BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 31 Mayıs 2011

2040 yılında Ortadoğu'da su savaşları çıkabilir

Türkiye'nin su kaynaklarından, yalnızca Dicle ve Fırat ülkenin toplam su kaynaklarının üçte birini teşkil etmektedir. Yazıyı icat ederek yazılı tarihi başlatan Sümerler Fırat ve Dicle'yi "yaşamın kaynağı ve tükenmez bir enerji potansiyeli" olarak görmüşlerdir.
Ortadoğu'da petrol savaşları devam ederken, bir gizli savaşın da tohumları ekiliyor.
Ortadoğu'nun gözü Türkiye'nin suyunda.
Dünyadaki hızlı nüfus artışı nedeniyle miktarı giderek azalan su, petrolden daha değerli hale geliyor.
Çünkü petrolün alternatifleri var ama suyun yok.
Uluslararası stratejik kurumların analizlerinde, dünyanın su bakımından en sorunlu bölgesi "petrol zengini" olan Ortadoğu... Ortadoğu, dünya nüfusunun yüzde 5'ini barındırıyor.
Ancak dünyadaki temiz su kaynaklarının sadece yüzde 1'i bu bölgede bulunuyor. Üstelik bu kaynağın yüzde 90'ı "sınır aşan" sulardan oluşuyor.
Bazı tahminlere göre, 2040 yılında Ortadoğu'da "su savaşları" yaşanabilecek.
Stratejistler, '1967 Su Savaşı'nı örnek vererek, İsrail'in Golan Tepeleri'ni neden işgal ettiğini açıkladılar. "Golan Tepeleri İsrail'in 2,1 milyar metreküplük su tüketiminin üçte birini karşılamaktadır. İsrail bu savaşta işgal ettiği Golan Tepeleri'ni en önemli su rezervi olarak kullanmaktadır. Suriye ile savaşı göze almanın ardında savunma ötesi su yatmaktadır" yorumunu yaptılar. Ortadoğu'nun su kaynaklarını elinde tutan Türkiye ise gizli mücadelenin tam odağında yer alıyor.
Ortadoğu için Türkiye'nin suyu petrol kadar değerli.
Şimdi bir önemli noktaya parmak basalım. 35 bin insanın ölümüne ve milyarlarca dolarlık ekonomik kayba neden olan PKK terörünün ardında, Türkiye'nin su kaynakları da olmasın?
Türkiye'nin GAP Projesi ile Fırat ve Dicle'yi kullanma seviyesinin artacak olmasının sadece Suriye ve Irak'ı kaygılandırmadığı ortada.
Ortadoğu'ya siyaseten şekil vermek isteyen ABD, İngiltere ve İsrail bu işin peşinde neden olmasın?
GAP kapsamında, 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ve 1.7 milyon hektarlık sulama sistemleri yapımı öngörülüyor. GAP tamamlandığında Türkiye Fırat ve Dicle'nin yüzde 29'unu kontrol altına alacak.
Küresel güçlerin petrol kadar su kaynakları üzerinde gizli planlar yaptığı kimse göz ardı edemez.
Türkiye'nin GAP projesinin, dün olduğu kadar bugün ve yarınlarda da küresel güçlerin gözlerini diktiği bir alan olduğunu bilmekteyiz.

Önemli hatırlatma
6 Ekim 2005 tarihli İlerleme Raporu'nda AB'nin Fırat ve Dicle ile ilgili niyeti ortaya çıkmıştı.
İlerleme Raporu'nda GAP'taki barajlar ile Fırat ve Dicle'nin uluslararası yönetime bırakılması, üstü örtülü bir şekilde dillendiriliyordu. İlerleme Raporu'na bu maddenin konulması, AB'nin komşularımızla aramızdaki su sorununa müdahil olacağını gösteriyordu. Bugün pek konuşulmuyor ama Fırat ve Dicle'nin geleceği kapalı kapılar ardında hep ele alınıyor. Türkiye'nin zayıf anının beklendiği ortada. Demokrasisi ilerleyen, bölgesel güç konumunu kuvvetlendiren, güçlü demokrasi ve güçlü ordusu ile Türkiye'nin gizli su savaşlarının da altından kalkması elbette mümkün olacaktır.