Yanarsam, sizi de yakarım

Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Eklenme Tarihi 4 Mayıs 2025

SELAM vererek, televizyonda haberleri izleyen arkadaşlarının yanına oturan Melih Bey:

- KKTC'deki TEKNOFEST'e gidemeyince haberlerini izliyorsunuz demek?.. Selim:
- Özellikle de İstanbul'da ya da bize yakın yerlerde olduğu zaman hakikaten kaçırılmaması gereken bir etkinlik. Azerbaycan'dan sonra şimdi de KKTC'de yapılması bence çok güzel bir şey...
- Haklısın. Özellikle de değişik şekillerde kafaları karıştırılmaya çalışılan KKTC'yi gençler açısından oldukça faydalı olacağını da söyleyebiliriz... Mehmet:
- KKTC'de son zamanlarda yaşanan bazı gelişmelere bakılınca orada maalesef olumsuzlukta sanki Rumlarla yarışan birileri var gibime geliyor. Bunun sebebi nedir?..
- Ne olduğunu tam olarak açıklayabilmek, mümkün değil.

Oradaki bazı müspet gelişmelerden rahatsız olan birilerinin varlığını biliyoruz. Bunların Rumlar tarafından mı yoksa daha yüksek bir ihtimalle bazı Avrupa ülkeleri tarafından mı fonlandıkları, ciddi bir soru işareti.

Söylediklerinin ipe sapa gelir tarafı olmayışı bir yana, Kıbrıs'ı tümüyle Yunanistan'a bağlamak ve bu arada adadaki soydaşlarımızın mümkünse yok etmek isteyen ve bunun için örgüt kurdukları bilinen Rumların tezlerini dile getirenler, hakikaten şaşırtıcı... Selim:

- Cumhurbaşkanımızın da katıldığı Ayın 1'inde başlayan ve 4'ünde sona erecek olan etkinliğe KKTC'li öğrencilerin gitmemesi için kampanya düzenleyen Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası'nın, TEKNOFEST'in çağdaş bir etkinlik olmadığı gerekçesine sığınması, konunun en dikkat çekici tarafı...

- KKTC'de eski Ercan Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST'te 13 alt kategoride 6 teknoloji yarışması düzenleniyor, bildiğim kadarıyla. Türkiye dahil 22 ülkeden toplam 47 binden fazla yarışmacının başvurduğu ve gençlerin teknoloji ile ilgili projelerini hayata geçirebilmeleri için 3 milyon TL maddi destek yanında 2,5 milyon TL'lık ödül imkanının sunulacağı bir etkinliğin çağdaş olmadığını iddia edenlerin hekime görünmeleri gerek... İhsan:

- Anlaşılan KKTC'nin geleceği konusunda farklı düşünen ve muhtemelen Yunanistan ve Kıbrıslı Rumların Kıbrıs üzerindeki hayallerini savunan birileri bunlar.

Nasıl olup da KKTC'nin geleceği olan gençlerimizi yetiştirecek okullarda öğretmenlik yapabildikleri, ciddi bir soru işareti...

KKTC'DE DE TEKNOFEST KUŞAĞI
- KKTC'de son zamanlarda çeşitli şekillerde ortalığı karıştırma niyetiyle olmadık işler yapan bir avuç insan olduklarını ve oradaki insanımızın onların söylediklerine pabuç bırakmayacaklarını umalım.

İlki 2018'de yapılan ve toplamda 11. kez düzenlenen TEKNOFEST'in sağlayacağı katkıların KKTC'deki gençlerimiz açısından oldukça faydalı olacağı ve bundan sonra yapılacak etkinliklere KKTC'den de çok sayıda takımın katılacağı söylenebilir...
Mehmet:
- Bu çok iyi olur hakikaten.

Genellikle gençliğin durumundan şikayet edenlerin bile TEKNOFEST Kuşağı denildiğinde heyecanlandıkları malum. Çünkü şu anda ülkemizde sürekli yeni projeler geliştiren, teknolojik icatlar üzerinde çalışan yüz binlerce hatta milyonlarca genç var.

Bu geleceğimiz açısından umut verici.
Umarım ki KKTC açısından da bu böyle olur...
Selim:

- İnşallah. Bu arada ülkemizdeki gelişmeler konusunda ne düşündüğünü de öğrenelim bari.
Özellikle de genel başkanları Özgür Özel başta olmak üzere CHP'deki bazı gelişmeler, kafa karıştırıcı.
Adamlar, 19 Mart'tan beri İmamoğlu hakkında ortaya saçılan iddialar konusunda ağızlarını ile açmazlarken, hala onun cumhurbaşkanı adayları olduğu gibisinden laflar etmeye bayılıyorlar... İhsan, araya girerek:

- Sen gelmeden az evvel, Özgür Özel'in seyredenlerin neredeyse tamamına 'ne içmiş bu adam?' diye sorduracak videolarından bazılarını izledik. Konuştukları 'izahı olmayanın mizahı olur' sözünü hatırlatıyor.
İçlerinde ciddiye alınabilecek herhangi bir şey yok neredeyse. Bu neden böyle?..

- Özgür Özel, ciddi konuları konuşmaya kalkışsa altından kalkamayacağını bildiği için işi dalgaya vuruyor. Böyle davranmasında, tutuklu İmamoğlu'nun hala ciddi bir şekilde kontrolü altında olmasının de büyük bir payı olabilir...
Mehmet:

- Kontrol altında derken?..

