Kabul edenler, etmeyenler?..

Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Eklenme Tarihi 7 Mayıs 2025

ESKİ İBB Başkanı İmamoğlu'nun, tutuklu bulunduğu cezaevinden yağdırdığı talimatlar sebebiyle olsa gerek, başta genel başkanları olmak üzere CHP'liler canhıraş bir şekilde çabalıyorlar.

Eski TBMM Başkanları tarafından kaleme alındığını iddia ettikleri, 'İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanması gerektiği' talepli bildiri, yaptıklarının yerinde olup olmadığını pek aldırmayan ekibin son marifeti.

Yaşları artık 100'e dayanan eski TBMM başkanları Hüsamettin Cindoruk, Hikmet Çetin, Mustafa Kalemli ve Cahit Karakaş'ın imzaladığı iddia edilen bildiri, 'hukukun üstünlüğü' vurgusu ile başlıyor ve bekleneceği gibi 'İmamoğlu tutuksuz yargılanmalı' talebi ile bitiyor.

Bunun yargıya talimat verme girişimi olduğunu belirtmeye bile gerek yok...

Cahit Karakaş'ın eşinin yaptığı açıklama, tabir caizse CHP'lilerin pişmiş aşlarına su döktü. '97 yaşındaki eşinin Ankara Güven Hastanesi'nde demans tanısıyla yatarak tedavi gördüğünü' hatırlatan Sirel Karakaş'ın açıklaması şöyle:

"Kendisi hukuki ve tıbbi açıdan farik ve mümeyyiz değildir. Başka bir ifadeyle Sayın Karakaş irade beyanında bulunabilecek bilinçsel yeterliliğe sahip değildir. Bu nedenle söz konusu metni okuması, anlaması, değerlendirmesi ve onaylaması mümkün değildir." Eşinin 'irade beyanında bulunamayacağını' vurguladığı Cahit Karakaş ne ise. CHP'lilerin sağ olanlarla yetinip, hiç değilse vefat etmiş olan daha önceki başkanların, mesela Kemal Güven, Sabit Osman Avcı ve hatta Ferruh Bozbeyli'nin imzalarını bile kullanmadıklarına şükretmek gerek.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'ın kolunda Meclis'e gelen Hikmet Çetin'e okutulan sözde bildirideki taleplerle, eski başkanların milletimize 'kabul edenler, etmeyenler?' sorusunu sorduklarını farz etmemiz gerekir.

Bunun cevabının da, 'kabul edilmemiştir' olduğu söylenebilir.

Yolsuzluk, rüşvet, irtikap ve benzeri suçlamalar sebebiyle tutuklanan 120'ye yakın sanığın, çoğu 'etkin pişmanlık' talebinde bulunan 100'ün üzerinde tanığın ve 200'ün üzerinde dosyanın söz konusu olduğu bir davada, en tepedeki kişinin 'tutuksuz yargılanmasını' istemenin makul olmadığını eski başkanlar da bilir.

İmamoğlu dosyalarında milyonlar, on milyonlar ve bazen de milyarlar havada uçuşuyor. Bu kadar da olmaz dedirten tablonun tek izahı, kendisine mecbur hale getirdiği CHP tarafından bir an evvel cumhurbaşkanı adayı ilan edilirse, bu kadar açık delillere rağmen yargılanmayacağını hayal etmiş olması...

Silivri'de sanıkların avukatlar aracılığıyla yaptıkları haberleşmeyi ifşa eden CHP milletvekili, hatırlardadır. Bu ve Özgür Özel'in, Mersin'deki mitingde İmamoğlu'nun kendilerini telefonla izlediğini adeta ihbar ettiği düşünüldüğünde, tutuksuz yargılamayı pek istemedikleri düşünülebilir.

Canhıraş bir şekilde bütün düğmelere birden basma gayretleri ise zevahiri kurtarmak gibi...