Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 18 Haziran 2022

Hiç değilse objektif olsalar!..

Dışarıda ve içeride, bulanık suda balık avlama merakında olanlar büyük bir ciddiyetle mesailerini sürdürüyorlar.

Gerçekleri boş verip, oluşturdukları algılarla bütün hedeflerine ulaşabileceklerini zanneden bu güruh, herkes için geçerli hususların Türkiye için geçerli olmaması gerektiği gibisinden saçma sapan bir tezi savunup duruyor.

NATO'ya yapılan üyelik müracaatlarında söz sahibi olan ülkemizin, İsveç ve Finlandiya konusunda birtakım çekinceleri olduğu, malum. Bunlarla ilgili tatmin edici gelişmeler olmazsa, bu ülkelerin üyeliklerine evet demeyeceğini de çok açık bir şekilde beyan ediyor.

Aynı şekilde gerek Lozan ve gerekse sonrasında Paris Antlaşması ile silahsız olmaları gerektiği kayıt altına alınmış Ege adaları ile ilgili olarak da, Yunanistan'ı, silahlandırma girişimlerinin adaların statüsünü tartışmayı gerektireceği konusunda uyarıyor.

Son dönemlerde karşımıza çıkan ya da çıkarılan hemen her uluslararası meselede olduğu gibi bu iki konuda da haklı olan Türkiye, kararlılığından asla taviz vermeyeceğini sıklıkla hatırlatmaktan geri durmuyor.

İsveç ve Finlandiya, önceleri diğer ülkelerin desteğiyle Türkiye'nin vetosunu kırabileceklerini düşünüyorlardı. Ancak Türkiye'nin kararlı olduğunu anlamaları, çok vakit almadı. Göz boyamak niyetiyle yaptıkları ufak tefek bazı düzenlemelere rıza gösterip, evet dememizi beklemek, bu iki ülkenin geldiği son aşama.

Sürecin dikkat çekici yanlarından birisi, sadece kendilerini akıllı zanneden bu iki ülke ve destekçilerinin, Türkiye'nin haklı tavrını itibarsızlaştırma gayretleri. Sempati duymadıkları zaten bilinen Türkiye konusunda empati yapma gereği bile duymayan bu güruhun içimizden de destekçileri olması, sözün bittiği yer.

Adeta gönüllü İsveç ve Finlandiya sempatizanı olarak çalışan bu birileri, Türkiye'nin haklı tezlerine bu iki ülkenin yetkililerinden daha sert bir şekilde karşı çıkıyorlar neredeyse.

İki ülkenin NATO'ya girişi için adeta onlardan daha gayretli çalışan içimizdeki bu güruhun, Yunanistan konusunda Yunanlılardan daha gayretli olmaları da dikkat çekici.

İsveç, Finlandiya, Yunanistan… Bu ülkelerle ilgili olarak Türkiye'nin talep ettiklerinin tamamının, uluslararası hukuk ve mevcut antlaşmalara göre haklı olduğunu, bu sahalarda lisans öğretimine başlamış öğrencilerin bile anlayacakları, çok açık.

Bu ülkeleri yönetenlerin, kendilerine yontma gayreti ile gerçekleri tersyüz etmeleri, anlaşılabilir.

Ancak, Türkiye'deki muhalefetin ve hayatlarını ülkemizi yurtdışında temsil ederek geçirmiş emekli diplomatların, haklı olduğumuz hususlarda başka ülkelerden yana olmaları, hakikaten çok ama çok acı bir durum…

Başını CHP'nin çektiği ittifak ve bazı emekli diplomatların, Türkiye'nin tarafını tutmalarını beklemenin abes olduğu, artık aşikar… Ama hiç değilse objektif olamazlar mı?..