- Gelişmelere bakılırsa, İmamoğlu'nun kontrolü dışında bir laf ettiğinde ciddi şekilde fırça yediği anlaşılıyor. Birkaç gün önce yaptığı bir açıklamanın ardından Silivri'ye gitti ve ardından önceki sözleriyle uyuşmayan şeyler söyledi. Bu da çok da kendi başına olmadığını gösteriyor... İhsan:

- Bu durumu izah için, İmamoğlu'nun Özel'e 'ben yanarsam, sizi de yakarım' dediğini düşünebilir miyiz?..

- Ağzına sağlık. Mesele sanırım ta da böyle. Özgür Özel'in genel başkan olabilmesinde, Ekrem İmamoğlu'nun ciddi bir payı var. Şaibeli kurultayda neler yaşandığını bilmesek de az çok tahmin edebiliyoruz. İmamoğlu'nun her şeyi kontrol etme merakına bakılırsa, o kurultayda her ne yaptıysa, işi şansa bırakmadığı ve söylediklerine karşı çıkmaya kalkışanları yola getirebilecek bazı mekanizmalar oluşturduğu söylenebilir...



PARLAMENTER SİSTEM HAYALİ
Selim:
- Özgür Özel'in, 'İmamoğlu'nu Silivri'de tutup yasak getirirlerse, yüzde 70 oy ile seçimi alırız, parlamentoda Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğu alır, 15 günde Anayasa'yı değiştiririz.
İmamoğlu çıkar görevine başlar.
Büyük bir coşkuyla parlamenter sistem hazırlığı yapılır. Bir tarafsız Cumhurbaşkanı seçilir, Başbakan olarak yürütmenin başına İmamoğlu olur.' Şeklinde sözleri var. Çok akıl işi gelmedi bana...

- Altılı masanın Parlamenter sistem iddiasını tekrar gündeme taşıyor. Bu sözler, artık diploması olmadığı için İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olamayacağını anladıklarının da göstergesi.
Yüzde 70 oy alacakları, sistemi değiştirecekleri, Mansur'u cumhurbaşkanı, İmamoğlu'nu başbakan yapacakları gibi sözler, kurdukları hayallerle ilgili. Her nasılsa milletimizin yolsuzluk, rüşvet, irtikap gibi suçlamalarla tutuklu bulunup bunlarla ilgili neredeyse tek kelime bile edemeyen birisini seçmek için can attığını düşünmeleri, işin garip tarafı...
İhsan:

- Bahsini ettikleri kişinin 6 senedir yönettiği İstanbul'da göğsünü gere gere anlatabileceği tek bir hizmeti bile yokken hele... Selim:

- CHP'lilerin ama daha çok da her nasılsa İmamoğlu hayranı kesilen İstanbulluların aklına şaşmak gerek. Adam 6 yıl başkanlık yapıp 1 trilyon iki yüz milyar liralık bütçe kullanmış ve günde sadece 4 bin 200 kişiye ucuz yemek veren 17 kent lokantası ve parasıyla hizmet veren kreşlerden başka anlatabildiği hiçbir şey de yok. Bu ve artık ayyuka çıkıp tek bir tanesi ile ilgili açıklama yapamadığı yolsuzluk, rüşvet, irtikap iddialarına rağmen, İmamoğlu diyebilenler varsa, pes doğrusu...

- CHP'lilerin ve özellikle de İmamoğlu ekibinin algı oluşturma konusunda uzman olduklarını unutmamak gerek.
Tutuklandığından beri ortaya saçılan yüzlerce ciddi iddia varken bunlardan birisine bile cevap vermeyip, siyasi sebeplerle tutuklandığı yalanı üzerinden prim yapmaya çabalıyor... Remzi:

- Sarıyer'de üçünü 15 milyona aldığı ve birisini yıllığı 6 milyona kiraya verdiği bir buçuk milyar liralık villaları aldığı inşaat şirketine verdiği ihaleyi bile izah edemeyen birisine inanmak, tuhaf. TOKİ'nin daire başı en fazla iki milyon liraya yaptığı inşaatlara kara çalmaya çalışanlar, İmamoğlu'nun villaları aldığı şirkete TOKİ'nin 2 milyon liraya yaptırdığı dairelerin benzerlerini 4 milyona yaptırdığını sadece ben mi görüyorum?.. Mustafa:

- Kirasını İmamoğlu'nun karşıladığı söylenen basın danışmanı da aylığı 400 bin lira olan villada oturuyor. Oturduğu yerin bir yıllık kirası tam bir daire parası adamın.
İnsanımızın bunları görmemesi, hakikaten garip...

- Bunlar ve çok daha fazlası.
Son olarak ortaya çıkan kameraları kapatılarak toplantılar yapılan otel meselesi ve oraya boş getirilip dolu götürülen çantalarca güya jammer olduğunu iddia etmeleri gibi bir sürü gelişme var. İmamoğlu ve beraber tutuklandıkları kişilerle alakalı tanık ve şikayetçilerin sayısı 100'ü ve dosyaların sayısı da 200'ü geçmiş durumda... Saatine bakan Melih Bey:

- Evet bugünlük bu kadar.
Önümüzdeki hafta muhabbetimize devam ederiz inşallah... İhsan:

- Melih Bey'e teşekkürler. Cenab-ı Hakk yar ve yardımcımız olsun...

- Amin...