BAŞ döndürücü gelişmelerin yaşandığı bir zaman diliminde ülkemizin ana muhalefet partisinin rahatlığı, imrenilecek şey. 'Bir elinde cımbız bir elinde ayna; umurunda mı dünya' misali...
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yakın takibindeki Terörsüz Türkiye süreci ilerliyor. Pazarlık söz konusu olmadığı için çıkması muhtemel problemlerin geçerliliği yok. Ya bitirecek ya da bitirilecekler çünkü...
Pakistan-Hindistan arasındaki problemde Türkiye'nin oynadığı rol, akl-ı selimin galibiyeti. Rusya Ukrayna konusunda sonunda yine bize gelişlerinin ayrı bir önemi var.
Suriye konusunda geçtiğimiz yıl Kasım ayı sonunda itibaren yaşanan ve 100 yıllık bir parantezi başarılı bir şekilde kapatarak Suriye'nin nihayet kendisi olmasını sağlayan inanılmayacak kadar güzel süreçte 'gelişmeleri yakinen takip eden' Türkiye'nin oynadığı rol, bilenlerce biliniyor. En iyi bilenlerden birisi de Trump.
Irak Merkezi yönetimi ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin PKK konusunda kat ettiği aşama küçümsenmeyecek kadar önemli. Gelişmeler, Terörsüz Türkiye ismi verilen sürecin Terörsüz Bölge Süreci olduğuna işaret...
Doğal gaz ve petrol keşifleri hızla sürüyor. Gazının yüzde 1'ini, petrolünün yüzde 8'ini çıkarabilen Türkiye gazda yüzde 10, petrolde yüzde 20'leri zorluyor. Depolama ve boru hattı gibi tesislerle bir yandan da bölgemizin enerji terminali olmaya doğru yol alıyoruz..
Savunma Sanayii'ndeki muhteşem gelişmeler hız kesmiyor. Artık İHA, SİHA ve hatta jet uçağı ihraç ediyoruz. Türkiye'nin Otomobili TOGG, Avrupa sokaklarında boy göstermeye başlayacak...
Dikkat çeken husus, ülkemizin yönetimine aday olduğunu iddia eden ana muhalefetin bu hakikaten muhteşem gelişmelerle alakalı zerre miskal fikrinin olmayışı.
Bütün bunlar, CHP yönetiminin -Allah (cc) korusun-, kendi iktidarlarında bile ülkeyi AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın yöneteceğini zannettiklerinin göstergesi.
CHP'ye oy verenlerin de CHP iktidarında bile ülkenin Cumhur İttifakı tarafından yönetileceğini düşündüklerini söylemek, mümkün.
Herhangi bir hizmetleri olmayan ve paçalarından yolsuzluklar akanların peşinde olmalarının başka bir izahı yok...
Tabii ki bu biraz mübalağalı bir tespit. Ancak, 86 milyonluk günümüz Türkiyesinde yaşayıp her nedense CHP'yi destekleyenlerin, partilerinin Terörsüz Türkiye süreci konusunda nerede durduğunu bilip bilmedikleri, bir soru işareti, mesela.
Mecbur kaldıklarında bazı şeyler geveleyerek geçiştirdikleri Gazze konusunda Hamas'ı hala terör örgütü olarak değerlendirdikleri ve Filistin dendiğinde de artık unutulan eski şarkıları söyledikleri, malum. Rusya Ukrayna ya da Pakistan-Hindistan gibi konular, zaten umurlarında değil.
İktidara hazırlandıklarını iddia eden, ama iç ve dış her türlü gelişmeye 'Fransız' kalanların ülkeyi gerçekten yönetmeyi düşündüklerine kim inanır?..