JİTEM tartışılıyor.
Raporlara göre, 1987'de oluşturulan Jandarma İstihbarat Grup ve Tim Komutanlıkları, 'Teröre karşı etkin olmak için istihbarat, sorgu ve operasyon bütün olmalı' talebiyle 1988'de JİTEM adını alıyor.
1988 yılında jandarma komutanı emekli Orgeneral Adnan Doğu, 1986-1988 arası görev yapıyor. 1988 yılında komutanlığa emekli Orgeneral Burhanettin Bigalı geliyor, 1990 yılına kadar görevde kalıyor. Bigalı'nın 1981-1986 yıllarında Korgeneral olarak MİT Müsteşarlığı yapmasını da ele alırsak, JİTEM'i kim kurdu, nasıl kurdu sorusunun kime sorulacağı açıkça ortaya çıkmıyor mu?
Raporları yeniden okumak
Eski raporlar tozlu raflardan indirip yeniden okunursa, eski ve yeni olaylar arasındaki kopuklukları tamamlama imkanı çıkacaktır. Bir zamanların küçük fotoğrafları bugün karşımıza çıkan büyük fotoğrafta daha anlamlı hale gelmektedir.
Bunlar, TBMM Susurluk Komisyonu raporu, Faili Meçhul Olayları Araştırma Komisyonu raporu, ve Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın raporudur. Örneğin, Susurluk Komisyonu Başkanlığı yapmış Mehmet Elkatmış'ın eski ve yeni olayları birleştirerek Takvim'e yaptığı yaptığı bir yorumu size aktarmak istiyorum. "Mehmet Ağar'ın, 'Ne yaptıysam Milli Güvenlik Kurulu kararları doğrultusunda yaptım. Devletin politikalarını, Milli Güvenlik Kurulu'nun kararlarını uyguladım' sözleri üzerine, Milli Güvenlik Kurulu'na 'devlet içinde suç örgütleri çalışması'nı sordum, buna hala cevap vermediler. Kararları almışlar, TBMM'ye neden bilgi vermiyorlar?
Komisyon çalışmalarında Arif Doğan'ın ismi geçmedi. Bana göre, bugün ortaya çıkıp perdeleme yapıyor. Derin yapıyı gizlemek için kendini öne atıyor. Olayları tamamen bir yere kanalize etme, bir derecede örtbas etme, yani bir parçayı kurtarmak, küçük bir parça haline getirmek istiyor, büyük parçayı kurtarmak istiyor. Bir yerden de belki güdülüyor, belli taktikler veriliyor böyle söylemesi isteniyor.
Yani ben Arif Doğan'ın sözlerini pek doğru, gerçekçi bulmuyorum. Bir arka planı var diye düşünüyorum."