Dün geceki sonuç, ilk yarıdaki Fenerbahçe'nin savunma hatalarıyla, ikinci yarıdaki Fenerbahçe'nin teslim alma gücüyle, Adanaspor'un beraberliği temsil etme gücü arasında kalan gerçeğin yansımasıdır. Gecenin eyyamcısı hakem Serkan Çınar'ı da sonuca dahil etmeliyiz.
Adana kalecisi "Itandje"yi de.
***
Aslında Fenerbahçe'nin maçın başındaki içe dönük sistemine ve kadro anlayışına şaşırdım.
Fenerbahçe orta alanındaki boşluğun Adanaspor'a bindirme kolaylığı sağladığını görünce, "Adana tedarikli gelmiş" dedim.
Kjaer'in yokluğunun getirdiği "kaybolan savunma derinliğini" de katınca, yenilen gole baktım da, Fenerbahçe adına sezon başındaki "korku platosu yeniden sahneleniyor" diye düşündüm.
***
Saha kenarından beklediğiniz hamle gelmediği zaman, "B planını" takımın içindeki sistem üretir.
Fernandao'ya top şişirmekle, Lens'le son çizgiye kadar gelip rakip savunmayı paniğe sürüklemek arasında çok şey gizliydi de öyle bir pozisyondan gelen karambolde Fenerbahçe'nin beraberlik golü geldi.
Ama Mehmet Topal'ın sakatlığı bütün planları yine altüst etti.
Yenilen gollerde Neustadter gerçeğini de işaret etmeliyim. Paspasın üzerine bırakılmış anahtar gibiydi.
***
İkinci yarıda takımın var olma sebeplerini oluşturanlar, iki puanın yok olma sebeplerini de araştırsın.
Bütünlüğü bozan ferdi arızalar kadar, hakemi de işaret ederek tabi.
Fenerbahçe'nin yoluna taş koyan adam rolünü iyi oynayan Serkan Çınar ilk yarıda Fenerbahçe'nin net penaltısını vermedi. Gecenin kaderini belirledi. Cüneyt Çakır'ın gölgesi olmakla övünen birinden adaletli bir rol beklemeyin zaten.