Hukukun yırtıklarını dikebilmeyi çok isterdim.
Ama dikiş tutmayan yaralar vicdanları yaralıyor sadece!
Ve bizlerin vicdan yargıçlığından başka gücü yok!
O yüzden sadece yazıyoruz!
Suya yazar gibi!
***
Bir soysuz düşünün, bakkal dükkanında kafayı bulmuş, müşteri olarak dükkanına gelen 15 yaşındaki kıza tecavüz ediyor ve aldığı ceza sadece 7 yıl.
Bir ortaokul müdürü düşünün okul bilgisayarından porno izlediği tespit ediliyor hala görevde.
Bir rehberlik öğretmeni düşünün, kadın öğretmene cinsel tacizde bulunuyor, mahkemeden 1 yıl 8 ay ceza alıyor hala eğitimin içinde!
"Çocuklarımızı bunlardan nasıl koruyacağız?" diye haykırıyorum da kim duyacak?
Okula soruşturma için gelen müfettişler birer soru işareti.
Onlara buradan haykırıyorum!
"Siz kimden yanasınız?
Çocuklarımızdan mı, pornocu ve tacizcilerden mi?" Milli Eğitim Bakanlığı'nı göreve çağırsam sesim gider mi?
***
Küçük çocukların barındığı bir evi ziyaret ettim geçenlerde.
Bir öğrendim ki o çocukların çoğu aile içi ilişki kurbanları!
Dayısı babası olmuş!
Hangi oyuncak o çocuklara çocuk olduklarını hatırlatır?
Dizginlenemeyen şehvet bu kadar alçak eylemlere imzasını atarken, bu ahlaksızlık depreminin yıkıntılarını, büyüdükten sonra o çocuklardan esirger mi hayat?
***
Soysuzluklar altın devrini yaşarken, yeni yılda bu ahlak açığını nasıl kapatacağız?
Nasıl dikilecek hukukun yırtıkları?
Hangi yasa bunların karşısına dikilecek de, soysuzluklarının önünün kesilmesi için umutlu düşler kurabileceğiz?
Çocuklarımızı okullara ve bakkallara rahatça gönderebileceğiz!
***
Kalbi kasıklarında atan soysuzlar için var gücümüzle haykırıyoruz ama.
Hırsız çakalların bile korunduğu bir ülkede yaşıyoruz artık.
Onların kravatlı yakasını bırakan hukuku bildiğimiz içindir ki!
Bizimki suya çivi çakmak!
Boşlukta yankılanan sesimizi dinlemek!
TEK SERVET!
Parayı bulmaktan başka amacı kalmayanları gördüğüm zaman.
"Hayatın acelesi var" diyorum, "geç kalmadan katılın karnavala!" Yaşımız icabı biraz tecrübemiz oluştu ya, "ama...." diyorum, "Gerçek dostlarınızla birlikte olmayı bıraktığınız anda bütün dengenizi kaybedersiniz. Yani tek servetinizi!" Noktayı koyuyorum.
"O yüzden para için bu kadar paralamayın kendinizi!"
MUTLULUK TAKVİMİ
Biz düşen yıldızları
Gökyüzüne yamardık
Biz çaresiz aşkımıza
Bakıp bakıp ağlardık
Demek bu kadarmış
Gücümüz
Kader meleklerine
Buyurulur
Biz bitirdik bu aşkı
İkimiz
Üçüncü şahıslara
Duyurulur
Her nefeste kalbim sızlar
Sanki dün gibi özlerim
Seni kimlere anlatsam
Mendil arıyor gözlerim
Hakkı YALÇIN