TELEVİZYONDAKİ bir habere dikkat kesilen Selim, Melih Bey'e:
- Melih ağabey, tutuklu bulunan İmamoğlu'nun sosyal medya hesabı engellenince, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in hesabı üzerinden söylediklerini duydun mu?..
- Duydum. Ve bir kere daha anladım ki kendisini dev aynasında gören birisi ile karşı karşıyayız. Yolsuzluk, rüşvet, irtikap ve benzeri yüz kızartıcı suçlar sebebiyle tutuklu birisinin sosyal medyayı rahatlıkla kullanabilmesi, ayrı bir mesele. Ancak 6 yıldır yönettiği İstanbul'un toplamda 1 trilyon 200 milyar liralık bütçesini ne yaptığı sorulduğunda verebileceği cevap olmayan birisinin kendisinden korkulduğunu zannetmesi, düşündürücü... İhsan:
- Göreve geldikten itibaren ne yapıldığı sorulduğunda, kent lokantaları ve kreşler dışında bir cevabı yok hakikaten. Şu kent lokantaları da ne lokantaymış arkadaş. Adam durup durup bunları anlatıyor. Kendisi de dahil birçok aklı evvelin, kent lokantalarının İHA'lardan, SİHA'lardan, Hürjet'ten, Kaan'dan, TOGG'dan daha önemli olduğuna inanmaları, ayrı bir problem...

Melih Bey:
- İmamoğlu yönetimindeki İBB'nin açtığı kent lokantalarının sayısı 17. Bunlardan günlük olarak ucuza karınlarını doyuran insan sayısı da kendi verdikleri rakama göre 4 bin 200. İşin garibi, AK Parti döneminde İBB'nin günlük ücretsiz dağıttığı yemek sayısı sanırım 200 bin civarındaydı.
Bu hizmetlerin çoğunu durduran ve günde hepi topu 4 bin 200 kişiye ücreti mukabili yemek satan birisinin oluşturduğu algılara kapılanların çokluğu, meselenin asıl önemli tarafı. Hele de 16 milyonluk bir şehire yapılması gereken yüzlerce hizmet söz konusu iken, sadece 4 bin kişiye sağlanan bir hizmeti anlatabilmek, zavallılıktan başka bir şey değil oysa... Mehmet:
- Geçen gün bir arkadaş anlatıyordu.
İstanbul Bağcılar'da iş adamlarımızdan birisinin annesi için yaptırdığı bir caminin bünyesinde, başka bir hayıreverin katkıları ve Ensar Vakfı'nın organizasyonuyla her gün 3 bin 500 – 4 bin kişiye sıcak yemek dağıtıyormuş. Yine Bağcılar'da kaymakamlık ve belediye ile Ensar Vakfı, günlük 30 bin civarında yemek dağıtabilecek bir tesisin temelini atmışlar... İhsan:
- Çok güzel. AK Partili birçok belediyenin bu türden hizmetleri doğrudan yaptıkları ya da bu hizmetleri gören sivil toplum kuruluşlarını destekledikleri biliniyor. Ancak yapılan hayır olduğu için, riya karışmasın diye bunları anlatmayı pek istemiyorlar. Yoksa İstanbul'da ve Türkiye'nin birçok yerinde AK Partili belediyenin bu türden hizmetleri hala devam ediyor...
HİZMET KERVANI...
Melih Bey:
- Bildiğim kadarıyla Konya'da birçok vakıf ve dernek bu işle uğraşıyor ve Konya Büyükşehir Belediyesi de bu hizmetlere destek veriyor. Geçenlerde duydum. Konya'da Şems-i Mevlana isimli bir aşevi, günlük 4 bin sıcak yemek, 3 bin ekmek ve her ay evlere gıda kolileri dağıtırken, Ribat Aşevi de günlük 1.300 kişiye sıcak yemek ve her ay 10 bin koli gıda dağıtıyormuş. Kızılay'ın da benzer çalışmaları olduğu Konya'da Hasan Dudu Aşevi, Selçuklu Aşevi ve Gıda Aşevi gibi başka kuruluşlar da bu tür hizmetlerde bulunuyor... İhsan:
- İnsanımızın hakikaten hayırsever oluşu ve bu husustaki faaliyetleri anlatmaktan pek hoşlanmayışı, konunun özeti. Bildiğim kadarıyla AK Partili başkanların yönettiği Kocaeli, Malatya, Gaziantep, Ordu, Trabzon, Samsun, Erzurum, Sakarya gibi büyük şehirler yanında birçok il, ilçe ve beldede bu hizmetlerin kesintisiz devam ettiği... Melih Bey:

- Bu belediyelerin tamamının hakikaten çok güzel hizmetleri var ve hepsi de insanımızı incitmeyecek bir şekilde bu bunları sürdürüyorlar. Kartlar dağıtıp, her ay bunlara yükledikleri belli miktardaki paralarla insanımızın ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlıyor ve böylelikle ekonomiye de katkıda bulunuyorlar... Selim:
- Milletimize hizmet için çalışıp çabalayan belediyelerimiz, sağ elin yaptığı hayrı sol el bilmemeli diye yaptıklarını anlatmaya çekinirlerken, hizmete niyeti olmayanlar ortalığı velveleye vermeleri, ciddi bir problem.
