Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 18 Temmuz 2020

Devir teslim

UZUN bir yoldasınız. Işık da yok, duracak bir yerde. Ama içinde bulunduğunuz aracın yakıtı da bitmek üzere. İşiniz şansa kalmış. Bir benzinlik bulursanız ne ala... Yok aksi olursa yolda kaldınız... Hemen hemen herkesin kısa bir süre olsa da yaşadığı bir gerginliktir bu. Devletlerarası ilişkilerde de buna benzer bir durum vardır. Çok DEVLET yukarıdaki oyunu göremez.
Göremediği için pozisyon alamaz.
Alamadığı için de büyük sıkıntı yaşar. Basınç altında kalır.
En iyi tahminle büyük taviz verir.
Bazen de ülkenin tapusunu... Ama kimse bilmez, görmez... Türkiye buna benzer çok durum yaşadı. Şimdi ise oyun bozucu HALE GELMESİNİN NEDENİ, OLAN BİTENİ HEMEN ANLIYOR OLMASI.
Uzun yıllardır unuttuğumuz bir kabiliyetimizdi bu. Geri geldi.
Libya'da, Akdeniz'de, Avrasya'da öne çıkıyor oluşumuzun asıl gösterilmeyen ve söylenmeyen nedeni bu...
Zaten Dünyanın tepesinde yeni bir masa kurulduğu artık SIR değil. Masa üyelerini ve son sözü söyleyenleri bekliyor. Türkiye de MASANIN tamamlanmadığını bildiği için SAHADA... Askeriyle polisiyle istihbaratçısıyla...
SİHA'sıyla, İHA'sıyla... Sanırım anlaşılmayan da bu... Yerel POLİTİK duruşumuz nedeniyle büyük oyun görülmüyor, Türkiye'nin attığı adımlar net olarak anlaşılmıyor...
Açalım biraz daha...
Akıl mı, güç mü?
Dünyanın bilinmeyen zirvesindeki SORU buydu!
Kimileri akıl, kimileri güç peşinde oldu. Ancak şimdi tercih yapıldı. DERİN AMERİKA akılla dünyayı yönetmeye talip oldu.
Daha önce GÜÇ kulanmaktan çekinmeyen DERİN AMERİKA şimdi ise "AKIL" diyor. Peki ne zaman bu tercih yapıldı? Hemen altını çizelim... CORONAVİRÜS ile birlikte. Öncesi vardı ama COVİD-19 en keskin virajdı.
Karar da kesindi. DERİN AMERİKA Coronavirüs ile TEK KUTUP üzerinden bir çekim merkezi oluşturdu. Amaçları da buydu. Bu TARİH boyunca ilk kez oluyordu belki de. TEK KUTUPLU DÜNYA...
Derin Amerika'ya göre, akıl gücü getirir. Kontrolsüz güç asla büyük bir aklı yönetemez...
Yeryüzünde birbirlerinden en nefret eden iki güçlü adam kim diye merak ediyorsanız, cevabı basit. Bizi takip edenler hemen bilecektir... George Soros ve Charles Koch. Ancak Derin akıl öyle bir adım attı ki, Soros ile Koch beraber çalışmak zorunda kaldı. DERİN DEVLET de budur! Rakipleri bile bir hedefe yönlendirir ve ortak çalışma alanı meydana getirir. Ortak düşman da tabii...
George Soros'u Londra'dan koparacak akıl, belki de imkansızı başarıyordu. Soros'un Londra'dan bağımsız hareket etmesi bir mucize kadar uzaktı. Ama oldu. Olmakla kalmadı, KOCH ailesine yanaştı, yaklaştı... Bir süre sonra hiç anlaşamayan Soros ile Koch'un ortak bir noktası oluştu. Aslında George Soros ve Charles Koch da dış politikada Londra'nın etkinliğine tepkiliydi.
Finansal AĞ'ın merkezi olarak Londra'yı bilen Soros bile DIŞ POLİTİKA konu olunca bazen "ABARTTILAR" diyebiliyordu...
Derin Amerika bu konu için 2018'in sonlarına doğru iki güçlü adamı Pentagon'da ağırladı. Yani BÜYÜK AKIL iki akıllı ismi kucaklıyordu. Öyle anlamamız daha doğru olacak sanki...
Görüşmenin yapıldığı yer Pentagon olunca, anlaşmazlık da olamazdı.
Her ikisi de ORTODOKSİ konusunda anlaştı. Liberal nedenlerin, kaosların finansörü Soros ile muhafazakar hareketin milyarder destekçisi Koch Washington'daki ortodoksiyi askeri güç kullanımı ile birleştirdi. Derin Amerika da elbette ortodoksiyi önemserdi ama güçlü olmak da önemliydi.
