Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 24 Mart 2024

Dip dalga geliyor!..

Ekip, Rusya'daki saldırı ile ilgili haberleri izliyordu. Selam verip masaya yerleşen Melih Bey'e ilk soru Selim'den geldi:

- Saldırıyı DEAŞ üstlendi. Ancak kuruluşu ile alakalı ciddi tartışmalar olan bu örgütün çok da kendi başına hareket etmediği yani bu saldırının ardında aslında başka güçler olduğu söylenebilir mi?..

- Dediğin gibi DEAŞ tartışmalı bir örgüt ve bölgemizdeki amaçları için ABD tarafından kurdurulduğuna dair ciddi iddialar var. Bunlardan en açığı da eski başkan Trump'ın, sözleri. Dolayısıyla Rusya'daki bu vahşi saldırıyı DEAŞ üstlenmiş olsa da, işin arkasında başka bağlantılar olduğuna kesin gözüyle bakılabilir… Mehmet:

- Saldırı ile ilgili olarak ABD'nin Ukrayna bağlantısı olmadığını açıklaması, ilginç. Ukrayna da ilgimiz yok dedi. Bu arada akla gelen bir başka ihtimal de, Wagner'le ilgili yaşananlar dolayısıyla saldırının Rusya'nın kendi iç meselesi ile ilgili olabilme ihtimali. Ne dersiniz?.. Melih Bey:

- Önemli isimlerinin tamamı bir şekilde ortadan kaldırılan Wagner'in işin içinde olabilme ihtimali de var tabii. Ancak, saldırı henüz yeni ve yorumların ucu da açık. ABD'nin ve bu arada son zamanlarda Rusya'nın Gazze meselesine bakışı sebebiyle rahatsız olan İsrail'in de işin arkasında olma ihtimali var. Sanırım bir süre sonra daha detaylı bilgilere ulaşabiliriz… İhsan:

- Sıradan bir konsere giden yüzlerce insanın üzerine ateş açılıp 115'ten fazlasının öldürülüp onlarcasının da yaralanması, hakikaten çok korkunç. Dünyanın aldığı yeni halin bir uzantısı bu ve sanırım olaylar çok da iyiye gitmiyor… Mehmet:

- Gazze'de bütün dünyanın gözleri önünde 7 Ekim'den beri sürdürülen soykırımı durdurabilecek adımların bir türlü atılamayışı da bunun örneklerinden. Aklın, mantığın ve dahası uluslararası kuralların yerine, güce dayalı orman kanunlarının geçerli olduğu bir vasattayız. Bütün bu işlerin derlenip toparlanabilmesi de hakikaten zor gözüküyor… Çayları yenileyen İhsan, Melih Bey'e dönerek:

- E artık seçimler açısından son düzlükteyiz. Hafta sonu, nasipse sandık başında olacak ve şehirlerimizi yönetecek insanları seçeceğiz. Bu konudaki gelişmelerin detayı da sende. Biz de dinlemek için sabırsızlanıyoruz… Çayını yudumlayan Melih Bey:

- Her seçimin kendisine göre dikkat çekici tarafları vardır. Ancak bu seçimin en dikkat çekici tarafı, özellikle dikkat kesildiğimiz yerlerde hizmetin mi yoksa çeşitli şekillerde inşa edilmiş algıların mı kazanacağı konusu bence… Remzi:

- Sadece algılar değil herhalde?.. Farklı davranacağını düşündüğümüz YRP'nin hizmet konusunda özürlü olduğu bilinen bazı CHP'li isimlerin kazanmasına destek manasına gelebilecek şekilde konumlanması, algı ötesi durumlar da olduğunu gösteriyor… Mustafa:

- Aynı partinin, Şanlıurfa örneğinde olduğu gibi terör örgütü ile bağlantılı partinin kazanmasına sebebiyet verecek adımları da söz konusu… Melih Bey:

- Haklısınız. İstanbul başta olmak üzere bazı yerlerde böyle bir risk mevcut. Bu arada her ne kadar yakıştıramasak da, İstanbul sokaklarında CHP adayının reklamlarının hemen yanında yer alan YRP adayı reklamları da kafa karıştırıcı. Ancak, ben Yeniden Refah seçmeninin, bu konuda seçici davranacaklarına, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Cumhur İttifakı adaylarını destekleyeceklerine inanıyorum… Selim:

- Yani YRP seçmenleri belediye meclisi ve belki ilçe oylarında kendi partilerinin adaylarını destekleseler bile büyükşehirlerde AK Parti adaylarına oy verecekler mi demek istiyorsunuz?..

Kaybettiren olmak!..

