Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 26 Ağustos 2022

Alman hesabı

TÜRKİYE için önünde fırsatların olduğu koca bir gelecek var. Bunun iyi anlaşılıp fark edilmesi şart. Rusya'nın Ukrayna'ya girdiği günden bu yana yazdıklarım ortada. Dünya medyasının yazdıklarının tam tersini yazıyorum. Rusya bu işgale tek başına kalkışmadı!
Kalkışamaz da. Eti ne budu ne! Yeni bir denge için, yeni bir tasfiye için askerlerini Ukrayna'ya yolladı. İyi takip edenlerin bileceği gibi savaş bile isteyerek uzatılmakta.
Bunu hem AB hem ABD hem de RUSYA yapmakta.
AB'nin korkusu ortada.
Silah yardımları da savaşın gidişatını değiştirmiyor.
Ancak krizleri peşinden getiren rüzgarın şiddetini ve etkisini uzatıyor!
Dün çiçeği burnunda BAŞBAKAN Olaf Scholz'un PUTİN'e "Sakın bir çılgınlık yapma. Ukrayna'yı NATO'ya falan almayacağız. Bize güven..." demesine rağmen durmadığını yazdım.
Duramazdı çünkü. Anlaşma ABD ve arka planda İNGİLTERE ile yapılmıştı çoktan. Anlaşılması gereken buydu. Yoksa Kremlin bu harekatı tek başına yapmış olsa inanın şu an MOSKOVA'da ekmek bulunmazdı! Bu kadar net!
Rusya paylaşım savaşını gördü. Konumunu belli etti. AVRUPA BİRLİĞİ'ni dağıtmak için startı verdi.
Alacakları hatta aldıkları ortadaydı. Aynı şekilde Türkiye için de koca bir gelecek vardı. Olan biteni doğru okuyan, doğru adım atan, doğru ittifak seçen Türkiye çok büyüyebilirdi.
Denklem zor olsa da kazanılacak çok şey vardı...
Almanya'ya geçelim. ÖZNE o!
Savaşın sonuçlarına bakalım. Sadece ELEKTRİK üzerinden gitsek bile karşımıza ilginç bir tablo çıkmakta...
Almanya'da elektriği şirketler üretir. Elektrik tedarikçisi şirketler de sıradadır. Bunlar kendileri üretmez, alıp satarlar. Spot piyasadan da toplarlar.
Belediyeler ve firmalar ile oturup satış sözleşmesi yaparlar. Kabaca Almanya'da elektriğin yarısı kısa vadede SPOTTAN alınıp satılır. Bu da Almanya'nın doğusundaki Leipzig'de bulunan European Energy Exchange (EEX) de gerçekleşir. Bu borsayı RWE, EON, EnBW ve VATTENFALL gibi büyük firmalar kurdu...
Pazarlıklar ve satış da şeffaftır. Yıllık tüketilen elektriğin yarısı böyle satılır.
Kalan yarısı da uzun vadeli işlemlerle yürür. Dün sabah Leipzig Elektrik Borsası'nda Bir megawatt/saat elektrik, 602 EURO'dan satıldı.
Zaten uzun zamandır da 565 EURO'nun üzerinde işlem görüyordu. Bir megawatt/ saat elektrik geçen yıl yani 2021'de 81 EURO idi.
2020'de ise 40 EURO...
Almanya'nın savaşla birlikte nasıl zarar ettiği, nasıl köşeye sıkıştığı ya da sıkıştırıldığı ortadaydı. Zaten UKRAYNA operasyonunu amacı da buydu...
Almanya'nın başını çektiği EKOL, enerji işini Rusya ile çözdüklerini düşünerek KÜRESEL DEV olarak son sözü söyleyeceklerini düşünüyorlardı. Hareket planları buydu. Putin oyunu bozdu! Masanın diğer tarafıyla anlaştı.
Devam...
Otomobil, havacılık ve beyaz eşya sektörleri için silikon parça üreticisi BIW Isolierstoffe GmbH'nin CEO'su Ralf Stoffels de gelişmeleri yakından yaşayınca "Enerji enflasyonu burada başka yerlerde olduğundan çok daha dramatik. Alman ekonomisinin kademeli olarak sanayisizleşmesinden korkuyorum" diyerek durumu özetliyordu. Otomobil, kimya, cam ve çelik gibi sektörlerde "FABRİKALARI BAŞKA ÜLKELERE TAŞIYALIM" tartışması başladı. Rusya'nın GAZI resmen silah gibi kullanması, başta ALMANYA olmak üzere AB'yi zora soktu.
Şehirlerin karanlıkta kalmaması için fabrikaların kapanmaması için büyük çaba gösterilmekte.
Kışın ne kadar sert geçeceği ise SIR değil...
Durumun ne kadar kritik olduğunu gören ve yaşayan sadece ALMANYA değil tabii ki... Fransa Devlet Başkanı Macron bence olacakları ilk gören liderdi. "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" çıkışının arkasında bile şimdiki krizin tanımı yatıyordu. "Kendi ordumuzu kurmazsak yaşama şansımız yok" diyordu. BEYAZ SARAY'a Trump'ı ziyarete gidiyor, iki ülkenin tarihi dostluğu anısına getirdiği fidanı bahçeye dikiyorlardı. Ertesi sabah fidanın yerinde yeller esiyordu. Bir güç gelip "FRANSA, ABD İLE YAKIN İLİŞKİ KURAMAZ" diyordu.
Zaten Biden seçiliyor, koltuğa oturuyor, AUKUS ile ilk golü Macron'a atıyordu.
ORDUSU OLMAYANIN SÖZÜ OLMAYACAĞINI bilen Macron, ENERJİ KRİZİNDE de netti.
'Bolluk Devri'nin sona erdiğini söyleyen Fransız lider, ülkesinin karşı karşıya olduğu dönemi 'fedakarlık çağı' diye niteledi. "Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı, istikrarsızlığı başlattı. Herkes zor geçecek bir kışa hazır olmalı..." diyerek gelinen noktayı özetledi. Ve devam etti: Kıyamet tellallığı yapmıyorum ancak açık ve net olunmalı...
İtalya Başbakanı Mario Draghi de topa girdi.
"Rusya, Ukrayna ve Avrupalı müttefiklerine karşı jeopolitik bir silah olarak doğalgazı kullanmaktan çekinmiyor" dedi.
İtalyan Başbakan, Avrupa'nın bir yandan egemenlik haklarından bahsedip, diğer taraftan doğalgaz ihtiyacının neredeyse yarısını emperyalist bir ülkeden karşılamasının birbiriyle bağdaşmadığını vurguladı.
Artan DOĞALGAZ fiyatlarıyla hanelerin ve işletmelerin nasıl başa çıkacağını da bilmediğini sözlerine ekledi...
Konuşulmasa da AVRUPA'YI BİTİRMEK VE DAĞITMAK İSTEYEN BİR GÜÇ vardı. Bir de bunula başa çıkmaya çalışan tehlikeyi bertaraf etmek için çabalayan AVRUPA...
Gelişmeleri bu iki ŞIK üzerinden değerlendirip doğru pazarlıklar, doğru kenetlenmeler ile gidilmeliydi.
İçeride konuşulan konular listesine bakıldığında benim önerim ilk 100'de bile yok! Ancak inanın başka konu da yok! İnanmayan zamanla anlar... Küçük detaylarla, polemiklerle, konularla değil KÜRESEL MÜCADELENİN kendisiyle yakından ilgilenmek zorundayız... Bu kadar fırsat varken PAS geçilmemeli...