Dünkü maçta bir kez daha gördük ki büyük maçları büyük futbolcular kazandırır. Oyunu şenlendirir, tribünleri çoşturur. Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Samet hoca gibi kapris yapmadan yıldız futbolcuları motive ederek takıma kazandırırken Samet hoca ise sanki başkan ve yönetici gibi futbolcusuyla pazarlığa oturuyor. Unutmamak gerekin ki bir teknik adam hiçbir zaman futbolcusuyla para konuşmaz.
Galatasaray takımı Umut'la ilk 15 dakikada içerisinde kaçırmış olduğu gol Beşiktaş'a mücadele hırsı getirdi. Genç Beşiktaş takım ilk 45 dakika iyi futbol oynamadı ama iyi mücadele etti. Çünkü elerinden gelin bu... Beşiktaş'ın attığı 2 gol vardı ancak şut sayısı 1'di. Galatasaray ise Beşiktaş daha derli toplu oturmuş bir kadrosuyla daha göze hoş gelen sonuca giden ve takım oyunu bilen bir düzen içerisindeydi.
2.YARI GERÇEK BEŞİKTAŞ
Beşiktaş ilk 45 dakika içinde iyi bir futbol hücum yönü yüksek bir tempoda bir futbol oynamadı. Kopuk bir film şeridi gibiydiler. Holosko ise kendisine gelen 2 önemli pası hem gol olarak değerlendirdi hem de bundan sonraki maçlarda ise kendisine sağlam yer edindi.
İkinci yarıda sahada adeta başka bir Beşiktaş vardı.
Dirençli mücadelsinin yanında iyi top yapan ve pozisyona giren bir Beşiktaş vardı. Attığı 3. golde Hakan Balta'nın bariz hatasını yine iyi değerlendiren Beşiktaş durumu 3-2 yaptı. Ancak Siyah-Beyazlı ekip, son dakikalarda gelen penatı (hatalı karar) golüyle G.Saray'dan yine kaçamadı.
Beşiktaş 3 kez öne geçtiği maçtan beraberliğe razı geldi.
Maçın en iyisi
Fernandes ve Selçuk İnan iki takımda fark yaratan isimlerdi.
Maçın en kötüsü
Yaptıkları hatalarla ön plana çıkan Hakan Balta ve Melo çok kötüydü.