- Öyle de söyleyebiliriz. YRP seçmeninin, daha önce Saadet Partisi'nin oynadığı kaybettiren rolünü benimsemeyeceği söylenebilir. Hangi sebeple olursa olsun, İstanbul ve Ankara özelinde, geçen dönemde herhangi bir hizmetini görmedikleri kişilere oy vermeyi içlerine sindiremeyeceklerdir… İhsan:

- İnşallah öyle olur. Aksi durumda kaybeden herkes olur çünkü. Aday oldukları şehirlere hizmeti akıllarından bile geçirmeyenleri kazandırmanın anlamı yok… Melih Bey:

- Yeniden Refah özelinde söylenebilecek olan bir başka husus da, şu an takınılan tavrın partinin geleceği açısından olumsuz etkileri olacağı. Siyasi varlık göstermek tabii ki önemlidir ama size benzeyene kaybettirmenin ve benzemeyene kazandırmanın bir faturası olacağı da unutulmamalı… Selim:

- Melih Bey, kampanya süreci boyunca epey dolaştın. CHP adaylarının vaatleri konusunda söylenebilecek bir şey var mı, bilmiyorum. Zaten daha önceki vaatlerini unutanların, geleceğe yönelik verdikleri sözlerin önemi de yok. Cumhur İttifakının çalışmaları ne alemde ve asıl önemlisi, anketler ne diyor?..

- Anketlere göre İstanbul'da Murat Kurum'un ve Ankara'da Turgut Altınok'un rakiplerine göre önde olduklarını söyleyerek başlayayım. Aradaki fark çok yüksek olmasa da, akış Cumhur İttifakı adaylarının lehine. Aynı şekilde İzmir'de Hamza Dağ'ın sürpriz yapma ihtimali de epeyce yüksek. Orada, kendisini pek belli etmeyen bir dip dalga olduğu söylenebilir… İhsan:

- Bu arada Antalya, Adana, Eskişehir, Hatay ve başka bazı yerlerde de ciddi beklentiler var herhalde?..

- Doğru. Hizmet alamıyor olmanın canlara tak ettiği yerlerde, hizmet edecekleri kesin olan adaylara ciddi bir yönelme söz konusu. CHP kitlesi, bu partiye oy vermeye mecbur oldukları anlayışına isyan etmeye başladı da denebilir. Hatay, bunun bir örneği. Göz göre göre gelen bir felaketle ilgili tedbir almak bir yana, alınan tedbirleri engellemekle övünenlerin akıbeti pek iyi olmayacak… Remzi:

- Bu, insanımızın kendisine yapılan hizmetleri unutmaması ile de ilgili herhalde?..

- Evet. Hizmetin siyasi taraftarlığın ve ideolojik bakışın önüne geçebileceği bir seçim yaşayacağımız düşünülebilir. Hizmet etmemekle adeta övünen adayları insanlara dayatan CHP, bu seçimde iyi bir ders alacağa benzer… İhsan:

- AK Parti ve Cumhur İttifakı başkan adaylarının bariz farklılıklarının hizmet ve gönül belediyeciliği olması ne güzel. Hizmet için gece gündüz demeden çalışanların, karşılık olarak sadece bir 'Allah razı olsun' sözü beklemeleri, başarının anahtarlarından birisi. CHP deyince de akla rant geliyor nedense. İBB ile ilgili son para kuleleri görüntüleri de bunun delillerinden. Sahi, o konu ile ilgili gelişmeler ne durumda?..

- Ne yaparlarsa yapsınlar altından kalkamayacakları bir durum söz konusu. Nereden gelip nereye gittiği belli olmayan ve İBB Başkanıyla yakından alakalı olduğu bilinen külliyetli miktarda bir para var ortada. Bina alımı bahanesi geçerli olsa da en iyi ihtimalle vergi kaçakçılığı suçu işlenmiş oluyor. Kaynağı belirsiz bu kadar para mide bulandırıcı. Netice olarak kabak CHP'den birilerinin başına patlayacak… Selim:

- Özellikle İstanbul ve Ankara'da sahadaki çalışmalar ne alemde?..

- Bu iki şehrimizde ve Türkiye genelinde Cumhur İttifakı adaylarının teşkilatlarla omuz omuza çalışmaları, muhteşem. Murat Kurum, İstanbul'un temel problemleri olan kentsel dönüşüm ve ulaşıma odaklanmakla kalmıyor, sosyal politikalara da ağırlık vereceğini hissettiriyor. Ekonomik olarak sıkıntıda olan kesimlere yönelik ciddi projeleri var. Aynı durum, Turgut Altınok için de geçerli… Melih Bey, çayını yudumlayıp devam etti:

- Şehirlerin adeta röntgenlerini çekerek ihtiyaçları belirleyen ve ciddi projeler oluşturan AK Parti ve Cumhur İttifakı adayları, gece gündüz demeden çalışıyorlar. Vaatlerini yerine getirecekleri konusunda kimsenin şüphesi yok. CHP tarafının ümidi ise, insanların hizmeti filan önemsemeyip ne olursa olsun kendi adaylarına oy vermesi. Fakat, hizmeti önemsemeyen ve kitlesinin her durumda kendisine oy vereceğini düşünen CHP'lileri şaşırtacak güçlü bir dip dalga geliyor bence… İhsan:

- CHP'nin hizmete yabancı oluşunu ve buna rağmen insanların ona oy vermeyi sürdürüşünü, anlamak mümkün değil… Dediğin gibi bir dip dalga gelir ve hizmet özürlü CHP'liler bu defa avuçlarını yalarlar, inşallah!..

- İnşallah!..