Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 13 Kasım 2021

Asıl imtihan…

Suriye-Irak tezkeresine HDP'nin istediği gibi hayır diyen CHP'ye, PKK yöneticilerinden gelen tebriklerin ardı arkası kesilmiyor.

Suriye-Irak tezkeresine hayır oyu vermekle CHP'nin imtihanı geçmiş olduğunu söyleyen PKK'nın eli kanlı yöneticileri, İyi Parti ile ilgili ne diyorlar henüz bilmiyoruz. Ama en azından, İP'li Durmuş Yılmaz'ın da imtihanı geçenler arasında sayıldığı söylenebilir.

Arada kaynayıp gitti. Ancak, tezkereye 'hayır' dediğini açıklayan Durmuş Yılmaz'ın, elektronik oylama yapılınca çöpe attığı 'hayır' yazılı pusulanın görüntüsünü almayışına üzülmesi, dikkat çekici… PKK yöneticileri bunu da not etmişlerdir herhalde. Tabii milletimiz de…

Farkında olup olmadıkları tabii ki kendi problemleri. Ama CHP ve İP'deki savrulma, ciddi bir boyut kazandı.

CHP'nin Suriye-Irak tezkeresine hayır demesi ve Kılıçdaroğlu'nun HDP istedi diye yaptıklarını savunma sadedinde sarf ettiği, 'tezkereye evet demenin Cumhuriyete ihanet olduğu' şeklindeki söz, savrulmanın vahametini gösteriyor. Bunun ardından 'Kandil'i yer ile yeksan edeceğini' söylemesine kargalar bile güldü…

TSK'nın sınırlarımızı korumak için yürüttüğü operasyonların devam etmesi için çıkarılan tezkereye 'hayır' demenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ihanet olduğunu, ilkokul öğrencileri bile anlayabilir oysa.

CHP ile ittifak halindeki İyi Parti'nin durumu da üç aşağı beş yukarı aynı.

Siirt'te işittiği 'Kürdistan' sözü karşısında gıkını çıkaramayan 'milliyetçi/muhafazakar' Akşener'in, bir şehit ağabeyine ağza alınmayacak şekilde küfür eden Lütfü Türkkan'ı savunması, mesela .

Herkes tarafından bilindiği halde, ikircikli açıklamalarla HDP ile işbirliklerini gizlemeye çalışan CHP ve İP'in, bu partinin talep çıtasını yükseltmesi sebebiyle, artık yeni bir aşamaya geçtikleri söylenebilir.

HDP ile işbirliğinin PKK ile ilişkilerini açığa çıkarması, işin bir yönü. Bu terör örgütünü Türkiye'ye karşı kullanan dış mihraklarla işbirliği yaptıkları da alenileşti bu arada…

Osman Kavala üzerinden iç işlerimize karışmaya kalkıp derslerini alan büyükelçilere çıtlarını çıkaramayan iki partinin, bazı ülkelerin büyükelçileri ile ilişkileri de kafa karıştırıcı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bazı büyükelçilere gönderdiği Kanal İstanbul mektubu ile ilgili temel soru, bu mektupları o büyükelçilerin isteyip istemedikleri. Kılıçdaroğlu konunun cahili olsa da, büyükelçilerin temsil ettiği ülkeler Kanal İstanbul'u iyi biliyor ve hiç hoşlanmıyorlar.

CHP ve İP, seçimlerde HDP desteği alabilmek için imtihanda olduklarını söyleyen PKK'lılardan ve ülkemize yönelik kötü niyetler besleyen ülkelerden de geçer not alabilirler belki…

Ancak asıl imtihanı, her şeyi izleyen milletimizin yapacağını unutmamaları gerekir…