Kaç defa onlar için gökyüzünde lunapark kurdum.
Zulamda o kadar çok masal vardı ki.
Kitaplar bile yetmedi de gerisini kendim uydurdum.
***
Kemalettin Tuğcu'nun kitaplarıyla başladı okur yazarlığım.
Sonra Nazım Hikmet sonra Ernest Hemingway, Dostoyevski.
Amerika sevmezdi bizim gençliğimizin kitapları. Bazen ziyaretime geldi eli silahlı ateş üfleyen ejderhalar!
"Ömrümü yaktınız kitaplarımı da yakın" diye! Hepsini içeri buyurdum.
***
Ne zaman aransam hep adresimde bulundum da sadece çocukların gözlerinde kayboldum.
O yıllar bu ülkenin gençliğine ve geleceğine haciz koyuyordu dönemin Amerikan uşağı postallılar!
İsyan ölüme hasreti miydi insanın?
Yoksa inadına direnişi mi ecele?
Ekmeklere kan doğrandığını bilirim.
İnsanları ezenlere karşı öfkemi duvar yazılarıyla doyurdum.
***
Gençliğimde Amerika'nın Ortadoğu'dan sorumlu CIA Şefi vardı;
Graham Fuller. Karıştırdıkça karıştırdı ülkemizi, bizleri birbirimize kırdırdı.
Ajanların ülkemize gelmesine gerek kalmadı sonraki yıllarda.
Uzaktan kumandalı teknoloji, doları tahteravalliye bindirdi.
İstediği zaman yükseltti, istediği zaman indirdi. Ben zaten gençliğimde Amerika'nın adını ihanet koydum.
***
Ama asıl kötü olan bizler kendi içimizde bütün olamadık.
Kaç zamandır sevgisizlikten bir mahşer kuruluyordu yüreklerde.
İki kaşının arasına silah çatıyordu aynı toprağın çocukları.
Haritamıza ve geleceğimize göz dikilirken, kaç kere açık yürekle sordum.
"Nereye gidiyorsun sevgili yurdum?"
***
Bizim başka bir ülkemiz yok.
Burada doğduk burada öleceğiz.
Güneş her gün yeniden doğuyor nasılsa. Sabahın ilk ışıkları vuruyor camlara. Ellerini ovuşturanlara inat bütün saatleri çocukların geleceğine kurdum.
"Dolarmış dolmazmış!" ekonomik yaptırımların canı cehenneme!
Çocuklarımızın aşkına.
Adını umut koydum.
İtibar (!)
Doları çok sevenlerin başını döndürür hayat.
Parasından başka bir şeyi olmayan bazı işadamlarının hikayeleri dolaşır dillerde.
Onların paralarıyla yazdığı tarihleri vardır ya, magazin dünyasındaki tarifler de onlara uygundur!
"Jartiyerli patronlar!" Bu meseleden çıkan sonuç.
Para her zaman itibar kazandırmaz insana.
MUTLULUK TAKVİMİ
Bir umut benimkisi
Bir umut onu bulmak
Bu aşk hikayesini
Onunla tamamlamak
Ne düşlerimiz vardı
İki oda bir mutfak
Nasıl da istiyorduk
Evlenip mutlu olmak
Ne zaman ki kaybolsam
Beni arar bulurdu
Dururdu vazolarda
Aşkın hüzün gülleri
Gecenin bir vaktinde
Tek tesellim olurdu
Okşardı saçlarımı
Onun çocuk elleri
Hakkı YALÇIN