Şer cephesinin hedefine ulaşabilmek için dur durak bilmeden çalışacağı, malum. Dışarıdan ve içeriden sürdürdükleri saldırılara ara bile vermeyişleri bazen bıkkınlık verse de, alıştık.
15 Temmuz gecesinin ilgi çekici olaylarından birisi de, darbecilerin izni ile Atatürk Havalimanı'ndan ayrılan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, gelişmeleri Bakırköy belediye Başkanı'nın evinden izlemesiydi.
Darbe girişimine karşı şahlanan milletimizle hareket etmeyen ya da edemeyen Kılıçdaroğlu'nun, liderlik şansını o gece kaybettiği, CHP'lilerin de bildikleri bir gerçek.
Gobbels tarzı yalanlarla algı oluşturmakta mahir olan ajans'ın uyarısı ile olsa gerek, o gece yaşananlara pek girmediği bilinen Kılıçdaroğlu, darbecilerin tanklarının arasından geçip gitmesi sorulduğunda, Cumhurbaşkanımızı kast ederek, 'o da geçip gitseydi ya' demiş…
Dostları sayesinde türlü bir iktidara gelememiş olmanın hayal kırıklığı ile söylenmiş olsa da, 'birilerinin ülkeyi ele geçirmelerine mani olmaya ne gerek vardı' demenin değişik bir şekli bu.
Algı faaliyetlerine başlayacağı anlaşılan CHP Genel Başkanı, liderlik kariyerini bitiren 15 Temmuz gecesindeki kaçışını lehine çevirmeye çalışacak gibi.
Bu da, milletimizin 15 Temmuz şahlanışını sürekli itibarsızlaştırmaya çabalayan Kılıçdaroğlu'nun, birbiri ardına yeni ve büyük yalanlar söyleyeceğine işaret. 'Kim inanır' diye düşünenler, 'siyasi şizofren' bir kitlenin varlığını unutmamalı.
CHP gibi İP cenahında da 15 Temmuz'la ilgili hareketlenmeler var. Herhalde birbiriyle irtibatlı olmalılar ki, konuyla ilgili olarak dostları ABD'de bazı gelişmeler söz konusu.
Sanki kendi insan hakları meselesini tümüyle halletmiş gibi, ABD "2021 Türkiye İnsan Hakları İyileştirme Yasası" isimli bir yasa üzerinde çalışılıyormuş.
Hedef, 15 Temmuz'da girişimde bulunup başarısız olanların durumunda bazı değişiklikler sağlayabilmek. Sadece FETÖ değil, PKK bağlantılıların da serbest kalmasını amaçlayan ABD'lilerin bir 'adamlarımızı bırakın' demedikleri kalmıştı, şimdi onu da diyecekler herhalde. CHP ve İP'ten benzer taleplerin yükselmesi, dostlar arasındaki işbirliğinin gereği…
Ancak 'dostları' sayesinde iktidara gelebileceklerini düşünenler daha ne kadar alçalacaklar, göreceğiz…
Hayatının fırsatını kaçıran Kılıçdaroğlu'na ise, 15 Temmuz 2016 gecesi yaptığı hatayı algılarla telafi edebilmesinin mümkün olmadığını hatırlatalım…
