Hangi zengin bir çocuğun çözülen ayakkabısını bağlamak için eğilecek ruha sahiptir?
***
Hangi zengin çocukların hakkını savunabilmek için gemileri yakmayı göz alır?Bir koyup bin almak varken!
Hangi zengin haram kazancı için kendine tutuklama emri çıkartabilir?
İçindeki çocuğun yargıçlığıyla!
***
Hangi zenginin çocukluğundan bir gün alabilmek gibi bir derdi olur ki!Kaç yaşında olursa olsun, kaç parası olursa olsun; bir zengine harbiden zenginlik katan tek gerçektir çocuk hali!
***
Hangi zenginin vapur yanaşmadan iskeleden atlayan çocuk cesareti mevcuttur?Ölüm korkusuna gebe yaşarken!
Hangi zengin gazete kağıdının üzerine serilmiş peynir ve üzümle bir öğlen yemeği düşler?
İçindeki çocukla baş başa!
***
Hangi zengin eline gitarını alıp, gün doğmadan önce "güneşi uyandırmaya geç kalmamak için acele etmeliyiz" diye düşünür?Hangi zengin kolay paranın peşine hafiye tutarken çocukların kurduğu masum cümleler içinde zengin kafiye arar?
***
Hangi zengin meraklı bir kalabalık gördüğü zaman, başını derde sokma korkusundan uzak, çocuk gözlerle olayı yakından inceler?Bir zenginin kalbi deniz görüyorsa yatları da görüyordur, geceleri rüyasında bir kere olsun yoksul çocukların hayatlarını görüyor mudur?
***
Hangi zengin yerde yatan bir çocuğun umudunu ayağa kaldırmak için, içindeki çocuğun ricasını yerine getirir?Adam olup da!
***
Yaş günü pastasının mumlarını bir nefeste söndüren hangi zengin, haksız kazançla binlerce insanın ocağını söndürdüğünü düşünür?Her doğum gününde!
***
Zenginler içlerindeki Brütus'u arayacaklarına, içlerindeki çocuğu arada bir diğer çocuklarla tanıştırsınlar.
Özellikle yoksul çocuklarla!
O zaman gerçekten zengin olurlar, paraları oldukları için değil.
Hiç söylenmemiş
Şarkı gibiydi
Karanlık dünyamda
Yanan ışıktı
Uçardı kuş gibi
Mavi göklerde
Baharı severdi
Bana aşıktı
Tüm çiçekler gibi
Masum masumdu
Göklere uzanan
Bir sarmaşıktı
Bakardı ardımdan
Gözleri yaşlı
Yağmuru severdi
Bana aşıktı
Hakkı YALÇIN
MUTLULUK TAKVİMİ
Film şeridi denilen hayat bazı sahneleri gerçekten yeniden yaşatıyor.
HINCAL ULUÇ
Rahmetli Hıncal Uluç'u okumaya üniversite yıllarımda başlamıştım.
Özel bir kalemdi, kendisinde diğerlerinde olmayan bir şeyler vardı, o yüzden peşini hiç bırakmadım.
Aykırıydı, edebiydi, insancıldı.
Türk medyasında her renkte yazan bir gökkuşağıydı.
Pandemi öncesinde kendisiyle asansörde karşılaşmıştım da "her gün yazılarını okuyorum" demişti "ama arada keyifli bir şeyler yaz!" O sözünü kenara yazdım ve ne zaman hayali de olsa keyifli bir şeyler yazarken aklıma Hıncal Uluç gelir.
Tanıdığım en keyifli adamdı.
Mekanı cennet olsun.