TÜRKİYE, dünyanın tepesindeki fırtınadan en çok etkilenen ülkeler arasında.
Yeni değil bu. Öteden beri böyledir. Bizler son günlerde doğal olarak CHP'yi konuşuyoruz...
İmamoğlu'nun İngiliz Büyükelçi ile balıkçıda buluşmasını, CHP Lideri Kemal Bey'in İHALELERLE ilgi Erdoğan'a yüklenmesini, ancak bunun gerçek dışı olmasını, sosyal medyadan muhalefete devam ederken pahalı otel odasında yakalanmasını... ABD'de de Trump'ın Ulusal Güvenli Danışmanı Michael Flynn'in çok alışık olmadığımız KÜRESEL çıkışını...
Coğrafyalar farklı da olsa birbirine uzak da olsa MÜCADELE aynıydı.
EKOLLERİN SAVAŞI tüm hızıyla devam ediyordu.
Adı pek çok RENKLİ devrimle anılan George Soros, hem burada hem ABD'de hem de Çin'de gizli manşetlerdeydi. Flynn KÜRESELCİLERİ suçlayıp "COVID-19 bunların eseri. Dünyayı değiştirmek, Trump'ı da göndermek için icat ettiler..." diyordu.
Açık Toplum Vakıfları ile tanınan ve RENKLİ devrimlerdeki başarıları ile adından söz ettiren SOROS geçtiğimiz günlerde Stanford Üniversitesi'ne bağlı düşünce kuruluşu Hoover Enstitüsü'ndeydi.
Soros kaldığı yerden devam ediyordu. 90 yaşını aşmasına rağmen hedeflerinde bir sapma görülmüyordu. Çin ve rejimi yine hedefti.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'i 'dünyadaki açık toplumlara en büyük tehdit' diye niteleyen Soros, cuma günü başlayacak Pekin Kış Olimpiyatı'nı da Nazi Almanyası'nda düzenlenen 1936 Berlin Yaz Olimpiyatı ile kıyasladı. NAZİLER'in ırkçı, savaşçı ve yayılmacı politikalarını bu olimpiyatla gizlediği öne sürülürdü. Soros da bunu bildiği için "ÇİN'in göstereceği renkli yüzüne sakın inanmayın" diyordu. Zaten ABDİngiltere- Avustralya- Kanada gibi ülkeler, DİPLOMATİK olarak Pekin'i protesto ediyordu.
Çin'den 'dünyanın en güçlü otoriter devleti' ve 'açık toplumların bugün karşı karşıya olduğu en büyük tehdit' diye söz eden Soros "Şi Cinping, Çin'in piyasa ekonomisi reformlarını hayata geçiren eski lideri Deng Şiaoping'den farklı olarak 'komünizme gerçekten inanıyor. Mao ve Lenin'i gerçek idolleri olarak görüyor. Cinping'in yerine içeride daha az baskıcı ve dışarıda daha barışçıl biri geçmelidir.
Cinping artık bir risktir..." diyordu. Ünlü spekülatör, SOROS "Macron başarılı işler yaptı.
Almanya'da değişim başladı. Macaristan'da ise tarihi bir seçim var.
Otoriter yöneticileri koltuktan inecek..." diyerek dünyanın koca bir köy olduğunu hatırlatıyordu sanki...
Soros ve o ekolün bu sözleri yeni de değil.
Putin ve Erdoğan ile de ilgili olarak o cephede değişen bir şey yok...
CHP içindeki dalgalanmayı da "tam da bu çerçeve içinde okumak" gerekir diye düşünüyorum...
Ekrem İmamoğlu ve ULUSLARARASI diyalog çalışmaları ortada. İmamoğlu'nun dışarıdan kabul gördüğü de net. Kemal Bey'in CUMHURBAŞKANLIĞI seçimlerinde önünü kesmek için attığı adımlar da SIR değil.
"Belediye başkanlarım bir dönem daha devam etmeli..." sözüyle bunu ilan da etmişti. Kemal Bey'in sosyal medyadan Başkan Erdoğan'a karşı BELGE ile muhalefet yapması ve bunların gerçeklikten uzak olması düşündürücüydü!
Aynı şekilde pahalı bir otele gelip video çekip yüklemesi de... Otelin pahalı olduğu da ilginç bir şekilde CHP GENÇLİK KOLLARI'nın yaptığı paylaşımla ortaya çıkıyordu. Kemal Bey kabul eder mi bilmiyorum ancak etrafını yönetemeyen bir GENEL BAŞKAN profili çizilmekte. İmamoğlu'nun dün Kanalİstanbul için "SİYASİ ÖMÜRLERİ YAPMAYA YETMEYECEK" sözleri ilginçti. Çünkü çok uzaklarda konuşan SOROS da 2022'de OTORİTER rejimlerde zor yıl olacak diyordu.
Çin ve Macaristan'ı kastederek... Bizim bunu "Türkiye için söyledi" yorumunu yapmamız abartılı olmayacaktır.
Tam da bu arada dün Putin ile ORBAN Moskova'da bir araya geliyordu...
Putin, "Tüm kısıtlamalara rağmen geçen yılın ilk 11 ayında ikili ticaret hacmi yüzde 30 arttı. Nükleer santral inşası gibi büyük projeler devam ediyor. Enerjide işbirliğimiz büyük bir yere sahip. Tüm enerji kaynakları zamanında tedarik ediliyor. Bugün Macaristan'ın Rus gazını Avrupa piyasasındaki fiyatların 5'te 1'ine satın alıyor olması önemli " ifadelerini kullanıyordu.
SOROS'un inadına sanki...İçeri dönelim...
Deniz Bey'in CHP'si bu ekolün onaylayacağı bir organizasyon değildi.
Bu nedenle operasyonla gönderildi. Kemal Bey'in önü açıldı. Ancak Erdoğan'a karşı defalarca kaybeden Kemal Bey'in siyasi sicilinin BAŞARILARLA dolu olduğunu kimse iddia edemez. Bu nedenle tasfiyesi için düğmeye basılmış olabilir mi?
2023'e giderken KÜRESELCİLER yeni bir oyuncu ile sahne almak isteyebilir mi? Kimse buna "HAYIR" diyemez...
Kemal Bey bile...
İmamoğlu'nun etrafında uluslararası trafiğin bu kadar artması çıplak gözle bile görülürken, sosyal medyadan Erdoğan'a yüklenmek isteyen Kemal Bey'in sosyal medyaya düşmesi gerçekten üzerinde durulması gereken bir noktaydı...
"Bunlar normal" diye düşünüyorsanız sorun yok. YA DEĞİLSE...