Siyaset bir satrançtır. Siyaset ile satranç çok yakın ilişkilidir. Savaşa benzetilir. "Küresel diplomasi" alanında Henry Kissenger ve Zbigniew Brezezinski gibi küresel stratejistlerin oynanan oyunları satranca benzetmeleri de tesadüf değildir. Satranç, akıllı oynayanı, sabırlı olanı, yaptığı hamlenin doğuracağı fırsat ve riskleri yönetebilenin kazandığı bir oyundur.
Satrançta pek çok hamle sonrasını görme kabiliyeti hayati önemdedir.
Türkiye'mizin, 2002'lere kadar dünya masasında oturduğu yer tavla idi. Zarının iyi gelmesini bekleyen oyunculardık.
Tek dişi kalmış (Amerika-Avrupa) ülkelerin aktörleri, gözümüzün içine bakarak küstahlaşabiliyordu. Bazıları, daha uyanıktı, "Biz dostuz. Dert etme" diyor, sırtımızı sıvazlayarak dümenlerini sürdürüyordu. 2002'lere kadar, Türkiye'mizde liderlik yetersizdi.
Uzun nefesli bir stratejimiz yoktu.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, siyasette bir satranç ustası olarak, 2023-2053-2071 stratejilerini kurarak, ülkemize ilk defa 25- 50-70 yıllık hedefler belirledi. Ve prangalarımızı kırmaya başladık.
Demokrasimiz işler halde. İnsanımız özgüven kazandı. Başımızı kaldırdık.
Yakın coğrafyaya, uzak coğrafyaya bakmaya başladık. Teknoloji üretmeye başladık. Düşünce kuruluşlarınız var.
Politikalarımızı kurumsallaştırıyoruz.
Yani satranç masasında akıllı oynuyoruz.
Kabiyetlerimizi artırarak devler ligindeki aktörleri gözümüze kestiriyoruz. Türk siyaseti, MHP lideri Devlet Bahçeli'yi tam tanımıyor. Bahçeli de satrancı seven, formülleri olan bir siyasetçidir.
Üst Aklın kurguladığı, Doğan Medya- Cumhuriyet-FETÖ -CHP/HDP bileşenlerince işletilen, hayali yüzde 60'lık muhalif blok'u yıktığı için Devlet Bahçeli'yi devirmek için olmadık planlar devreye sokuldu. Fakat karşılarında, bir başka satranç aktörü olduğunu unuttular.
Zamana dayalı Bahçeli Denklemi'nin süreçlerini dikkatle irdeleyelim:
Sürecin, ilk aşamasında Meral Akşener'in hızı kesildi. İkinci aşamasında, muhalifler 2'ye bölündü.
Bir tarafta Meral Akşener diğer tarafta Koray aydın ve Ümit Özdağ vardı.
Üçüncü aşamada, Koray Aydın-Devlet Bahçeli çekim alanına yeniden girdi, Ümit Özdağ öksüz kaldı. Ve. Bahçeli'nin 10 Temmuz hamlesi geldi. Meral Akşener'i destekleyen Doğan Medya- Cumhuriyet-FETÖ-CHP-HDP bu hamle karşısında şaşkına döndüler. Olumlu gibi gösteriliyor ama hiç te öyle değil. Aslında bu hamle Akşener için kötü haber.
Çünkü Devlet Bahçeli savaşı kendi sahasına çekti, Meral Akşener'i kuşattı.
BAHÇELİ'NİN KARTLARI:
1) Bahçeli Denklemi'nin bir özelliği, MİLLETVEKİLLERİ'NİN BAHÇELİ'NİN ARKASINDA
KONUMLANMIŞ BULUNMASI.
2) Muhalif isimleri tedbirli ihraç sistemiyle disipline sevk etmek. Bu adım, muhaliflerin adaylıklarının suya düşürülmesinde önemli bir dönemeç.
Muhalifler kurultaydan önce tedbirli ihraç istemi ile disipline sevk edilirse delegelikleri askıya alınacak ve kurultayda Bahçeli'ye rakip olamayacak.
Muhaliflerden Meral Akşener, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ tedbirli ihraç istemi ile disipline sevk edilirse, Koray Aydın joker konumuna girecek. Bahçeli ile beraber olacağından, gelecek zamana göre kendisini konumlandıracak.
3) Eğer "10 Temmuz seçimli kurultay için sorun olacaksa tüzük tadilatı aynı gün yapılabilmesi de mümkün. Kurultay gündemine bir madde eklenerek 63. maddenin 4. fıkrası değiştirilebilir" denecek. Böylece olağanüstü kurultayda ilk olarak tüzük değişikliği adımı atıldıktan sonra, Genel Başkan ve organ seçimleri gerçekleştirilecek.
SONUÇ: Devlet Bahçeli'nin savaş alanında mücadeleye girmek Meral Akşener, arkasındaki finans-medyayabancı odaklar açısından tam bir hezimet olacak. Olağanüstü kongreden, Devlet Bahçeli eze eze çıkacak. Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanlığı'na geçerken, TBMM'de grup kuracak kadar MHP milletvekilini de yanında götüremeyecek.