DÜNYA tarihi bir eşikten geçerken, Yeni Düzen için adımlar atılırken BAŞKAN ERDOĞAN gibi bir lidere sahip olduğumuz için çok şanslıyız.
Yoksa bugün Türkiye'de siyasetin önemli isimleri olarak gösterilen özellikle muhalefetteki isimlerden birinin ülkeyi yönetmeye çalıştığını düşünemiyorum. En basit şekilde ülkemiz bölünmek üzere olurdu.
Gelelim önümüzdeki günlerdeki bir ziyarete...
Rusya lideri PUTİN 12 Şubat'ta Başkan ERDOĞAN'la görüşmek üzere Türkiye'ye gelecek. Bir gün sonra Başkan Erdoğan, Birleşik Arap Emirliği'ne, 14 Şubat'ta Mısır'a gidecek. İsrail'in Gazze katliamları sürerken, Amerika'nın Arap coğrafyasını ateşlediği ve Rusya/ Ukrayna savaşı sonrası Putin, NATO üyesi Türkiye'ye gelecek.
Görüşmede 8 BAŞLIK olacak.
1) Erdoğan'ın, Rusya ile Ukrayna arasındaki arabuluculuk hazırlıkları.
2) Tahıl Koridoru'nun yeniden açılması.
3) Karadeniz'de barışının devamını sağlayacak fikir teatisi.
4) Kuzey Suriye'de Derin Amerika'nın kurguladığı PKK devletçiğini engelleme.
5) İsrail katliamlarını bitirme, Filistin devletinin tanınması.
6) Akkuyu Nükleer Santrali ve Sinop'ta kurulması planlanan ikinci nükleer santral konusu.
7) Rusya'nın İstanbul'da açacağı doğalgaz merkez planı.
8) Azerbaycan ile Ermenistan barışı, Karabağ ve Zengezur konuları.
Görüldüğü gibi, Erdoğan- Putin görüşmesinin KÜRESEL RÜZGARLARI YÜKSEK olacak.
Başkan Erdoğan'ın BAE ziyareti çok önemli. Erdoğan, BAE ziyareti öncesi MİT Başkanı İbrahim Kalın'ı Doha'ya gönderdi. Kalın'ın Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ve beraberindeki heyet ile Doha'da bir araya gelmesi, dünyada manşet oldu.
Başkan Erdoğan 14 Şubat'ta Kahire'de olacak. Bu ziyaret 2013'ten bu yana Mısır'a yapılacak ilk stratejik ziyaret olarak tarihe geçecek. Görüşmede Ortadoğu- Doğu Akdeniz-Kızıldeniz-Kuzey Afrika ölçeğinde çok önemli konular masada olacak.
Derin Amerika'nın Doğu Akdeniz'deki EastMed projesinin rafa kaldırılmasını TÜRKİYE-LİBYA anlaşması sağlamıştı.
Söz konusu anlaşmanın MISIR tarafından feshedilmesi ve yerine TÜRKİYE ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasının yapılması Kahire'nin yararına olacak.
Erdoğan'ın adımları, başta ABD olmak üzere AVRUPA, ÇİN, İNGİLTERE ve ARAP ÜLKELERİ tarafından yakından takip ediliyor.
Acaba bu küresel denklemde çok önemli rol üstlenen ve kritik adımlar atarak Türkiye'yi piyon olmaktan çıkaran ve oyun kurucu haline getiren Başkan Erdoğan'ın yerinde CHP'li herhangi biri olsaydı bugün ne konuşuyor olurduk?
O nedenle İstanbul'u perişan eden Ekrem İmamoğlu'nun KÜRESEL liderlik vasfı olamaz.
Onun KÜRESEL denilince anlayacağı Avrupa'da kayak, Afrika'da safari olur. Ya da birkaç gün öncesine kadar İSTANBUL'da DEM'lenmek olurdu.