Tanıdığım doktor arkadaşım var, geçenlerde çocuklara yönelik tecavüz olaylarını anlattı da kahroldum.
Aile içi tacizlerde akıl almaz hikayeler, ya utançtan ya korkudan saklanan gerçekler.
Gazetelerde de okuyoruz birçoğunu.
O haberlerin ardından kalan tek gerçek.
Onlara çocukluklarından bir eser bırakmamak!
Çünkü çocuklar adına başlamadan biten yenilgilerin adıdır taciz.
Ömür boyu süren!
***
Bir amca 14 yaşındaki yeğenine tecavüz ediyor da, ailenin baskısıyla tecavüze uğrayan genç kızın ifadesi değiştiriliyorsa.
Aile içi tacizin önü açık demektir.
Asıl mesele burada başlıyor.
Kendinden olan ahlaksızı korumakla!
Ve çakallığın damarında kuduran kanı durdurmamakla!
***
14 yaşındaki kız çocuğunun tecavüze uğramakla aldığı darbenin ardından sığınacağı hiçbir yetkili gerçek yoksa.
"Anne beni yeniden doğur" demeyeceğine de şüphe yoktur.
Annenin babanın gözlerini yumduğu yerde, o kız çocuğunun uyanacağı sabahları da kalmayacaktır artık.
İnsanlara zerre kadar inancı da.
"Yaşayan ölü" olmasında sakınca görülmeyenin, sokaklarda nasıl göründüğünü söylemeye de gerek kalmayacaktır!
***
Köşe başında bekleyen engerekleri var mahallelerin. Bu defa salyalar sokaklardan akmaya başlayacaktır.
Kansızlık; 14 yaşında yara almış küçücük bir kıza, "yeni biri yola düştü!" gözüyle bakarken.
Anonslar hazırlanacaktır!
"Çayda çıra, bizde sıra!"
***
Birkaç yıl öncesindeki Siirt'i hatırlıyorum, bilmem kaç kişilik tecavüz ordusu ufacık üç kız çocuğu için sıraya girmişti. O davalarda aklananlar ve saklananlar, bugün yaşananların sebebi ve cesaret kaynağıdır.
Saldırıya uğrayan o kız çocukları kim bilir nasıl büyüdü? Ve kimlerin boynuna büyüdü günahları?
***
Görünen o ki, taciz edenlerin alenen korunduğu bir düzende bu dram bitmez!
Sokaklarda ip atlaması gereken kızların üzerine atlarken abazanlar!
O çocuklar nasıl korusunlar kendilerini?
***
Uğradıkları saldırıdan sonra kirli bir isim takılıp atılırken sokaklara.
Çakallığın hammaddesi olarak görülüyorken bedenleri.
Sahte viski!
Geçenlerde bir taksiye bindim.
Bagajadoldurulan viskileri İstanbul'un çeşitli Tekel bayilerine satmak olan İranlı müşterisini iki kat fiyatla taşımış.
Merak edip sormuş. "Bu viskileri nereden alıyorsun?" İranlının cevabı korkunç. "Kendim imal ediyorum. Ve bayilere ucuz verdiğim için onlar da seve seve alıyorlar." İçki üretim mekanı; Şirinevler'den Bağcılar'a çıkan yolda Papaz Köprüsü'nü geçtikten sonra bir iş merkezinin altı.
Mutluluk Takvimi
Acının gömleği
Üstümden çıkmaz
Hayata borçluyum
Hesabım tutmaz
Adresim sevdaydı
Kapım çalınmaz
Vay benim gençliğim
Vay benim ömrüm
Hasrete kuruldu
Bütün saatler
Vuruldu içimde
Sevda kuşları
Ayaz gecelerde
Fayda etmiyor
Vefasız ellerin
Dokunuşları
Hakkı YALÇIN