Henüz 26 yaşındaydı ve kansız dünyanın ürettiği bir virüse kurban gitti.
Onurluydu vicdanlıydı ama bu topraklarda bu gerçeklerin hükmü yok.
Korunurdu, maskesini çıkarmazdı ama bunlar da yetmiyor yaşamak için.
***
O sırada emekli askerler açıklama yapmıştı da medyada yer yerinden oynuyordu."Sivil ya da askeri bütün darbelerin canı cehenneme" dedim.
Kim duyar ki?
12 EYL 80 plakalı tanklarıyla gençliğimizi ezenler mi, FETÖ'nün darbe özlemine yataklık edip hala gururla gezenler mi?
***
Sevdiklerimizi kaybederken hayatı daha derinden sorguluyoruz.Hala kötülük yapmaktan keyif alanlara bakıyorum ağızlarını kanla çalkalayanlara!
Şimdiye kadar insanlık adına bir kere karanfilli cümlelerini duymadım.
"Kötülük mü iyilik mi?" konulu bir anket düzenlense kötülük açık ara önde gider biliyorum.
Eskiden delikanlılık önde giderdi de böyle gerçeklerin anlamı kalmadı.
Varlığı fark edilmeyen güzelliklerin yokluğu da kimseyi ilgilendirmiyor.
Televizyon dizilerinin toplumu nasıl bilgilendirdiğini görüyoruz.
Eli silah tutan ve kadınları katleden erkek modellerini başrole taşırken!
Sevgisiz cümlelerin üzerinde tepinenlerin sırtını sıvazlarken!
***
Paranın her şeyin önüne geçtiği bir ülkede insanlık kimsenin umurunda değil."Hak yemek maddi açıdan ayakta kalmayı sağlayabilir ama manevi açıdan ayaklar altında olmanın vebali ne olacak?" diye kaç kere sordum.
Cevaplar hiç değişmiyor, "sen canını sıkma Hakkı kardeş biz böyle iyiyiz!"
***
Genç yaşta hayatını kaybeden delikanlının annesinin ve babasının ciğeri yanıyordu ama kötülerin el üstünde taşındığı bir dünyada güzel insanların ölüsünün de dirisinin de anlamı yoktu.O yüzden bizim de böyle güzel insanları yüreklerimizde yaşatmaktan başka şansımız yok.
Yaptıkları kötülükleri saymaktan başka hüneri olmayanları biz niye sayalım. Üstelik üstlerindeki kan kokuları buraya kadar geliyorsa!
***
O delikanlının cenazesi kalkarken bir arkadaşım "hayatın penceresine en son neyi yazdın?" diye sordu.
"Son kullanma tarihi gelecek olanlara not yazdım" dedim; "ölüm sizleri de kapıda bekliyor." Çünkü biliyorum ki insan yaşarken de çürür.
Hele yüreğinde vicdan taşımıyor da bu kadar kötülük taşıyorsa!
Mutluluk Takvimi!
Bir zamanlar can bildiğin
Yabancıyla bir tutulur
Adına yemin verdiğin
Unutulur unutulur
Nerde gözlerde tütmeler
Kapıyı vurup gitmeler
Sabahı sabah etmeler
Unutulur unutulur
Vefa bilmez hiçbir veda
Yorgun güneş vurur cama
Unutamam dersin ama
Gözün gibi bakanlar da
Yananlar da yakanlar da
Unutulur unutulur
Hakkı YALÇIN
Bizler kuş seslerinden yanayız silah seslerinden değil.
Fırsatçılara!
Haber geldi, bu bahar yılanlar gömlek değiştirmeyecekmiş.
Dolar fırsatçılarının yaptıkları zamları protesto etmek için!
Yüzde yüz dana eti diye satılan ama içinden eşek eti ve kanatlı eti çıkan sucuk ve sosis markalarının sahiplerine sormaya bile gerek yok. Çünkü onların insanlığı yüzde 1 bile değil!