Eliz Sakuçoğlu

ELİZ SAKUÇOĞLU

Tarihi 6 Ağustos 2016

Cesaret in, sıradanlığın rahatlığı out! (Gülcan Özer)

Ben kendi gerçekleri ve fikirleri olan, aşktan ve mutluluktan beslenen, duygularını zirvede yaşamayı seven türden bir kadınım. Beni vitrinime, dış görünüşüme, giydiğim kıyafetlere veya saçımı nasıl topladığıma göre yargılamayın, aldanırsınız.
Beni her gün zaferle sonuçlandırdığım hayatla ve kendimle verdiğim duygusal savaşlarımla yargılayın veya beni içim ne kadar buruk olsa da hiç aldırış etmeyip haddini aşan gülüşlerimle yorumlayın.
Kimine göre belki de mükemmel bir hayatım yok.
Ne size hava atabileceğim birkaç diplomam var ne de başarı ödüllerim… Çünkü hayattaki en büyük servetim merhamet ve aşk ile dolup taşan yüreğim.
Zaman zaman duygusalım; ama asla zayıf değilim.
Hayatın karşıma çıkardığı tüm zorluklara rağmen daima güçlü durmayı başarmış bir kadınım. Evet, birçok insana göre farklı ve kimine göre aykırı olduğumu biliyorum ama aldırış etmiyorum; çünkü ben böyleyim.
Bazen olgun bir kadın oluyorum bazen ise içimdeki küçük kız çocuğunu yaşıyorum. Bu halim bana has, bana özel biliyorum ve tüm kusurlarıma hatalarıma rağmen kendimi sevmeyi seçiyorum. İlk gün de bu köşede yazmaya başladığımda belirttiğim gibi harikalar diyarında bir yaşam sürüyorum...
Siz de bunu başarabilirsiniz, yeter ki yürekten inandığınız şeyleri yapın. Hayalleriniz korkularınızdan büyük, eylemleriniz kendinize verdiğiniz sözlerle yarışıyor olsun. Seçim yapma cesaretiniz olsun. Hiçbir şeyi şansa veya kadere bırakmayın.
Değişimden ve kayıplardan da asla korkmayın. Sürekli kendinizi geliştirin, ama başkaları ile yarıştırmayın.
Çevrenizdeki insanların türlü türlü düşüncelerini değil kendi kalp sesinizi dinleyin. Bu sizin hayat yolculuğunuz ve sadece sizin... Sizi sevenler ve değer verenler zaten bu yolda size eşlik edeceklerdir...

SİHİRLİ DOKUNUŞ!
Biliyorum uzun zamandır merak ediyorsunuz ben de o yüzden sonunda bu konuya da bir açıklık getirmeye karar verdim. :) Bana sürekli sorulan bir soru:
"Dudaklarınıza dolgu mu yaptırdınız?"
Evet ve hayır :) Bundan yaklaşık 3 sene önce sadece 'alt dudağıma' dolgu yaptırdım. Ama sonrasında tekrarlamadım. Çünkü dudak dokusunda oluşturduğu sertlikten rahatsız oldum.
Sizin son 1 senedir fark ettiğiniz değişiklik By Beauty Design'ın sahibi Safiye Turan'ın sihirli dokunuşundan ibaret. Onun sayesinde dolgusuz dolgun dudaklara sahip oldum.
Siz de dudağınızla ilgili şikayetçi olduğunuz konuların büyük çoğunluğunu benim gibi dudak pigmentasyonu yaptırarak halledebilirsiniz.
Peki, dudak pigmentasyonu nedir? Temelde 'micropigmentation' adı verilen yöntem saç dövmesi, kaş dövmesi, dudak dövmesi gibi kalıcı makyaj uygulamalarının yapıldığı alandır. Yani temelde bir dövme işlemidir.
Dudak pigmentasyonunda pigment granülleri dudağa enjekte edilir. Dudaklarınızı ince bulup kalınlaştırmak istiyorsanız, makyaj yapmaya vaktiniz yoksa, makyajsızken de canlı görünmek istiyorsanız ya da kozmetik malzemelere alerjiniz olduğu için dudak ürünleri kullanamıyorsanız dudak pigmentasyonu yani 'kalıcı dudak kontürü' uygulamasını tercih edebilirsiniz.
Güzelliğinizden ve doğallığınızdan ödün vermemek için dudak pigmentasyonu güzel bir seçenek. Bu işlemle dudaklarınızın daha koyu görünmesini ve dudak çizgilerinizin daha belirgin olmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca dudak simetriniz bozuksa ayarlayabilir ve birkaç milim kadar büyütme ile daha dolgun dudaklara sahip olabilirsiniz.
Bu arada kaşlarım da Safiye Hanım'a emanet…

HERKES KENDİ HAYATININ KAHRAMANI!
Yalanım olmasın; ama sanırım 23 yaşıma kadar okulda zorunlu olarak okuduğum kitaplar haricinde hiçbir kitap almışlığım veya okumuşluğum yoktu. Tahmin edersiniz ki bu durumdan dolayı annem ve babam büyük isyandaydı.
Babam artık belli bir yaşıma geldiğim için pes etmiş, annemse hala daha bir umut beni okumaya teşvik etme derdindeydi. Ta ki bir gün diğer yarım; kardeşim bana bir kitap hediye edene kadar… "İddia ediyorum uyumadan 2-3 güne bitireceksin ve sonunda bittiği için çok üzüleceksin" dedi. Verdiği kitabın nerdeyse 300 belki daha fazla sayfası vardı. 'Dalga geçiyor olmalı' diye düşündüm. Uzun lafın kısası o gün akşamüstü 5 sularında okumaya başladığım ilk kitabımı 48 saat sonunda bitirmiştim ve Dudu'nun tahmin ettiği gibi bittiği için de çok üzülmüştüm.
O günden bu güne neredeyse 10 sene olacak, hâlâ tüm kitaplarımı kardeşim alır ve sadece onun tavsiye ettiği kitapları sonuna kadar okurum.
İstisnalar kaideyi bozmaz diyerek, geçtiğimiz bayram ilk kez annemin bana hediye ettiği ve okumaktan büyük keyif aldığım bir kitabı sizinle paylaşmak istiyorum.
O güne kadar kendi de henüz okumamış, tesadüfen Ayşe Arman'ın kitabın yazarı ile yaptığı röportajı okumuş, çok etkilenmiş ve almaya öyle karar vermiş. Kitabın adı "Herkes Kendi Hayatının Kahramanı" yazarı ise Gülcan Özer. Sizinle her bir satırını paylaşasım var. Mesela "Koca terbiye edilmez, terbiyelisi alınır" gibi ama siz en iyisi kendiniz okuyun efendim.