Böyle yoksul bir ülkede, işi gücü olmayanların altlarına çektikleri lüks otomobillerin sırrını merak etmeyin.
Oturdukları villaların, alın teriyle ilgili olup olmadığını sorgulamayın.
Ama hiç olmazsa gençleri koruyun.
Uyuşturucu; kullananların beynini uyuşturuyor.
Satanların vicdanını.
Adana'da bir uyuşturucu satıcısının evine polis baskın düzenliyor.
4 kez kaçan satıcı, bu kez uykuda yakalanıyor.
Yapılan aramada evde 20 paket eroin!
Kimbilir kaç yüz tane canın zehri.
Eroinle yakalandıktan sonra, delikanlı geçinen satıcının konuşmalarına bakın.
Anneyi ateşe atmanın soysuzluğuna...
"Anne bunlar ne? Anne bunlar da nerden çıktı? Konuşsana!"
Annenin gözleri konuşuyor o sıra.
Polisler annenin gözlerindeki altyazıyı okurken, gözyaşlarına boğulan annenin acısına daha çok takılıyorlar.
Beyni uyuşmuş bir oğuldan ziyade...
Uyuşturucu satanlar Allah'ı tanımaz.
Uyuşturucu satanlar anasını bile tanımaz.
Onlar parayı tanır.
Cinayeti tanır.
İşin en acı yanı...
Uyuşturucu kaçakçıları her yerde itibar görür.
Galerilerde, alışverişlerde, hatta politikacıların gözünde bile.
Uyuşturucu kaçakçılarının ve uyuşturucu satanların, insanlık tarihinin en ağır cezalarına layık olduğunu söylesek, yasalar da itiraz eder bizlere.
Sistemin soysuz bekçileri de...
O yüzden çakallar cirit atar bu ülkede.
Çünkü...
Uyuşturucu parası olmasa, alışveriş merkezleri de çöker. Ekonomiler de...