Son tahlilde iki farklı güç, iki farklı insan ve iki farklı inanış vardı.
ORTODOKSİ'ye DOĞRU İNANÇ diyeceksek sorun hiç de küçük değildi aslında... Çünkü her iki gücün de anladığı DOĞRU farklıydı!
George Soros ve Charles Koch, aylarca ellerindeki gücü masaya yatırdı. Derin Amerika'nın önce Amerika Birleşik Devletleri'nin kontrolünü ardından dünyanın tam hakimiyetini ele alması için yapılması gerekenleri sıraladı.
Büyük ekiplerle bu çalışıldı.
Soros, her ülkede istihbarat faaliyetleri yapabilecek kadar güçlüydü. İkinci bir özelliği Rothschild'i de yakından tanıyordu. Yıllarca Londra'da dünyayı yöneten Rothschild ailesinin en önemli kozu olan Soros, şimdi karşı safa geçmişti.
Bu az şey değildi.
Rothschild için tarihte belki de en önemli yenilgi Soros'un Derin Amerika'ya geçmesiydi.
Bu yorumu yapan üst düzey AMERİKALI sayısı hiç az değil...
Bir de çok ama çok güçlü Koch ailesi de Soros'la birlikte hareket ediyordu. KOCH'ları köşelere sığdırmak mümkün değil. Özet ve alıntı olarak geçiyorum ama KİTAP yazsak bitemeyecek bir AĞ'ın komutanı...
Devam...
Bu ikili güçleri ve akılları birleştirince 2 yılı aşkın sürede de Rothschild ailesi büyük zarar gördü. Hem de birçok ülkede.
Şimdi Büyük Sıfırlama da başlıyor.
Büyük Sıfırlama'nın merkezinde George Soros olsa da asıl patron Charles Koch. Günlerdir yazmaya çalıştığım konu, yani GREAT RESET, yani BÜYÜK SIFIRLAMA oyunun son darbesiydi!
Amerika Birleşik Devletleri'nin en güçlü ailesinin patronu Charles Koch, Büyük Sıfırlama sonrasında hangi sektörde hangi işadamının büyük balık olacağının listesini de hazırladı. Derin Amerika'nın asla yapamayacağı bu liste tamamlanmak üzere. Sadece Amerika Birleşik Devletleri değil, Avrupa, Asya ve Afrika kıtasındaki yeni oyuncular da hazır. Tabii ki eski oyuncuların tamamının birkaç yıl içinde yok olması düşünülemez.
Ama TEKER dönmeye başlarsa kimse uzun süre eski gücünü koruyamaz. İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra yükselenlere iyi bakın! Kimler nasıl zirveye konmuş. Garip ama aynı GÜCÜN izleri oralarda da var...
Burada farklı olan yepyeni bir DÜNYANIN kurulması. Eski sistemin tamamen değişeceği bir düzende, eski oyuncularla yürümek zor. O nedenle çok önemli ve yeni isimleri yakında göreceğiz. Birçok şirket el değiştirecek. Aslında değişim başladı. Yüzlerce önemli şirketin ortaklık yapısı değişti. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde.
SALGIN bu nedenle bitmiyor orada... DEVİR TESLİM bittiğinde AŞI gelecek zaten...
Apple'ın bile sahibinin değişmesi gündemde. Herkes Jobs ailesinin zirvede yer aldığını düşünse de bugün Apple'ın patronu John C. Bogle'dı.
Daha doğrusu ailesiydi.
Ölümünden sonra APPLE onlarda yani... Derin Amerika'nın en önemli isimlerinden olan John C. Bogle, The Vanguard Group'un kurucusu ve patronuydu.
Trilyonlarca doları yöneten John C. Bogle, Apple'ın da aslında tek patronu ve en büyük hissedarıydı. Birçok şirket yakın zamanda el değiştirirken, The Vanguard Group merkezde yer aldı. The Vanguard Group ve listesi ise Soros-Koch'un çalışmasıydı. Yani hiçbir tesadüfe izin yok.
Büyük Sıfırlama için her adım plana göre yapılıyor. Bir konuda pürüz çıktığı anda yeni plana geçiliyor. Belki süre uzayabilir ama artık Büyük Sıfırlama sonrası için bile hazırlıklar tamamlandı. Durum bu! Zirvede bunlar olurken küçük konularla uğraşmak kime ne kazandırır? Bunu da cevabını siz verin lütfen...