Nafile umut!

Eklenme Tarihi 26 Eylül 2025

HABERİ
SESLİ DİNLE

00:00 00:00
Tüm Sesli Haberler

Dünyayı birilerinin güzelleştirmesini bekliyoruz. Nafile umut. Dünya güzel ve asil halini 1970'lerden sonra terk etti. Şimdi bencillikle ve savaşla beslediği sisteme selam çakarken, paylaşımcı yaşam biçiminden söz edenlerin ikiyüzlü hallerine şaşırmıyoruz.

***

İyilerin kazandığı masallarla büyüyen çocuklar, kötülerin kazandığı bir dünya gerçeğini sonradan öğrendikleri içindir ki içe kapanık olmayı seçtiler. Dünya adına zihinlerindeki tüm kuşkular netleşti. "Bu dünya kötülerin dünyası!" O yüzden kendilerine kurdukları küçücük dünyanın içinde mutlu olmaya çalışıyorlar. Çaresizce!

***

Belirlenmiş kurallara uymayan ama mücadele eden çocuklara bakıyorum, onların acıları daha derin. Dünyayı değiştirmek gibi bir güçleri olmadıklarını biliyorlar ama kendilerini de değiştiremiyorlar. Büyüklerin belirlediği sistemde ellerinden ne gelir ki! Düşünceler bile zan altındayken!

***

Mutlu olmak için tek enstrümanın "para" olduğu gerçeğinin yaygın olduğu dünyada, yaşam enerjisini hayatın derinliklerinde arayanlar var. İnancın ve sevginin yolculuğundaki insanlar. Yaşadıkları hayatta kendi doğrularının başkalarına yanlış gelmesinin onlar için bir anlamı yok. Allah'tan başkasına tapmayanlar, dürüstlük ve namus davalarından asla sapmayanlar. Hayatın gerçek kahramanı onlar.

***

Dünyanın siyaseti yalan üzerine, gerçekte savaş ve kötülük. İşin en utanç verici yanı, çocukları bile katleden anlayışın dünyayı egemenliğine alması. Ne acıdır ki manzaraya bile alışıyor insan. Zenginler acıkınca yoksulları yerken, yoksulların acıkınca birbirini yemesi kapitalizmin alışkanlık yapan klasik filmidir, seyircisi de boldur.

***

Dünya terzi dükkanı ölçüyü veren gidiyor. Bizler de boyumuzun ölçüsünü çok kolay aldığımız için ömrümüzden veriyoruz! O yüzden bizlere kalan ölümüne kadar hayat, ruhumuzun derinliklerinde yaşamak. Küreğimizi kendimiz çekmek, bebeklerin kokusunu içimize çekmek. Gerektiğinde ilahi ninniler, gerektiğinde dünyanın özel seslerinden nağmeler dinlemek. Elimizden gelen sadece bu!

***

"Bu sabah da yüzümüzü yıkayabildik, o suyu yüzümüzde hissedebildik" diyoruz da yüzlerini kanla yıkayan Hitler kopyalarına çaresiz kalıyoruz. Ama içecek suyu olmayan Gazze'deki çocuklara bakınca, böyle bir vahşete izin verenlere mesaj göndermekten de geri kalmıyoruz. "Sizin yastıklarınız da kanlıdır, çarşaflarınız da!"


NOBEL ÇÖP ÖDÜLÜ!
Suriye, Irak, Filistin bombalar altında yaşarken, 2009 yılında Nobel Barış Ödülü'nü Amerikan Başkanı Obama almıştı. Ödül töreninde güç kullanmanın haklı olduğunu savunan ve kurduğu cümlelerin içinde 44 kere "savaş", 32 kere "barış" geçen bir Başkan'ın kimden yana olduğu belliyken, katledilen çocukların çığlıkları böyle bir ödülü veren jürinin kulaklarını hala çınlatıyordur eminim. Batı'nın ideolojik yavşaklığına uygun uygun olarak verilen hiçbir ödülün çöp kadar değeri yoktur. Nobel Ödülü o günden beri kan kokuyorsa, bu yıl da yakışan birini bulurlar elbet! Pudralı Trump'ı mesela!