Neden, yaşlandıkça kirlenen insanlar, büyüdükçe suya sabuna dokunmaktan korkarlar?
Neden, bataklıklar kendilerine ait olmayanı geri verir de, insanlar kendilerine ait olmayanı cebine indirir?
Neden, suçlayacak birilerini arayanların, suçlu olma ihtimali görmezlikten gelinir?
Neden, 1970'lerdeki yazar sorumluluğu, 1980 sonrasındaki yavşak sorumsuzluğuyla yer değiştirmiştir?
Neden futboldaki fanatizm medyada hararetle tartışılır da, siyasetteki fanatizm alkış toplar?
Neden sansürün her türlüsüne karşı durduklarını açıklayanlar, kendi düşüncelerinden gayrisine sansür uygular?
Neden, kendi halindeki insanların isyanı yasaklıdır da, onların yaşama hakkı, kendilerini tanrı sayanların tasarrufunda saklıdır?
Neden birileri ekranlarda ülkeyi ayağa kaldırır da, televizyon izlerken zehirlenen çocukları hastaneye kaldırmazlar?
Neden oy birliğiyle yeni bir demokrasi isteyenler, elbirliğiyle kutuplaşmayı oluşturur?
Neden televizyon dizilerinde bir tane bile Sadri Alışık yoktur da, çakal kahraman çoktur?
Neden çocuklarımızı vatan sevgisinin beşiğinde sallayan düzen, onlara genç yaşında tabut ısmarlar?
Ve neden cevaplarını bildiğimiz soruları, sormaktan bile korkar olduk?
Neden?
* * *
VESAİRE... VESAİRE...
Halis Atış, 27 yaşında bir işçi... İstanbul Kartal'da, "evet" yazılı brandanın parçalanması üzerine, yenisiyle değiştirmek için çalışan bir işçi. Önceki gün, yeni brandayı asacak vinci beklerken, yol kenarında duran eski brandanın altında uykuya daldı. O sırada vinç geldi ve Halis Atış'ın üzerinden geçti. Ölüm onu uykuda yakalarken, "fazla mesai uğruna" uykusuz kalan gencin, 6 ay önce doğan bebeği, 4 aydır kuvözde yaşam mücadelesi veriyor. Ölüm boşuna uykuya yatırmıyor, böyle kadersiz babaları. Onları görmek için, böyle ölmeleri gerekiyor belki de...
Tesadüf bu ya.. Tam o sırada... Pakistan için toplanan para ve ilaç yardımını götürmek üzere 56 kişilik heyet Pakistan'a gidiyor. Yanlarında Muazzez Ersoy, Caroline Koç, vs... vs...
* * *
MUTLULUK TAKVİMİ
3 Eylül 2010
Merakını kontrolde tut.
Evin içindeki resimlerin yerini değiştir.
Yoksul çocuklara bayramlık al.
* * *
Bu akşam giderken
Sessiz sedasız
Son bir defa dönüp
Yollara baktım
Gözlerimde yaşlar
Dilimde şarkın
Kapına kırmızı
Bir gül bıraktım
Sanma ki dönerim
Artık geriye
Bu sana aşkımdan
En son hediye
Beni hatırlayıp
Ağlarsın diye
Kapına kırmızı
Bir gül bıraktım
Hakkı YALÇIN