Orman yangınları, bu sene 31 Temmuz-7 Ağustos arasında olacağı bilinen Eyyam-ı Bahur'un birkaç gün erken başladığını düşündürse de, 20'yi aşkın ilde ve yaklaşık 80 yerde nerdeyse aynı zamanlarda başlayan yangınlar, sabotaj ihtimalini de akla getirdi.
Malum, Eyyam-ı Bahur yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu günlerine eskilerin verdiği isim. Günümüzde ise 'çöl sıcakları' veya 'Afrika sıcakları' diyoruz.
Kişilerde aşırı stres ve asabiyetin gözükebileceği Eyyam-ı Bahur günlerinde kalp ve göğüs hastalarının dikkatli olmaları öğütlenir. Orman yangınları başlayabileceği, enerji hatlarında esneme, asfalt erimesi ve rayların genleşmesinin kazalara sebebiyet verebileceği de uyarılar arasında.
Bu günlerde orman yangınları çıkabileceği uyarısına rağmen, bu kadar çok sayıda yangının nasıl çıktığı, sabotaj ihtimalinin olup olmadığı, ciddi bir soru işareti. Bu, yangınların tamamen kontrol altına alınması ve söndürülmesinden sonra devletin ilgili kuruluşları tarafından araştırılması gereken bir konu.
Daha önce bu çapta benzeri yaşanmadığı bilinen yangın afeti ile mücadele konusunda söylenebilecek olan ise, devletin bütün imkanlarıyla sahada olduğu ve milletimizin de cansiperane bir şekilde çalışmalara destek verdiği.
Konunun muhalefetle ilgili tarafı da, milletçe içimizi yakan orman yangınlarını siyaseten ranta çevirmek isteyeninden, konuyu içindeki pislikler kusma vesilesi olarak değerlendiren sosyal medya farelerine kadar tam bir rezillik.
Yangınların başlangıcından itibaren nerdeyse her saat yapılan açıklamaları duymazdan gelip, pes dedirten yalanlarla güya muhalefet yapanların başını da dış mihrakların fonladığı gruplar çekiyor.
Yangınlara müdahalede kullanılan uçak, helikopter, İHA ve araç gereçleri dillerine dolayanların dönüp dolaşıp THK'nın olmayan uçaklarını gündeme getirmeleri, siyasi rant çabası ile ilgili.
Sarp bölgelerde uçak yerine helikopterin daha uygun olduğunu bilseler de, yapılanları karalamaya ve milletimizin kafasını karıştırmaya çalışıyorlar.
Antalya'ya gittiğinde, bölgedeki bakanlardan bilgi almaya gerek görmeyen Kılıçdaroğlu'nun, yangınla mücadele helikopterlerini karalamak için 'pervaneleri çam kozalaklarını etrafa fırlatıyor' demesi, onun aklının da THK'nın olmayan uçaklarına takılı kaldığını gösteriyor.
Muhalefet cenahındakilerin, hiç değilse milletçe ciğerlerimiz yanarken yalan söylemeyi bırakıp işe yarar tekliflere yoğunlaşmalarını beklemek, belki saflık.
Gölge etmeseler yetecek bu kesimin, sadece itibarsızlaştırma ve kirletmeye çalışmakla varabileceği bir yer olmadığını da hatırlatalım…