Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 7 Nisan 2019

Meselenin özeti…

Seçimin nasıl yapılacağı, oyların nasıl sayılacağı, hangi durumlarda iptal edileceği, sonuçların ilgililere nasıl aktarılacağı gibi hususların tamamı kanunla belirlenmiş hususlar.

Vatandaşların iradesinin tam olarak gerçekleşmesi için bütün bu aşamalarda dikkat edilmesi gereken ve bazıları da ceza gerektiren hususların ihmal edilmesi halinde, itirazların olması kaçınılmaz.

Bu arada özellikle de itiraz konusunu en iyi bilen partinin CHP olduğunu ve geçmişte ve halen sıklıkla buna başvurduğunu hatırlamakta fayda var. Ancak, duruma göre davranan ve bazen itiraz ederken bazen de itiraza itiraz eden bir yapı CHP.

Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, 31 Mart seçimlerinde çok açık bazı hususların ihlal edildiği ortaya çıktığı için neticelerin alınması ve tabii ki mazbataların verilmesi gecikti.

Bundan önceki seçimlerde de karşılaşılan bu durum sebebiyle, mazbatalarını bir an evvel alabilme telaşına düşenlerin yaptıkları, seçimlerin normal işleyişinin dışında bir şeylerle karşı karşıya olduğumuzu düşündürüyor. Şimdiye kadar yapılan tespitler de bu yönde.

İstanbul'u baz alırsak, mesela Büyükçekmece'de 20 bine yakın seçmenin aslında olmayan ya da henüz kimsenin oturmadığı binalara taşınması söz konusu. Konu ile ilgili şikayetlerin sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılmaması, vazifelerin yapmaları gerekenlerin işi ağırdan aldıklarını düşündürüyor. Ya da aslında, belki başka bir niyetlerinin olduğunu.

Seçmen taşıma dışında, İstanbul genelinde iptal edilen 300 binden fazla oyun ağırlıklı olarak AK Parti'ye ait olması, 31 Mart'la ilgili başka bir gariplik.

39 ilçenin 25'inde belediye başkanlıklarını ve Büyükşehir Meclisi'nin üçte iki çoğunluğunu kazanan bir partinin büyükşehir başkanlığını alamaması, akla ziyan bir durum zaten. Aynı durum, 25 ilçeden 22'sinin kazanıldığı Ankara için de geçerli.

Ne oldu, nasıl oldu!..

Sandık görevlilerinin usulsüz iptalleri yeteri kadar vahimken gerekçe uydurma zahmetine bile katlanmamış olmaları, daha vahim. Bu, organizenin aksadığı bir husus belli ki…

Sandık sonuçlarının birleştirilmesinde yaşananlar ise, hatadan çok kasıt olduğuna işaret ediyor... Tutanaklarda satır kaymaları makul olsa da, hatanın daha çok AK Parti oylarına denk gelmesi, organize bir çabayı açık ediyor.

Esas problem ise, birçok yerde AK Parti'nin oylarının dengeli bir şekilde başka partilere ikram edilmiş olması. Bu durumla ilgili tespitlerin sürüyor olması iyi. Ancak bunların mesulleri ile ilgili işlem yapılıp yapılmadığı halen muallak.

Organizeyi kimlerin yaptığının ortaya çıkarılması gerektiği, açık. Gereksiz iptallere AK Partili temsilcilerin neden müdahale etmedikleri, AK Parti'nin üzerine düşeceği bir konu. Ancak, AK Parti'ye gitmesi gereken oyları kasıtla iptal edenler ve birleştirme tutanaklarında başka partilere ikram edenleri açığa çıkarmak, YSK'nın problemi.

Bilgisayar çağında olduğumuza göre, sonuçları üzerinde böyle hassas hesaplamalar yapan görevlileri açığa çıkarıp yakasına yapışmak, herhalde zor bir iş değildir.

Haklı gerekçelerle yapılan itirazları kabul etmeyen ilçe seçim kurulları ve bazı ilçelerde başlatılan sayımları hukuksuz bir şekilde yarıda kesen il seçim kurullarının üyeleri de mercek altına alınacaktır muhakkak.

Vatandaşların oylarının yerine ulaştığından emin olma sürecini baltalamaya çalışanların ibretlik halleri, organize işlerin gürültü çıkarma faslının gereğini yaptıklarını gösteriyor.

Bizlere düşen, seçimlerin gürültü patırtı ile değil yerini bulan oylarla kazanıldığını unutmayıp, sabır ve dua ile izlemek…