Son mahalli seçimlerdeki tablo biraz da bu sebeple yaşandı sanki... Melih Bey:
- Öyle de denebilir. Bu, yaşananları anlamamız ve geleceğe yönelik tedbirler almamız gerektiğini hatırlatıyor. Çünkü AK Parti'den CHP'ye geçen bütün belediyelerdeki gelişmeler gösteriyor ki, CHP'lilerin hizmet diye bir problemi yok. İnsanımıza, kızgınlıkla alınan kararların nasıl zararlarına sebep olduğunu bir şekilde anlatmak için oldukça çok sayıda örnek mevcut... İhsan:
- Örneklerden birisi Üsküdar. CHP'li belediye başkanı geçtiğimiz günlerde bir yılını değerlendirirken, birisi İBB tarafından olmak üzere Üsküdar'da üç kent lokantası açmakla övünmüş. Açtıklarını söylediği iki lokantayı, önceki Başkan Hilmi Türkmen döneminde muhtaçlara yemek dağıtmak için çalışan aşevini dönüştürerek kurdukları söyleniyor.
Her gün ücretsiz olarak 3 bin 500 muhtaç insana yemek dağıtan bir aşevini kapatıp, 1.000 kişiye ucuza yemek satmayı marifet olarak anlatıyorlar...
BİR ARPA BOYU YOL...
Mustafa:
- Silivri'deki 6.2'lik depremin olduğu 23 Nisan günü, İBB'nin de diğerlerinin de boylarını gördük. Kent lokantalarını tatil diye kapalı tutanlar, korkuyla sokaklara dökülen insanlara su dağıtmayı bile akıl edemediler.
O gün Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nin yemek dağıtmak üzere gönderdiği TIR'ını Üsküdar Belediyesi'nin engellemesi de ibretlik... Remzi:
- Bu konunun açıldığı iyi oldu. Az önceden beri öğrendiklerimize bakılırsa, hizmet yerine algı için çalışanların milletimizi kandırmasına seyirci kalıyor gibiyiz. Oysa bir şekilde AK Partili belediyelerin bu hizmetlerini insanımıza anlatmalı ve 16 milyonluk bir şehirde 6 yıldır yaptığın ne sorusuna 17 kent lokantası dışında verecek cevabı olmayan birisinin havasını söndürmeliyiz. Hele de kendini anlamsız bir şekilde dev aynasında görmeye başlamışsa... Selim:
- Kendini ne tür bir aynada gördüğünü bilmem ama sanırım bir daha dışarıda görme şansı pek olmayacak gibi. Baksanıza hemen her gün yeni marifetleri gün yüzüne çıkıyor.
Adam Beylikdüzü belediyesine başkan olduğu dönemden itibaren algıları öne çıkararak, belediye imkanlarını hizmete değil başka yerlere sarf edip durmuş, anlaşıldığı kadarıyla... Melih Bey:
- Arada sırada hizmet ediyormuş gibi yaptığı da olmuş. Mesela her mahalleye açacağına söz verdiği kreşlerden 6 yılda ancak 105 tane açabilmiş. Ücretli oldukları için bunlarla övünmesinin garipliği yanında, İstanbul'un 900'den fazla mahallesi olduğunu da 6 yıl boyunca hatırlamamış... Mustafa:
- Söz verip yapmadığı 100 bin kentsel dönüşüm konutu, 15 bin sosyal konut yanında kreşlerin lafı mı olur. Benim asıl canımı sıkan, Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığı döneminde kurup, 2019'a kadar her sene en azından 3 bin 500, 4 bin konut yapan Kiptaş'ı da atıl hale getirmesi. Mangalda kül bırakmamacasına atıp tutuyorlar ama Kiptaş, 6 senede eskiden bir yılda yaptığı kadar iş yapamamış durumda...
Melih Bey:
- Evet, Kiptaş da 6 yıldır bir arpa boyu yol alamayan birçok İBB kuruluşundan birisi.
Lafa gelince çok şey yaptıklarını söyleseler de, yapılanların büyük çoğunluğu AK Parti döneminde bitirilen ve teslimi kendilerine kalan konutlar. Bir kısmı da yine o dönemde projelendirilip 6 yıl boyunca ite kaka yapabildikleri. Ancak tekrar altını çizerek söyleyelim, 6 yıl boyunca bu kuruluş AK Parti döneminde yılda yapabildiği kadar konut üretememiş durumda... Selim:
- İmamoğlu'nun Sarıyer'deki meşhur villalara kavuşması da bir anlamda Kiptaş üzerinden. TOKİ'nin tanesi en fazla 2 milyon liraya yaptırdığı konutların pahalıya mal olduğunu iddia edenler, Sarıyer'deki villaları İmamoğlu'na adeta hediye eden müteahhite, Kiptaş'ın tanesi 4 milyona konut yaptırmasını her nedense görmezden geliyorlar, malum...
- Onlar görmezden gelse de yargının görmezden gelmeyeceği, kesin... Bir yandan gelişmeleri izlerken bir yandan da insanımızın hizmet yerine başka şeyleri hedefleyenlerin tuzağına düşmemesi için neler yapmamız gerektiğine kafa yormalıyız herhalde... Melih Bey'in saatine baktığını gören İhsan:
- Evet, bugünlük de bu kadar. Cenab-ı Hakk, insanımızı kandırmaya çalışanlarla mücadelemizde yardımcımız olsun...
- Amin...