Galatasaray iki maçta da rakibi hafife alması nedeniyle oyun planından koptu. Tete ve Zaha, ceza sahasına girer girmez direkt olarak kaleyi düşündü. Keza sonradan oyuna dahil olan Barış Alper ve Halil de bulduğu her fırsatta tabela yapmak istedi. Hatta bir pozisyonda Icardi'ye net fırsatta pas gelmeyince Arjantinli maçın ardından Barış Alper'le pozisyonu tartıştı.
Süper Lig'de Galatasaray ve Fenerbahçe'nin makası iyice açtığını düşünürsek, daha çok tek kale maç izleyeceğiz gibi duruyor. O yüzden teknik direktör Okan Buruk'un özellikle Şampiyonlar Ligi maçları sonrası rakibi ciddiye alma ve konsantrasyon sorunlarını çözmesi gerek.