ABD Kongre Üyesi Bill Keating, Türkiye'yi Batı rotasına sokmak istediklerini ve bu konuda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'yla görüştüklerini söylemiş. Dur bakalım daha neler çıkacak.. ABD, resmen Türkiyede seçime giriyor.
Adamlar, Başkan Recep Tayyip Erdoğanı yıkmak için muhalefetin destekleneceğini, bizzat Bıden'ın ağzından söylemişlerdi. Muhaliflerin masadaki 6+1 liderleri, meğer mutabakat metnini bir Büyükelçiye gönderiyor ve onaylatıyorlar. Yalanlama yok, açıklama yok. Böyle ciddi bir suçlama karşısında dut yemiş bülbül gibiler. Emperyalist yamyamlar, siyasi tarihimizin en derin siyaset mühendisliğine giriştiler. PKK, FETÖ, DHKP/ C'nin yanına, çeşitli siyasi partileri de yerleştirdiler.
O da yetmedi... AK Parti'den parçalar koparmaya, Erdoğan'ı bu şekilde zayıflatmaya, zamanı gelince de devirmeye yönelik senaryoyu devreye aldılar.
Hiçbirinin Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı devirme dışında bir önerisi, cümlesi, tezi, toplumsal gerekçesi yoktur. Ama aslında, Erdoğan'ı devirmek, onların değil, Türkiye'yi durdurmak, Batı'ya kul köle yapmak isteyenlerin planıdır.
Masadakiler arasında bile masanın dağılmasını isteyenler var. Yıkım ekibi tamam da kimi aday göstereceklerinde anlaşamıyorlar. Yok yok kendileri değil; sahipleri fikir ihtilafı içindeler.
Amerika, Almanya başka bir ismi, İngiltere ve yancıları başka bir ismi arzuluyorlar. Asıl amaçları, Başkan Recep Tayyip Erdoğana oy vermek konusunda kafası karışık olanların, önüne envai çeşit seçenek sunarak, Erdoğan'a oy verilmemesini mümkün kılmak olabilir mi…?
Bu nedenle; seçimin ikinci tura kalmasını sağlamak için, herbirinin kendi partisinden aday olması, hala ciddi bir ihtimaldir.
Bu arada; Ümit Özdağ açıklama yaptı. "Mansur Yavaş'ı Cumhurbaşkanı adayı olması için göreve davet ediyoruz.
Zafer Partisi'nin Cumhurbaşkanı Adayı Mansur Yavaş'tır." dedi.
Mansur Yavaş kendisi kabul ettiğini söylemedi ama böylelikle aslında muhalefetin ilan edilmiş bir Cumhurbaşkanı adayı var diyebiliriz. Bütün bunlar olurken, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları, asıl işlerini bırakmışlar gece gündüz adaylık kulislerine dalmışlardır. Ankara ve İstanbul halkı, Belediye Başkanları tarafından terk edilmişlerdir. Ne acı ki böyle yaşamak zorunda kalmışlardır.
İngiltere Başbakanı Ukrayna'da sokaklarda dolaşıyor… Adeta "aman ha sakın barış falan yapmayın, savaşın" diyor gibiydi.
Biden, anlaşma masasına oturulmaması için ağır tahriklere başvuruyor… Ukrayna ve Rusya'yı o masaya oturtmamak için herşeyi yapıyorlar. Buça katliamı, İstanbul'daki görüşmeleri yerle bir etti. Ancak Putin, Avusturya Başbakanına İstanbul'u özellikle ve yeniden bir kez daha vurguladı. Umudumuz Ukrayna ve Rusyanın BATI dediğimiz şeytan ve taraftarlarının dolduruşlarına gelmemeleridir.