Dün akşam sahaya çıkan Fenerbahçe ilk 11'ini İsmail Kartal'dan sonra en iyi tanıyan kişi şüphesiz ki Aykut Kocaman'dır. Aslında bu takımı kuran kişi de Aykut hocaydı.
Dolayısıyla Fenerbahçe takımının hem bireysel hem de takım olarak artılarını ve eksilerini en iyi bilen iki kişiden biriydi.
Böyle olunca da Fenerbahçe'nin izin verildiği taktirde oyun hakimiyetini eline aldığı zaman durdurulması çok zor bir takım olduğunu bildiğinden maça önde baskı ile başladı. Mümkün olduğunca Konya kalesinden uzakta tutmaya çalıştı. Maçın hemen başlarında buldukları gol Konya'nın direncini daha da artırdı ve Fenerbahçe uzun süre rakip kaleye gitmekte zorlandı.
Yedikleri golde de kaleci Mert'in büyük hatasını söylememiz gerek. O topa çıkmasının hiçbir anlamı yoktu.
İki tane arkadaşı varken kalesinde kalmalıydı. Çıkıyorsa da o topu uzaklaştırmalı ya da tutmalıydı.
Golden sonraki bölümde doğal olarak Konyaspor takımı savunma anlayışını ön plana çıkarttı. Ve maç bitene kadar canla başla mücadele ettiler. Dün akşamki Konya gibi takım halinde iyi savunma yapan ve çok koşan takımlara karşı ya tempoyu onlardan üst seviyeye çıkaracaksınız ya da baskıya rağmen pas yaparak rakibin yorulmasını sağlayacaksınız.
İkinci yarı Fener tempoyu artırdı.
Oyunu Konya kalesine yığdı. Fakat bir türlü istedikleri gol ya da goller gelmedi. Egemen'in kornerden gelen topa vurduğu kafa Sarı-Lacivertliler'i ümitlendirse de büyük anlam taşıyan 3 puan dün akşam Konya'dan çıkmadı. Sonuçta F.Bahçe son 4 haftada tam 7 puan kaybetti. Ve şampiyonluk yolunda çok büyük bir yara aldı. Artık Kadıköy'de oynanacak G.Saray derbisi tek kelimeyle final anlamı taşıyor.
MAÇIN EN iYiSi ÖMER ALİ
Böyle devam ederse milli takıma kadar yükselir.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ MOUSSA SOW
Çok etkisizdi. Eski günlerini mumla arattı.