Şimdi eğilme yarışında.
Eskiden düşüncesiz adamlar ayıplanırdı.
Şimdi düşünürken suçüstü yakalanmamız an meselesi.
Eskiden dolar karaborsadaydı.
Şimdi demokrasi karaborsada.
Parayı bulduk, özgürlüğü sattık.
Eskiden nüfusumuz azdı, yürekli insan çoktu.
Şimdi çoğaldıkça azalıyoruz.
Hem yürekte, hem ahlakta!
Eskiden askerlerin dürüstlüğüne güvenirdik.
Şimdi birbirlerinin ipliğini pazara çıkaranları görünce, acıyoruz güvenimize.
Eskiden insanlar haksızlığa kafa tutardı, orkestraydı hayat.
Şimdi herkes kendini lafa tutuyor, enstrümantal hayatta.
Eskiden yoksul sofralarda insanlar haksızlığı azarlardı.
Şimdi zengin sofralarında kendini pazarlıyor.
Dürüstlük tedavülden kalkmış eski kağıt para!
Eskiden sükut ikrardı, saygıdan susardı insanlar.
Şimdi suskunluk korku.
Kendinden daha güçsüze gücünün yettiğini göstermek erkeklikse.
Bu ülkede erkeklik çok saygıdeğer bir hal almıştır.
Bu ülkenin hiç bu kadar saygısız, ayrımcı, yağcı cenneti olduğunu görmedim. "Haram yiyerek lüks konaklarda oturanlar, zıkkımın kökünü yesin" cümlesinde saygısızlık varsa.
O saygısızlığın her harfi bana ait.
Türkiye'de onca yazar okudum.
Diğerleri saygısızlık saymasın ama ruhumla saygı duyduğum tek yazar var. "Küçük İskender."
Ondaki yürek ve kalem hünerini başka birinde göremediğim için.
Ya da "tam bağımsız tek yazar" olarak gördüğüm için herhalde!
Eski güzellikleri satan bir pazar olsaydı.
Asla müşteri bulamazdı emin olun.
Şimdiki zaman bunu gerektirdiği için herhalde!
* * *
KUDUZ TEHLİKESİ
Ataköy 11. Kısım'daki kuduz olayını nihayet Bakırköy Belediyesi de öğrendi.
Karantina aracı geldi, kuduz aşısı olan genci buldu.
Ama yapılan hiçbir şey yok.
Kuduz tehlikesi olan hayvan hala ortada.
Herhalde bir çocuğun can vermesini bekliyorlar.
Kuduz aşısının bile bulunmadığı şehirde.
* * *
Özgürlük bir kişinin değil herkesin hakkıdır.
* * *
Ayıkla pirincin taşını. GDO'lu olmasın.
* * *
6 Kasım 2013
Mutluluk takvimi
* * *
Her gece yolumun
Üstünde durma
Aşktan önce ekmek
Derdim var benim
Ateşten gömleği
Giydirme bana
Senden önce hayat
Kavgam var benim
Dilimde dolanır
Yanık bir türkü
Sırtımda hayatın
En ağır yükü
Boşalır gözlerim
Yalnızlıklarda
Benimki kimsesiz
Garip bir öykü
Hakkı YALÇIN