Soydaşlarımızın, Müslüman kardeşlerimizin ümitle baktığı bir ülkeyiz. Onların ümitlerini boşa çıkarmamak için güçlü olmaya mecburuz. Ekonomik ve siyasi açıdan güçlü olursak, Türkiye'mizi istikrar adası olmaktan kimse çıkaramaz.
Onun için bizim özellikle birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi muhafaza etmemiz lazım.
Biliyoruz ki, 80 milyonluk milletimizin bu anlayışta olması hainlerisatılmışları kahrediyor.
Türkiye'miz, yüzüncü yılına giderken, en parlak adımlarını atıyor. Her bakımdan en güçlü dönemi yaşamak isterken hep beraber düşünelim. PKK-KCK katilleri neden saldırıyor? DHKP-C militanları neden yemleniyor? DAEŞ'in ruhsuz çeteleri, ülkemize neden sızıyor? Hainlerle işbirliği neden yapılıyor, bombalarla ne yapmak istiyorlar? Yıkıcı muhalefet ne yapıyor? Kemal Kılıçdaroğlu, Amerikalı stratejistlerle (Makovski), Selahattin Demirtaş (Amerika'da) CIA ajanlarıyla ne konuşuyor? Fazla derine gitmeye gerek yok. Verilecek cevabımız çok da sadece son üç günde yaşanan üç olay, her şeyi anlatmaya yeter:
1) KKTC'ye deniz altından su götürdük. Asrın olayı.
2) İstanbul'a dünyanın en büyük havalimanını sadece kendi imkânlarımızla, yerli bankalarımızla yapıyoruz. Asrın yatırımı. Yüzyıla damga vuracak, stratejik hamle.
3) Uzayda biz de varız. Uydularımız sadece milletimize hizmet veriyor. Hedef: BÜYÜK TÜRKİYE.
Hain odaklar uyumuyor, büyük planlarla bizi durdurmaya çalışıyorlar. New York-Londra-Berlin-Telaviv-Paris'in şatolarında, kan kusan-kan akıtan projeler üzerinde kafa patlatıyorlar. Küresel güçleristihbarat servisleri, stratejik beyinler'in taşeronları, satılmış-beşinci kol-ruhsuz yerli işbirlikçilerinin başlattıkları hayâsızca akınlara hedef olmamıza karşın, durmuyoruz. Büyük düşünüyor, Büyük işler yapıyor, Büyük Türkiye olmaya emin adımlarla yürüyoruz.
Türkiye'den Kıbrıs Türk Cumhuriyet'ine su taşıyacak CAN SUYU projesi tamamlandı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, hislerimize tercüman oldu: "Milletimiz, karadan gemileri yürüttü. Boğaz'ın altından Marmaray'ı geçirdi. Uzaya çıktık. Şimdi Anamur'dan Kuzey Kıbrıs'a yine denizin altından suyu naklediyor. Yarın, dünyanın en büyük İstanbul havalimanına Türk bankalarının kredisi devreye girecek." Cumhuriyet tarihimizin en büyük projesi, Türkiye'mizin 2023 vizyonunun en önemli eserlerinden biri olacak. Alman ve İngilizler'in gözünü korkutan, İstanbul 3.üncü Havalimanı inşaatına tamamen yerli imkânlarla Türk bankaları kredi veriyor. Dile kolay, 22 milyar avro (70 milyar liralık) dev yatırımda, milli imkânlar ve imzalar var.
Marifet iltifata tabidir. Toplamda yapılacak yatırım 90 milyar Türk Lirası'na ulaşacak.
Marifet iltifata tabidir. Sadece, yüzyılın havalimanı yatırımını gerçekleştirmekle kalmayan, nice büyük yatırımlara imza atmakta olan MİLLİ şirketlerimizin sahipleri, Cemal Kalyoncu, Nihat Özdemir, Mehmet Cengiz, Mehmet Nazif Günal, Celal Koloğlu, aziz milletimize yaşattıkları gururdan dolayı teşekkürü ve destekleri hak ediyor. İlk etabı, 90 milyon yolcu kapasiteli, 2017'de hizmete girecek. 150 milyon yolcu kapasitesiyle dünyanın yolcu kapasitesi en büyük havalimanı olacak. Almanya Frankfurt'u ve İngiltere Heathrow'u gölgede bırakacak İstanbul 3.üncü Havalimanı kredi töreninde, gönül isterdi ki, Avrupa'nın patronu da olan Alman Başbakan'ı Merkel de bulunsun. Büyük Türkiye Yürüyüşü'ne bizzat tanık olsun ki, kapalı kapılar ardında döndürülen tuzak ve tezgâhların boşa kürek çekmek manasında olduğunu anlasın.
SONUÇ: Bayramı buruk geçirdik. Ankara Garı'nı kana buladılar. Evlatlarımızı katlediyorlar. Kalbimiz kırık, gözümüz yaşlı. Türkiye'mizi huzur adası olmaktan çıkarmaya çalışan gafillere, satılmışlara lanet olsun. Büyük Düşündüğümüz, Büyük Yürüyüş'te olduğumuz için, namlular çevriliyor, bombalarla geliyorlar, güzel ülkemizin stratejik hamleler yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a tezgâhlar, tuzaklar kuruyorlar. Çok yanılıyorlar. İNADINA İSTİKRAR. İNADINA TEK BAŞINA MİLLİ İKTİDAR...