***
Çaldığın kapılar açılmadı diye sen de başkalarına kapını kapatıyorsan, içindeki bencilliği açık ediyorsun demektir. Anahtar cümle; "senin gibilerden çok var!"***
Gerçeği kendine bile itiraf etmekten korkuyorsan başkalarına sır vermenin bir yararı olmaz. Ancak kendini ele verirsin!***
Şimdiki zaman şartlarına yenilmeyen bir kişiliğin varsa, çocukların üzerini aile yadigarı geleneklerle ört asla üşümezler. Hiçbir zaman kara kara da düşündürmezler.***
Birilerinin gözünü oysun diye beslediğin kargaların varsa, kendi gözlerini korumak için gözlük taksan da fark etmez. Başkaları da kargalarının gagalarını bileyliyordur!***
Yaşadığın ilişkilerde sonuca varamıyorsan nedenlerle keyif bul. En basit test sorusunun altında bile cevap olarak 4 şık vardır.***
Ağız alışkanlığıyla sık sık kullandığın kavramların üzerinde bu kadar durma.Kabul etmeyenlerin kapısına fikrinin ince gülünü bırakmanın da bir anlamı yok.
Çünkü inatla barbarlık arasında bir adımlık mesafe vardır.
***
İçin sıkılırsa bir dostunu ara, birinin omuzuna yaslanmaktan da korkma.Ama öyle bir omuz bulabilme ihtimalini çoğaltmak için sendeki omuzun vefasını sorgulamayı da unutma.
***
80 yaşını aşan estetik harikası ünlülerinin 'gerginliğine' saygı göster.Estetik olmayan gerçeklere de boşuna kafa yorma.
***
Karalık adamlara gerçeklerin penceresinden bakman için aydınlık bir ruha sahip olman gerekir. Ayrıca sistemden nemalanmayı reddeden okkalı bir yüreğe!***
Aptal zenginlerden nafakayla kafa koparan magazin ünlülerini takip etmekle nasıl bir üretime katkı sağladığını bilmiyorsan, sosyal medya seni ele geçirmiş demektir.***
Bir insanı sizi sevdiği için seviyorsanız bu bir alış-veriştir! Bir insandan korktuğunuz için saygı gösterdiğinizi sanıyorsanız bu da zavallı bir gösteriştir!***
İçindeki çocuğu hırpalamak kendi tasarrufunda olabilir ama bedelini ödemek zorunda olduğunu da unutma.
Çocuk kalma hevesini kaybedenlerin yaşama hevesi kursağında kalır.
İçindeki çocuktan esirgediğini de elini eteğini öptüğün büyükler alır!
MUTLULUK TAKVİMİ
En çok neyi özlüyorum
Biliyor musun
O çocuk ellerini
Bana baktığın zaman
Aklımı alan gözlerini
Bizim aşkımızın
Tarifi yoktu
Benzersiz sevmiştik
Birbirimizi
Nasıl kazandıysak
Öyle kaybettik
Şimdi kim arar
Kim bulur izimizi
Bildiğini okur zaman
Kader bize düşmanmış
Biz bile ayrıldıysak
Demek ki aşk yalanmış
Hakkı YALÇIN
Ne kadar çok kötü insan ve ne kadar çok harcanan çocuk. Bu mudur dünya?
Kalp atışı!
Çıngıraklı yoğurtçular vardı eskiden. Koca bir tepsi içinde yoğurt satarlardı da kaymağını mahallenin çocuklarına verirlerdi. Çocuk ve yoğurtçu arasındaki bağlantının öznesi çocuklara verilen değerdi.
Her şeyden önemlisi de katkısız açık yoğurtların ambalajlı yoğurtlardan bin kere sağlıklı olduğuydu.
Ekmeğin gramajıyla oynandıktan ve paranın özne olmasından sonra her şey bozuldu. Peynirlerin içinde katı yağlar, süt diye yutturulan buzağı maması, patates ne ararsanız mevcut.
Zeytinler boyalı. Yüreklerde biriken kir gıdalarda mı birikmeyecekti? O yüzden ahlaksız tüccarlığın tutturduğu ritim insanların acımasızca harcandığı sistemin kalp atışlarını sağlıyor.