DÜNYADAKİ mal varlığının sadece yüzde 1'i kadınlara ait ama dünyadaki işlerin yüzde 66'sı kadınlar tarafından görülüyor. İşyerlerinde uğradıkları tacizler de caba!
Ne acıdır ki erkeklerden kalan yadigardır kadınları inkar eden yasalar.
Bundan birkaç yıl önce emrinde çalışan kadının kalçasını elleyen ve "fıstık gibisin" diyen kurum müdürünü "babacan adam" apoletiyle yolcu eden mahkeme kararını hatırlıyorum.
Kirli elleriyle gözlerini ovuşturması gereken o müdür, sonraki zamanda kim bilir kimlerde test etmiştir babacanlığını!
"Fındık fıstık hesabı!"
***
İstiklal Caddesi'nde sokak şarkıcılarının yasaklanmadığı dönemde gitar çalıp şarkı söyleyen bir genç kızı hatırlıyorum.
Ekmeğini taştan çıkarırken gitar kutularının içindeki tahıl tanelerini topluyordu sanki.
O tahıl tanelerinden ekmek yaparken ve o ekmeği kazanmak için de sanat yaptığı da ortadayken.
***
Oturduğum mahallede yolumun kenarında tek kolu olmayan kadın mendil satardı da sonra kayboldu. Onun hayata dört kolla sarılmasına duyduğum saygı kadar yaşadığı hikayeyi merak etmiştim de "beni en güzel mendillerim anlatır" demişti.
Hayata verdiği emeklerin final sahnesiydi mendil satmak. Bütün mendillerini satın alsak da o emeklerin karşılığı ödeyebilmek mümkün değilken.
***
Koca ülkede futbolun içine bir kadın hakem sokuldu o da kaçak yolcu muamelesi gördü. Ama kadınların olmadığı futbolda iyi yere açılan tezgahları yıllardır izliyoruz.
Neymiş futbol erkek oyunuymuş!
Erkeklerin gösteremediği cesareti gösterdikleri içindir ki "kadın gibi yürekli" olmak her canlıya nasip olmuyor! O yüzden bazen ölülerini bile geri tükürüyor toprak ana!
***
Bugün Emekçi Kadınlar Günü kutlanıyor.
Erkek şenliklerinden kaçırılmış "senede bir gün" meseleyi halletmese de kadınların haklarını alkışlarla verelim.
Kendi çocuğu ağlarken bile komşu çocuğunun sesini duyan kadınlar.
Bencilliğe yüz vermeyip isimlerini koro hayatlara yazdıran kadınlar.
Haksızlığa karşı sur, erkeklerden bin kere daha cesur kadınlar.
Zorbalığın ve kabalığın tel tel döküldüğü ülkede dilleri dantel kadınlar.
Yavruları uyuşturucu ve fuhuş batağında darmadağın olmuş kadınlar.
Gününüz kutlu olsun.
***
Yolculuktan yeni dönmüş olsalar da insanlık için yeniden yola çıkacak kadar hamarat ve yürekli kadınlar.
Bütün canlıların can taşıdığını bilen ve o cana saygı gösteren anaç kadınlar.
Acılara rağmen ah etmeyen, alın terinden gayrısına tamah etmeyen kadınlar.
Üniversiteyi bitirdiği halde işsiz gezerken, dolandırıcı bir sosyal medya fenomeni kadar değer görmeyen kadınlar.
Sadece 8 Mart'ta değil her gün saygı duruşunu hak eden emekçi kadınlar.
Gününüz kutlu olsun.
MUTLULUK TAKVİMİ
Sen bir ağla ben iki
Ayrılık ne ki
Kalbimizde yemindir
Dilimizdeki
Uykusuz gecelerin
Elbet bir bildiği var
İki delinin yolda
Kaldığı nerede vaki
Hasret yolları tarar
Rüzgar üstümü arar
Bu şehirde senin kadar
Sevilen kaç kadın var
Hakkı YALÇIN
Toprağa "ana" denmiş de niye "baba" denmemiş acaba?
Kanalizasyon!
Parasından başka hiçbir şeyi olmayan aptal erkekleri bulup, aşksız evlilikten çocuk yaparak nafakayı kapan kadınların "emekle" ilgileri yoktur, "para yemekle" vardır.
Onların kutlanacak günleri de yoktur. O yüzden böyle bir günde bir duvar yazısını önlerine koymak daha anlamlı olur. "Makyajınla marka giysilerinle güzelim diye övünme.
Yollar da pırıl pırıldır ama altından kanalizasyon geçer!"