CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Almanya ve Brüksel'e yaptığı ziyaretlerin sayısındaki artış gözlerden kaçmazken, kulislerde, konferans, partisel ilişkiler kamuflajı altında derin mahfillerle iç politikaya yönelik temaslar yapıldığından bahsediliyor.
Kılıçdaroğlu, kritik zamanlarda ABDAvrupa ziyaretleri yapıyor, manidar temaslarda bulunuyor. 19 Ekim'de, Kemal Kılıçdaroğlu, Batı'dan Türkiye'ye yönelik ekonomik darbe tezgâhlarının hızlandırıldığı sırada İngiltere'ye gitti.
Geçtiğimiz birkaç gün içinde, Kılıçdaroğlu, HDP-İP-SP ile İTTİFAK konuşmaları yaptı, son kararlarını verme aşamasında, 28 Kasım Çarşamba günü de dikkat çeken bir zamanlamayla Almanya'ya gidiyor.
Avrupa aşkını her fırsatta gösteriyor.
Nitekim göreve getirildiği Mayıs-2010'da, hemen Almanya ve Brüksel'e gitmişti.
Gitmekten de doymadığı gibi, derin Avrupa Mahfillerden aldığı suflelerle de siyaset yapmayı bir marifet sayıyor.
Batı'dan verilen süfleler doğrultusunda yaptığı tornistanlarını kısaca hatırlayalım: 1 Aralık 2013 tarihinde ABD'ye gitti. CIA ajanları-Eski Ankara ABD elçileri Graham Fuller, Makovsky, Edelman, Abramowitz, FETÖ'nün adamlarıyla ile buluştu.
Dönünce, 17/25 Aralık FETÖ yargı darbesi gerçekleşti. 15 Temmuz FETÖ darbesinden sonra İstanbul Yenikapı'da canlanan Milli Duruş'tan, ABD'den gelen sufle ile uzaklaştı sufle aldı, 15 Temmuz'a "tiyatro" ve "kontrollü darbe" demeye başladı.
Afrin Operasyonu'nu desteklediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, bir sufleyle tornistan etti, "Afrin'in içine girilmesin" demeye başladı. Son olarak Londra'ya gitti. 2016 ve 2017'de görüşmeye gittiği İngiltere'nin Avrupa'dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan ile yeniden görüştü. Derin platform Oxford Unıon'da konuştu. Özel ilgi gösteren BBC'de, yerel seçimlerde HDP (PKK)ile ittifak yapabileceklerini, Türkiye'de demokrasinin olmadığını iddia ederken yüzü kızarmadı. Londra dönüşü, kara ekonomik tablolar çizmeye soyundu.
Kılıçdaroğlu, HDP (PKK) Ahmet Türk'le gizlice otelde buluştu, İP ve Saadet Partisi ile kapalı kapılar ardında, iller paylaşması yaptı. İki arada bir derede, yeniden Almanya'ya gidiyor. Açık programda, SPD Başkanı Andrea Nahles ve Alman parlamenterlerle görüşme, Almanya Dışişleri Bakanlığı'na ziyaret gösteriliyor.
Ancak kapalı proğramın (yerel seçimlerde izlenecek strateji) konusunda BATI BEYİNLERİ ile taktik değerlendirmeler olduğu söyleniyor.
"Avrupa ordusu Türkiye olmadan kurulamaz"
STRATEJIK Düşünce Enstitüsü (SDE) tarafından düzenlenen "Avrupa Ordusu" panelinde, Türk Ordusu'nda ve NATO'da kritik mevkilerde görev yapmış, Emekli Tümgeneraller Asım Kocaoğlu, Yusuf Kaya, Güray Alpar ve Haluk Çetinkaya konuştular, "Türkiye ve İngiltere olmadan yapamazlar" dediler. E. Tümgeneral Dr. Güray Alpar, Merkel'in siyasetten çekilecek olması Macron'u heyecanlandırdı, "Macron biraz Merkel'in gölgesinde kalmış gibi... Merkel giderse Avrupa'da etkin bir lider olmak istiyor" dedi. NATO'da uzun yıllar görev yapan E. Tümgeneral Haluk Çetinkaya, "Avrupa Birliği'nin 22'si zaten NATO üyesi.
Yeni bir şey yok" yorumunda bulundu.
E. Tümgeneral Asım Kocaoğlu "AB üikeleri, Avrupa ordusuna fazla destek sağlayamayaz. Fransa ve Almanya böyle bir ordu da üçüncü ülkelerin karar alma mekanizmalarında olmayacağını ifade ediyorlar. Burada hedef alınan ülkenin ise Türkiye olacağını tahmin ediyoruz.
Türkiye olmazsa da rüya görmeye devam ederler" diye konuştu.
Kerkük ve Musul Türk Başkonsolosluğu
DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Musul ve Basra başkonsolosluklarının yeniden açılacağını dile getirdi. "Musul ve Kerkük Başkonsoloslukları dost ve kardeş ilişkilerimiz için çok önemli" dedi.
EVET. TÜRKİYEMİZ'İN BEKA HATTI, İRAN-IRAK-SURİYE'DEN DOĞU AKDENİZ'E KADAR UZANIYOR. BEKA HATTININ HER ZERRESİ BAŞKANIMIZ ERDOĞAN'IN MERCEKLERİ ALTINDA.