Ortak çağrı; "şiddeti durdurun!" Çünkü bu ülkede çakalların kan dökme ihtiyaçları en kolay kadınlarla karşılanıyor!
Ne acıdır ki doğal karşılanıyor artık.
Bu yazı o çakallara isyan eden bütün kadınlar için yazılmıştır.
*****
Deniz kenarında yaşamak gezintisine çıkan bir kadını öldürdüler gördüm.
Suçu martıların üzerine attılar.
Bir martıya kelepçe taktılar adamlar kan içiyordu. Denizden sükseli tekneler geçiyordu durdular.
Katilleri işaret ettim "kuru iftira" dedi katiller, ıslanmışlardı.
Martı hala kelepçeliydi ama yemin ederim kadını onlar vurdular.
*****
Soysuz bir televizyon dizisi izlemiştim sanki. Adamların ellerinde telefonları vardı, sosyal medyada takipçileri çoktu.
Kadın kendi halindeydi adamlar kadını kendilerine çekti!
Kadının asaleti erkeklerin soysuzluğuna benzemediği için kadın kendini adamlardan uzağa çekti.
"Zaten ölecekti" dedi bıçağı saplayan adam, hala bıçağındaki kanı yalıyordu.
*****
Bu cinayet katilleri rahatlatmaya yetmemişti, biri "denize atmalıydık" dedi. "Boş ver" dedi diğeri, "imzamız karada görsünler!" Her birinin yüzünde ölmeden önce çırpınan kadının tırnak izleri duruyordu da hepsi kudurdukça kuduruyordu!
Martı hala kelepçeliydi.
*****
Eskiden Sarayburnu'nda kendini denize atanları kurtarmak için hayatını tehlikeye atan yürekli adamlar geldi gözümün önüne.
Nasır tutmuş bir düşü uyandırdım ama nafile.
Seyirci erkekler "ne işi varmış?" dediler, "kadın haliyle deniz kenarında!" Katillerin pabuçları bile dil çıkardı bana. O kadar delil koydum önlerine ama yetkililer martının kelepçelerini çıkarmadı.
*****
Şiddet mevsimindeydik.
Bağırsak solucanları sırf erkek ismi taşıdıkları için kendilerine erkek süsü veriyorlardı.
Silahları vardı kendilerine arka çıkan sosyal medya çakalları.
Ardı arkası kesilmiyordu kadın ölümlerinin.
Güzelliklerin talan mevsiminde denizlerin kıyıları sökülüyordu artık.
Denize atılan iyiliklerden kalmamıştı da kadınlar atılıyordu denizlere!
*****
Kadınlar için oynanan oyunlar her yerde aynı. Martıların denizlerin üzerindeki çığlıkları da kendilerine atılan simitler için değil.
Onlar insanları işaret ediyorlar.
"Arkanızdan gelen hiç kimseye güvenmeyin" diye.
"Hele önünüz denizse!
Hele kadınsanız!"
KİM BİLİR KİŞİ!
İstanbul'da 2017 yılının ilk dakikalarında Reina adlı gece kulübünde terör örgütü DEAŞ'ın saldırısında 39 insan can vermişti.
Saldırıda ölen Reina'nın güvenlik görevlisi Fatih Çakmak'ın ailesinin açtığı davaya 1.5 yıl sonra olay yeri keşfi için bilirkişi atandı.
Ortada Reina diye bir kulüp kalmamışken, hukuk için kayıp ilanı vermek de bize düşüyor.
Mutluluk Takvimi
Sol anahtarının
İçinde
Bir yer buldum kendime
Şarkılarım hüzünlü
Sırlarımı açığa
Vuruyor şiirlerim
Bazen ruhta acın
Bazen tende
Bunlar aşkın yan etkileri
Geçer diyorlar
Öyle umuyorum
Neyse söyle bakalım
Şarkılar bende
Haberler sende
Hakkı YALÇIN