Ekonomik teröristler de dövizin değeri üzerinden, ekonomimize saldırıyorlar... Eli kanlı katillerin, silahlı teröristlerin yarım bıraktığı işi tamamlamaya çalışıyorlar. Siyonist Yahudiler ve onların emrindeki finans kuruluşları, ekonomimize, milli paramıza hücum ettiler...
Bu bir savaş... Vatan toprağımız ne ise, milli para ve ekonomik değerlerimiz de odur... Sahip çıkmalıyız...
Başkomutan; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan...
Türkiye'de meydana gelen gelişmelerin hepsi tek merkeze bağlıdır. Adları ayrı... Ama sahipleri aynı aktörler ile karşı karşıyayız. Hedef baygın Türkiye...
Yönetilemeyen Türkiye... İstikrarsız Türkiye'dir... Türkiye'ye, çok uzun süreli ve büyük bir tuzak kurulmaktadır. Bu oyunu bozamazsak, gelecekte savaş Anadolu'da olacaktır.
ABD ve İsrail karşımızdaki güçlerin temsilcisi iki devlettir. Bunlar, bu filmde Türkiye ile dost ve müttefik rolündeler. Gerçekte ise azgın birer Türkiye Cumhuriyeti Devleti düşmanıdırlar.
PROJELERİN DURDURULMASINI SEÇMEN Mİ İSTİYOR?
Malum; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında, yine Cumhurbaşkanımızın kendi tabiri ile, bir yıkım ekibi var. Başlamış büyük projeleri durdurmayı vaat eden bir muhalefet topluluğu...
"Yerli otomobil yaptırmam.
Kanal İstanbul'u yapmam ve derhal durduracağım. Hızlı tren doğru bir yatırım değil. Şehir Hastaneleri'ni durduracağım...."
Bu muhalafet cephesinin her biri bunları söylemiyor mu? Peki, bütün bunları kendilerinden seçmenleri mi istiyor? Yani hızlı tren projesini durdurur iseniz size oy veririz. Ya da;
Şehir Hastaneleri'ni kim kaldırırsa ben ona oy vereceğim...
Yerli otomobil yapmazsanız partinizi iktidara getiririz....
Diyen bir vatandaşımıza şahit oldunuz mu...? Marjinal, gözünü kin ve nefret bürümüş, terörist ruhlu bir azınlık hariç, hiç kimse bu projelerin durdurulmasını istemiyor ki...!
Bu meseleyi, değerli meslektaşım Süleyman Özışık da gündeme getirmiş. O zaman hep beraber soralım. Bu yıkım ekibi, kim ya da kimler için, projeleri durdurmak istiyor...?
27 MAYIS'I BAYRAM OLARAK KUTLAYANLAR
Milletimizin ve devletimizin tarihine kara bir leke olarak geçen bu iğrenç darbeyi, hala bayram olarak kutlayanlar var.
Dünkü yazısında bu fakir, mevzuyu gündeme getirmişti. 27 Mayıs, demokrasinin, hukukun ve Anayasa'nın ırzına geçildiği tarihtir. Dün Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi, sosyal medyada 27 Mayıs'ın yıl dönümü gerekçesi ile bir mesaj yayınladı.
Atatürkçü Düşünce Derneği, yapılan kahpelikleri, büyük bir coşku ile savundu ve 27 Mayıs kepazeliğini kutladı...
Düşünebiliyor musunuz...?
Kendisini Atatürkçü olarak tanımlayan Batı putuna tapanlar, hala bu aşağılık darbeyi savunuyor ve kutluyorlar. Allah'ım, lanetini ve gazabını, Türkiye'de 27 Mayıs askeri darbesini yapanlara, planlayanlara ve destekleyenlere yağdır... Amin...
