YENİ Dünya düzeni kuruluyor.
Son 7 yılda, küresel alanda birbirini izleyen yenilikler hız kazandı. 2030'larda 21'inci Yüzyıl Düzeni oturmuş olacak. Gelinen son aşamada birçok yenilik birbiri ardı sıra öne çıkarken, dünya düzeni fazlasıyla sarsılmakta ve bazı yönlerden beklenmeyen boyutta çöküş ve bitişleri insanlığın karşısına çıkarmaktadır. Türkiye, son dönemdeki cesaretli adımları sayesinde BÖLGESEL GÜÇ- KÜRESEL AKTÖR oldu.
EVET. 14 Mayıs seçimleri sadece bir seçim değil, Türkiye'nin Yeni Dünya Düzeni'ndeki yerini ve rolünü de belirleyecek. Sürprizlere gebe bir süreç içinde güç merkezlerinin yerlerinin değiştiği, bazı güç merkezleri eski güçlerini yitirirken, yeni yeni farklı ülkelerin ya da devletlerin daha fazla etkili güç merkezleri olarak devreye girdikleri görülmektedir.
Yaşadığımız günlerde, 21'inci Yüzyıl'ın derinliklerine doğru yıllar geçerken, doğu ve batı eksenindeki güç merkezlerinin yavaş yavaş devre dışı kaldıkları görülürken, AVRASYA bir güç merkezine dönüşmekte. Yani Asya'nın etki ve gücü yükselmektedir.
Bugünün EMPERYALİST GÜÇLERİ bu aşamada en çok Türkiye'ye bakıyor ve ÇEVREMİZDEKİ ülkeleri ele geçirerek bölgeyi yeniden fethetmenin yollarını arıyor. Bu çerçevede Yeni Dünya gelişmeleri, İstanbul'u merkez olarak öne çıkarıyor. Yeni dünyanın ETKİLİ GÜÇLERİ AMERİKA (BATI) VE
ÇİN, RUSYA (DOĞU), Türkiye'nin yanlarında olmalarını istiyor. Çünkü Türkiye hangi tarafı seçerse, Yeni Dünya Düzeni'nin patronu o taraf olacak. Türkiyemiz'in geleceğe dönük varlığını koruyabilmesi Yeni Dünya Düzeni'nde, Orta Doğu-Afrika bölgesinde olası savaş tehlikelerine hazırlıklı olunması da çok önemli.
Çünkü etrafımızda ve kıta komşularımız hedef seçilecek.
O nedenle güçlü bir Türkiye asla istenmiyor.
Çünkü güçlü bir TÜRKİYE, etkin bir güç olarak birçok kirli planı engelleyecek. BAĞIMSIZ DURUŞ VE TECRÜBELİ BİR LİDERLİK artık ülkemiz için vazgeçilmez. Çünkü dünyanın kaos yaşadığı ve daha da artacağı önümüzdeki günlerde GÜÇLÜ LİDER en büyük şansımız olacak. 20 yıldır Türkiye'nin nereden gelip nerelere gittiğini uluslararası konumdaki gücünü biliyoruz, görüyoruz. Enerji kaynaklarının büyük çoğunluğu bu bölgede olmasına rağmen, birinci dünya savaşı sonrasında harita yeniden çizilirken bölgenin merkez devleti olan Türkiye'nin elinden bütün enerji kaynaklarını aldılar.
Artık bu tarihe bir daha dönme niyetimiz yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni yüzyılında BÜYÜK TÜRKİYE hayallerimiz var. Ancak bu hayaller artık ulaşılabilir. Tüm uluslararası yayınların TÜRKİYE korkusu da GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE'yi görüyor olmaları.
Dikkatle bakınız bugünkü seçimlere gelirken emperyalist zihniyetli devletlerin ülkemizin iç işlerine ve MİLLİ DEVLET özelliğine yönelen saldırı ve yıkım girişimleri görmezden gelinemez.
Şimdiye kadar Türkiye'nin yakın coğrafyası (komşusu ülkelerde) uygulama alanına getirilen saldırı, savaş ve işgal senaryolarına yeni dönem de de Türkiye'nin de dahil edilmeye çalışıldığını son gelişmeler açıkça ortaya koymaktadır.
Buna engel olmak bizim elimizde.
Her vatandaş bunları düşünerek bugün tercihini yapacak.
Bundan kuşkumuz yok. Çünkü Türkiye artık Avrupa'nın hasta adamı değil. Hasta adam ayakta koşuyor ve önünde kimse duramıyor.
NE MUTLU GÜÇLÜ VE BÜYÜK TÜRKİYE YOLUNDA YÜRÜYENLERE...