14 MAYIS se çi mlerinin birinci turunu kaybeden ve 3 milyona yakın fark yiyen Kemal Kılıçdaroğlu ile yavruları, BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI İLE
SALDIRGANLAŞTILAR, iç siyaseti dinamitleyen kutuplaştırma yollarına yöneldiler.
14 Mayıs'a kadar Kılıçdaroğlu, KALP işaretli bir kampanya izlerken ilk turda UMDUĞUNU BULANMAYINCA, aslına döndü. Aslına derken yanlış anlaşılmasın... MİLLİYETÇİLİĞİ kast etmiyorum, yıkıcı, KUTUPLAŞTIRICI tarzını hatırladı. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı ama MECLİS'İ KONUŞAN YOK. Kılıçdaroğlu ve yalanlarla halkı kandırmaya çalışan ekibi, Meclis seçimlerini kaybeden HDPKK'nın da olduğu 7'LI KOALISYON sanki böyle bir seçim olmamış havasında. İYI PARTİ lideri MERAL AKŞENER de seçim sonrası kayıplara karıştı.
Ancak 6 GÜN sonra ortaya çıktı.
Dün yaptığı açıklamada Akşener'in, "28 MAYIS REFERANDUMDUR" sözleri gerilimi artırma planıydı.
Aylardır AZİZ MİLLET için ortaya hiçbir vizyon koyamayan, gelecek planı hazırlayamayıp, sadece "Erdoğan gitsin" derdinde olduklarını ilan ettiler.
Şimdi iyice paniklediler. Çünkü Aziz Millet, BAŞKAN RECEP TAYYIP ERDOĞAN için dünyayı karşısına alabilecek kadar ısrarlı ve korkusuz. PATATES-SOĞAN yalanıyla, iftirasıyla, birkaç sahtekarın stoklamalarıyla BAŞKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN'I devireceğini zanneden bu kirli masa için artık yolun sonu göründü. Hele hele, Meral Akşener'in, "KILIÇDAROĞLU, SİNAN OĞAN VE MUHARREM
İNCE'YE İSTEDİĞİ HER GÖREVİ VEREBİLİR. KILIÇDAROĞLU'NA
TAM YETKİ VERDİK" sözleri siyasi pazarlıklara doymadıklarını göstermektedir.
Kılıçdaroğlu ve yavrularının, cumhurbaşkanlığı yardımcılıklarını, bakanlıkları, milletvekilliklerini paylaşmaları yetmiyor gibi 28 Mayıs'ta oy kazanmak için Sinan Oğan'a ve Muharrem İnce'ye makam verme planı demokrasi için KARA LEKEDİR.
CHP'li bazı isimler, Ali Babacan'dan çok rahatsız. Hiçbir adım atmadan verilen 15 milletvekili, CHP'de büyük krizin merkezinde yer alıyor. Babacan da CHP'yi kızdıracak bir açıklama yaptı.
Babacan, "Eğer Cumhur İttifakı Anayasa değişikliği konusunda 'GELİN BERABER ÇALIŞALIM' derse ona da hazırız" ifadeleri, CHP'de isyanı zirveye çıkarttı.
CHP, Türkiye'nin en kötü ya da hiç yönetilemeyen partisi. Kılıçdaroğlu, daha etrafını yönetmekten acizken Türkiye'yi yöneteceğini iddia etmektedir. Dünya, tarihin en zor döneminden geçerken Kılıçdaroğlu, Türkiye için bir felaket olur. Çünkü sabah söylediğini, akşam inkar eden biri Türkiye'yi yönetebilir mi? Sabah PKK'lılara özgürlük" diyen Kılıçdaroğlu, 24 saat sonra, "Ben milliyetçiyim" diyebiliyor. Tamam kendi seçmeni için bu sıkıntı olmayabilir ama Türkiye için büyük bir risk, tehlike. 51 kişinin katili terörist sevici Demirtaş'ı özgür bırakacağını iddia eden Kılıçdaroğlu'nun milliyetçi oy için girmeyeceği şekil kalmadı. Türkiye, 29 MAYIS İTİBARİYLE DAHA GÜÇLÜ HALE GELECEK. Dünyanın artık piyonu değil, yıllardır hazırlanan alt yapısıyla ana oyuncusu olarak kararlar alacak.
SONUÇ: 14 Mayıs'ta Aziz Milletimiz, BAŞKAN RECEP TAYYIP ERDOĞAN'IN başarı ile yürüttüğü siyasi ve ekonomik istikrar sağlayan Başkanlık sistemine DESTEK vererek, Meclis çoğunluğunun Cumhur İttifakı'nda olacağını tescilledi. Böylece, Kemal Kılıçdaroğlu ve yavrularının en büyük iddiaları çöktü, PARLAMENTER SİSTEME DÖNME tarihin tozlu raflarına gönderildi. Bu gerçeği gören Babacan da ufak ufak Millet İttifakı'ndan ayrılma sinyali verdi.
AZİZ MİLLETİMİZ, 28 Mayıs'ta Türkiye'yi Avrupa'ya teslim etmek için yola çıkmış Kılıçdaroğlu ve yavrularına ikinci bir tokat atacağına, Büyük Türkiye yürüyüşünün lideri BAŞKAN ERDOĞAN'IN zaferini tescilleyeceğine inanıyoruz. ZAFER İNANANLARIN OLACAKTIR.
