Prof.Dr. Funda Elmacıoğlu

PROF.DR. FUNDA ELMACIOĞLU

sorucevap@vimjo.com
Tarihi 21 Mart 2011

Kutu mu? Şişe mi? Sokakta Dolaşan Satıcının Sütünü mü? Hangisini kullanmalıyım?

Süt memelilerin kendi nesillerini besleyip büyümeleri için salgıladıkları bir besindir. Her memelinin sütü kendi doğurduğu yavrunun büyüme özelliğine uygundur.

Yeni doğan insan yavrusu yaşamının ilk altı ayında tek başına anne sütü ile beslenir. Daha sonraki dönemlerde büyüme ve gelişmesini sürdürmesi için diğer memelilerin sütünden yararlanır.

Süt için kullanılan hayvanların başında inek gelir. Ülkemizde inekten sonra manda, koyun ve keçi de süt hayvanı olarak yetiştirilir.

Süt C vitamini ve demir dışında tüm besin öğelerini içerir. Bu besin öğelerinin arasında kemiklerin gelişimi ve sağlığının korunması için birinci derecede önem taşıyan kalsiyum gelir. Protein, vitamin ve mineraller diğer besinlerle de sağlanabilmelerine karşın, süt ve süt türevleri olmadan kalsiyum gereksinmesini karşılamak çok zordur.

Yeşil yapraklı bitkiler, kurubaklagiller ve tahıllarda da kalsiyum olmasına karşın, bu besinlerdeki kalsiyumdan bedenin yararlanması sınırlıdır. Ayrıca bu tür besinleri bebekler ve küçük çocuklar yeterince tüketemez.

Sütten sonra en iyi yararlanılabilen kalsiyum kaynağı kalsiyumdan zengin maden suyu, sular ve pekmezdir. Günlük yaşamda bunların tüketimleri de sınırlıdır. Bu nedenle süt ve türevleri günlük beslenmede bulunması gereken gruplardan birini oluşturur.

" Süt sağlık kurallarına uygun tüketilirse yararlıdır."

Süt, insan için değerli bir besin olduğu kadar mikropların çoğalması için de ideal bir ortam oluşturur. Süt sağılırken insandan, hayvandan, kaplardan, ahır ortamından her türlü mikropla kirlenebilir. Toplama ve taşıma sırasında da süte mikrop bulaşabilir. Mikrop dışında, uygun olmayan toplama ve dağıtım sırasında süte toz, toprak, yabancı maddeler de karışabilmektedir. Bütün bu süreç sırasında süte bulaşan mikroplar hızla çoğalır. Bu nedenle sütün kullanılmadan önce temiz bir duruma getirilmesi ve hayvandan tüketime kadar sağlık zincirinin uygulanmasına önem vermek zorunludur.

Evinde süt hayvanı olanlar temiz ellerle temiz kaplara sütü sağar, hemen kaynatarak yoğurt gibi süt türevlerine dönüştürür ya da içer. Kentlerde yaşayanların iki seçeneği vardır! Nasıl, ne zaman, nereden toplandığı belli olmayan sokak sütünü alıp kullanmak ya da uygun koşullarda toplanmış ve taşınmış, iyi bir süzme işlemi ile yabancı maddelerden arındırıldıktan sonra ısıtma süreçleriyle mikroplar yok edilerek paketlenmiş sütleri kullanmaktır.

Sokak sütü tülbentten süzülür ve açık tencerede kaynatılır. Bu süzmeyle tüm yabancı maddeler ayrılmaz. Uzun süre aydınlık ortamda kaynatılma ve soğutma sırasında önemli vitamin kayıpları olur. En çok kayıp folik asit ve B6 vitamininde kayıp olur.

Fabrikalarda önce süt denetiminden geçirilir. Bunu birkaç kattan oluşan süzme işlemi izler. Süzme kâğıdındaki yabancı maddeleri gören insan kesinlikle sokak sütü almaz. Daha sonra ısıtma ve soğutma işlemi uygulanır. Bunlardan biri pastörize etmektir.

Süt 80 derecede kapalı sistem içinde 15 saniye ısıtılıp, şişe ve kutulara doldurularak hızla soğutulur ve soğuk ortamda dağıtımı yapılır. Bu süte "günlük süt" denir. Soğutucuda ortam sıcaklığına göre 1-2 gün bekleyebilir. Bu süreçte sadece zararlı mikroplar yok edildiğinden uzun beklerse bozulur. Diğeri dayanıklı UHT denilen süttür. Bu teknikte süt aynı kapalı sistemde 135-150 derecede 2-4 saniye ısıtılarak tüm mikroplar öldürülür. Sterilize edilmiş "tetra pak" denilen uygun kutulara doldurulur ve kapatılır. Bu süt kutu açılmadığı sürece oda sıcaklığında üç ay kalitesi bozulmadan bekleyebilir. Çok sıcak yerlerde 3 ay sonra kalitesinde bozulma olur. Kutu açılınca soğutucuda tutulur. Etikette belirtilen son kullanma tarihine dikkat edilmelidir.

Süt saklama kabı ve poşetleri için tıklayınız!