Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 2 Haziran 2022

Çıplak gerçek

İLGİNÇ gelişmeler olacağı zaten belli...
Türkiye gibi bir ülke, hiçbir zaman kendi haline bırakılmadı. DIŞ OPERASYONLARIN LABORATUVARI gibiydik. Elbette eski güçleri yok. Ancak burada oyun kurmalarının tamamen önüne geçildiğini söylemek de zor. Kaç zamandır yazdığım gibi ÇOK GARİP ŞEYLER oluyor olacak da... "Lafın tamamı deliye söylenir" misali konunun özünü aktarmaya çabalıyorum. İsimlere girmeden!
Evinde oturan işinde gücünde olan insanlar ıskalayabilir. Ancak şu an DÜNYA ÜZERİNDE KÖKLÜ çok eskilere dayanan inanılmaz bir savaş yaşanmakta.
Bizler bunu RUSYA'nın UKRAYNA'ya dalmasıyla, gaz ve petrol fiyatlarının uçmasıyla, enflasyonun fren tutmamasıyla, ittifak yapılarının değişmesiyle kısmen görüyoruz. Mesela Rusya'nın UKRAYNA'ya girmesi işgale başlaması tek başına PUTİN'in kararı değildi! Olamazdı.
Tek başına o kararı kimse PUTİN'e verdirmezdi!
Küresel sonuçları olan bir hamle ancak ve ancak bir EKOL'ün başlama vuruşunu yapmasıyla hayata geçebilirdi. Öyle de oldu.
Özellikle ALMANYA'nın beklemediği bu atak bütün dengeleri bozdu.
DERİN ALMANYA Moskova'daki DERİN BAĞLARINA güvenerek enerji üzerinden Rusya'yı yanına çekebileceğini düşünüyordu. Kuzey Akım-2 bunun en son göstergesiydi.
Ancak gelinen noktada AVRUPA Rus petrolüne yaptırım getiriyor, orta ve uzun vadede GAZINA da çare arıyordu. Evdeki hesap çarşıya uymuyordu.
Kaç kez yazmaya çalıştığım gibi bu sistem USUL USUL kendiliğinden olmazdı, olamazdı. BU SAVAŞIN DAHA DA BÜYÜMESİNDEN BAŞKA bir anlama gelmiyordu. Rusya enerjide İLK ALICI olan AVRUPA'yı kaybetmek istemeyecek, AVRUPA da karizmayı kurtarmak için çözüm arayacaktı.
Avrupa Birliği için ilk çözüm ANKARA'yı yanına almaksa, ikinci adım da Türkiye üzerinden ORTA DOĞU'ya sıçramaktı.
Bunu yazdık mı? Yazdık!
Devam...
Türkiye güney sınırlarını korumak, 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturmak için harekete geçiyor, Tel Rıfat ve Münbiç'i hedef olarak koyuyor ancak içerisi hiç alışık olmayan bir gündemle sarsılıyordu.
Esenyurt'ta bir camide küçük bir çocuğun tacize uğradığı iddiasıyla bölgede tansiyon fırlıyor, İstanbul Bebek sahilinde aklını kaybetmiş iki kişi alenen cinsel ilişkiye giriyor, önce Avcılar'da sonra Manavgat'ta iki ÇIPLAK kadın yollara koyuluyor, Boğaz'da sapığın biri milletin içinde çıplak olarak güneşleniyor ve herkes doğal olarak "NELER OLUYOR?" sorusuna cevap arıyordu.
Sanırım cevap gazete sayfalarında ya da TV'lerin haber bültenlerinde yoktu.
Olmayacaktı...
Yaklaşık üç hafta önce İNGİLTERE önemli bir adım atıyor, KÜRESEL SATRANCI GENİŞLETİYORDU.
İngiltere, Suudi Arabistan vatandaşlarının vize işlemlerinden muaf tutulacağını ve vize alma prosedürlerinin kolaylaştırılacağını açıklıyordu.
Önceki gün buna cevap geldi! Nereden? Evet bildiniz AVRUPA BİRLİĞİ'nden...
Avrupa Birliği'nin Suudi Arabistan Büyükelçisi Patrick Simonnet, "Avrupa Birliği tüm Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri vatandaşlarının Avrupa'ya vizesiz ziyaret etmelerine ilişkin bir sistem üzerinde çalışıyor" açıklaması yaptı. Yani Basra Körfezi'ne kıyısı bulunan, ortak tarihi, coğrafi, kültürel, dini ve sosyal özelliklere sahip olan ülkeleri içine katıyordu! Katmak istiyordu. Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Umman, Katar ve Kuveyt'i...
Rusya'nın SAVAŞI büyütmesi doğal olarak tarihin derinliklerindeki mücadeleyi iyice kızıştırdı. AB'nin ORTADOĞU'ya inmesi yani DERİN SAVAŞIN ANAVATANINA GİTMESİ büyük ve önemli bir hamleydi.
"Araplar burada ne arıyor" diye yakınanlar bu gelişmeleri iki kez okumalıydı!
AVRUPA geleceği için önce TÜRKİYE'de sonra BASRA'da olmak zorundaydı. Nasıl olacaktı peki? İşte bunun cevabı savaşın tonunu, finansal piyasaların ritmini, enerji fiyatlarının yükselişini, Putin'in geleceğini ve daha pek çok şeyi belirleyecekti. Bu nedenle İKİ EKOL burada kıyasıya savaşacaktı.
Bu iki EKOL her yerde vardı. AK PARTİ'ye en keskin muhalefeti yapan CHP'de bile çıplak gözle görülmekteydi.
Aralarındaki AYRIŞMANIN NEDENİ buydu! 6'lı masa mı?
Elbette orada da vardı.
ABD'de, Çin'de, Rusya'da Ortadoğu'da ve Afrika'da kocaman bir eli olan EKOL biçilmek isteniyordu. Buna tepkinin gelmesi kadar doğal bir karşılık olamazdı.
Ancak bu KARŞILIK TÜRKİYE MERKEZLİ verilecek gibi durmaktaydı.
Yaşanacak hiçbir olaya yaşandığı yerden bakmayın! Bu medyaya yansıyandan çok daha büyük savaştı. Türkiye kendi geleceğini gördüğü rotada gidiyor birileri de buna itiraz ediyordu. İşin içine bir de SİYAH İNCİ petrol karışınca işin rengi iyice değişiyordu! Osmanlı- Romanovlar-Habsburglar'ı düşünün! Bir de petrol gerçeğini! ANLAŞMA YOLUNUN DÜNYANIN HER YERİNDE KAPATILDIĞI BİR DÖNEME GİRDİK.
İçerideki sancı sadece içerisiyle ilgili değildi.
Yaşanacak olanlar da...
Dikkatli ve akıllı olmanın tam zamanı...