Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 10 Nisan 2019

Maske düştü...

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Ekrem İmamoğlu, ortaya çıktığı günden beri taktığı 'gülümseyen adam maskesi'ni önceki gün nihayet çıkardı.

Malum, farklı bir kampanya yürütmüş ve gülümseyerek karşıladığı tepkileri bile 'reklamın kötüsü olmaz' mantığıyla yayarak, mağduriyet havası oluşturmaya çalışmıştı.

Sandıktan çıkan netice netleşmeden kendisini başkan ilan edip, Anıtkabir'de gösteri yapmayı da ihmal etmeyen İmamoğlu, itiraza gerek kalmadan mazbatasını alabilmeyi hayal ediyordu herhalde.

CHP'lilerin ve her nedense tam da onların istediğini arzu ettikleri anlaşılan bazı yabancı ülke sözcülerinin konuyla ilgili ilk açıklamaları, AK Parti'nin sonuçları olduğu gibi kabul etmesi ve itiraz yoluna başvurmaması gerektiği şeklindeydi.

Ancak, dışarıdan ya da içeriden gelen baskılar tamamen haklı sebeplerle dayanan itirazları durdurmaya yetmeyince, işin rengi değişti.

Başlangıçta özellikle de İstanbul için oluşturulmaya çalışılan tavrın işe yaramayacağı anlaşıldıktan sonra, başta İBB adayı olmak üzere CHP'lilerin de itirazları takibe başlamaları, iyi bir gelişmeydi.

Ancak İstanbul CHP İBB adayının geçtiğimiz gün yaptığı bir açıklama, CHP zihniyetinin medya ve ifade özgürlüğünden ne anladığı konusunu tekrar tartışmaya açtı.

İtiraz süreci devam eden sonuçlarla ile ilgili her ne yapmalarını bekliyor idiyse, medya sahibi bazı ailelere alenen aba altından sopa gösterdi CHP İBB adayı. Yani tehdit etti, açıkçası...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Oyların yeniden sayılmasına yönelik itirazımız olmadı" dese de, kendisi ve adaylar başta olmak üzere birçok CHP'linin gerek geçersiz oyların sayılması ve gerekse birleştirme tutanaklarındaki hataların düzeltilmesi girişimlerinden pek memnun olmadıkları, malum.

Bazılarınınki düşse de, halen maskeli olanlar var.

​DÜĞÜMÜ YSK ÇÖZECEK...

Kuralsız bir şekilde 'geçersiz' sayılan oyların daha çok AK Parti'ye ait çıkması, sandık başlarında garip bir şeyler olduğunun belirtilerinden. Hakimler gözetiminde yapılan birleştirme tutanakları ile ilgili kasıtlı işlemler de, ciddi bir delil.

Birleştirme tutanaklarında basit kaymalardan başka, AK Parti'nin oylarının başka partiler arasında 'dengeli bir şekilde dağıtılmış olduğu'nun(!) da ortaya çıkması, YSK'nin olaya bambaşka bir gözle bakmasını gerektirecek bir durum.

1 Nisan sabahı CHP adayı lehine 29 bin bin olan farkın, geçersiz oylar ve birleştirme tutanakları üzerinde yapılabilen çalışmaların belli bir aşamasında 14 bine inmiş olması, yeteri kadar düşündürücü.

AK Partili yetkililerin ilçe seçim kurulları nezdindeki girişimleri sırasında sıklıkla sıra dışı bir mukavemetle karşılaştıklarını biliyoruz. Bazen İl Seçim kurulunun hatta bazen de YSK'nın devreye girmesiyle gerçekleşebilen itirazların, tablonun tümüyle düzeltilebilmesine imkan sağladığı da söylenemez.

Daha üst kurulların devreye girmeleri ile itiraz hakkının kabulü, İlçe seçim kurullarının itirazlarla ilgili başvurulara hukukilik değil, başka sebeplerle karşı çıktıklarının göstergesi. Bu durum organize bir kasıt olduğunu akla getiriyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'un, basın toplantılarında hemen her gün yeni belgeler açıklaması da, sandıklarda karışık işlerin döndüğünü gösteriyor.

1 Nisan'dan beri konuşulup tartışılanlardan sonra, birçok ilçede sandıklarda ilçe hatta il dışından kişilerin görevlendirildiği de ortaya çıktı.

31 Mart ile ilgili bildiklerimizin yanında bilmediklerimiz de var. Gözüken o ki, İstanbul düğümünü bütün bunları hakkıyla değerlendirerek YSK çözecek...