Tarihi 2 Nisan 2024

Seçim!

SONUÇLARIN şaşırtıcı olduğu ilginç bir seçimi geride bıraktık.
Yıllardır kaybeden bir parti için büyük başarı. İktidar adına bu tabloyu oluşturan gerçekler de vardı. Mutlaka bu sonuçların mesajı alınmıştır.
Güzel olan iktidarın da muhalefetin de seçim sonucunu olgunlukla karşılaması.
Asıl mesele sandığa saygı.
Bizim ihtiyacımız da bu!

***

Kaybettiklerini kazanacak gücü olanlar için her şeyin telafisi var.
Kazananların güçlü durabilmeleri için de yapacakları çok iş var.
Bize düşen her seçimde olduğu gibi sonuçları kabullenmek ve millete hayırlı olmasını dilemek. Sonuçların yan etkilerini politikayla haşır neşir olanlar hesaplasın!

***

Seçim gecesi sosyal medyada yapılan ve ilgiyle izlenen programları gördükten sonra bir an kendimi demode hissettim. Yazdıklarımızın değil konuşulanların değeri böylesine artmışken, "kalemler hükmünü yitirmiş" dedim.
Sonra da değişmemi bekleyen teknolojiye ayak diretmemdeki "nostaljik sadakatimi" hoş gördüm!
Herkes popülerlik pastasından pay alırken, vardır elbet dilimizden anlayan birileri. "Benimki de nostaljiye sevdalı bir delinin hatıra defteri sayılsın" dedim.

***

Çocuklara gözüm gibi bakmayı çocukluğumda öğrendim, o yüzden geçmişe dönük yaşıyorum. Teknoloji çocuklarımızın gözlerine perde çekerken, teknoloji her saniye istediği filmi çekip naklen yayınlarken, ben eczanelere maziyi hatırlatma tabletleri soruyorum.
"Nostaljide bir giydiğimiz ceketi iki yıl üzerimizden çıkarmadığımız için hor görüldük de şimdi teknoloji karşısında çıplak olduğumuz neden görülmez?" diyorum.

***

Ayak izlerimizi de terk etmedik, sahip olduğumuz değerleri de. Hala otobüslerde metrobüslerde büyüklerine yer veren delikanlılar görebiliyorsak, mutlaka babalarıyla bir yerden tanışıklığımız vardır.
Bizler o babalarla birbirimize harika bir çocukluk bağışlamıştık. O zamanlar bizim olan arsalarda top oynarken, geceleri arkadaş ıslıkları çalarken.
"Büyümek çocukluktan uzaklaşmaktır" diyoruz, nostaljik insanları zaman zaman çocukluk masumiyetine davet ediyoruz da koltuk altlarında kıvrılmış bir gazeteyle koşarak geliyorlar.
Onlarla gözlerimiz konuşurken, başka bir şeye asla ihtiyaç duymadım!
Bu da benim seçimim!

MUTLULUK TAKVİMİ
Kuş satın al özgür bırak.
Fırına pide as.
Kendinle yüzleş.
Fanatik olma.
Marka giyimin peşinde koşma.

Kalbinde mahsur kaldım
Odam dört duvar hüzün
Canımın aynasında
Hala su gibi yüzün

Oturup kalıyorum
Yine eski koltukta
Ne geçti elimize
Onca hayal kurduk da

Senden sonra kurudu
Vazoda hüzün gülü
Geride bıraktığın
Sanki yaşayan ölü
Bu ev benim gurbetim

Bu benim sensiz odam
Duvarda gülen resim
Sana ağlayan adam
Hakkı YALÇIN

Pencere kenarındaki çiçekleri sularken gözlerdeki ıslak yalnızlıktır umut.

Hayat adına!
Yavrusuna yiyecek götüren serçelerle empati yapabildiğimizde, ihtimaldir ki birçok şeyi yeniden inşa edebiliriz.
Hayat ölümün kardeşidir ama yine de cesaret verir, ölümden korksaydı asla büyümezdi çocuklar.
Adınıza ağaç dikin, kaç çocuğun geleceğine kök salarsınız kim bilir. Bir kayın ağacı 10 kişinin oksijen açığını giderir, dünyanın yükünü hafifletir.
Kendinizi hafife almayın, hayat hepinize bir şeyler fısıldar. "Dünyanın mutluluğu için ne yaptın?" sorusuna cevap bulmaya bile vaktimiz olmayabilir.
Müzik emekçilerinin haklarını linç edenlerin caka sattığı bir ülkeyiz. Gözleri kanlı ticaretin delikanlı yanı yoktur da müzik emekçilerinin yanında duracak gerçek bir hukuk neden yoktur?