AK Parti'nin mahalli seçimlerde karşı karşıya kaldığı ve organize olduğu artık açık olan İstanbul'daki birtakım şaibeli işlerin üzerine gitmemesi, CHP'nin başını çektiği bazı kesimlerin ortak talebi.
Dışarıdan birtakım mihrakların da desteklediği bilinen bu talep, AK Parti'ye 'her ne ile karşılaşmış olursan ol, başına gelene rıza göster ve hukuki haklarını kullanmaya filan kalkma' demek aslında.
Başka il ve ilçelerde itirazlarda bulunan CHP'lilerin, İstanbul'la ilgili bütün şaibelere rağmen AK Parti'nin itiraz etmemesi ve meseleyi fazla kurcalamaması şeklinde 1 Nisan'dan beri sürdürdükleri tavrın demokrasi ile bir ilgisi olmadığı, malum.
AK Parti'nin bütün olumsuz gelişmelere karşı elleri kolları bağlı beklemesi gerektiğini savunanlar arasında çok demokratmış gibi gözükmeye çalışan başka birileri de var. Vaktiyle AK Parti ile beraberken şimdi memnuniyetsizler safında bulunanlar da, AK Parti'nin haklarını kullanmamasını savunuyor.
Sandıktan çıkan AK Parti aleyhine 30 bin oy farkının bugün itibariyle yarıya inmiş olması, CHP'nin başka birtakım gelişmeleri önlemeye matuf çabalar içinde olduğunu gösterdi.
'İtiraz edilmemeli' diyenler, aradan geçen günler boyunca oyların erimesi yanında başka pisliklerin de ortaya çıkmasından çekiniyorlardı belli ki… Sadece geçersiz oylar ve birleştirme tutanaklarında değil, başka konularda da ciddi oyunlar oynanmış olduğu belki de bu sebeple ortaya çıktı
İstanbul'un 39 ilçesindeki sandıklarda tam olarak ne gibi oyunlar oynandığını bilmesek de, AK Parti İBB adayı Binali Yıldırım'ın binlerce oyunun geçersiz kılındığı, itirazlar sonrası ortaya çıktı.
Yıldırım'ın Sandık sonuçlarının il seçim kuruluna ve YSK'ya aktarılması sırasında da mağdur edildiği, itirazlar sayesinde anlaşıldı.
ZANNEDİLENDEN DE KÖTÜ...
Bütün bu gelişmeler yaşanırken, CHP'nin Genel Başkanı, parti sözcüleri ve İBB adayı, ısrarlı bir şekilde itiraza mahal olmadığını, mazbatanın bir an evvel verilmesi gerektiğini söyleyip durdular.
CHP'lilerin, AK Parti'nin sonuçlara rıza göstermesi söyleminin tehditle karışık olması, işin bir başka cephesi. Marjinal gruplarla içli dışlı olan CHP zihniyeti, çevirdiği dolapların açık edilmesi halinde ortalığı karıştırabileceğini söyleyebildi.
CHP'nin, AK Parti'nin haklı itirazlarının reddi için uğraşırken, seçimin lehine olmadığı başka yerlerde itirazlarda bulunmayı ihmal etmemesi, aynı zihniyetin değişik bir yansıması.
AK Partililerin tamamen haklı sebeplerle yaptığı itirazlara karşı çıkmak, konu hakkında daha da derinlere inilmesini önleme hedefine yönelikti. Süreç içinde gün ışığına çıkan başka bazı hususlar, meselenin zannedilenden de vahim olduğunu ortaya koydu çünkü.
Partilerden çok YSK'yı ilgilendiren bu hususlar, sandık kurulları konusunda birçok yerde mevzuata uyulmaması ile alakalı. Sandık başkanlarının ilgili ilçedeki memurlardan karşılanması kuralının ihmal edilmesi, İstanbul seçimleri ile ilgili organize bir faaliyet olduğu tezini ciddi şekilde kuvvetlendirdi.
Mevzuat, sandık başkanlarının ilçelerin mülki amirleri tarafından verilen memur listesi içerisinden kura usulü ile seçilmesi gerektiğini amir. Ancak İstanbul'un birçok yerinde, başka ilçelerden ve hatta illerden getirilen ve memur da olmayan kişilerin sandık başkanı yapıldığı anlaşılıyor.
Bu durum ve yine bazı ilçelerdeki usulsüz seçmen yerleştirme ve silme işleri, organizasyonun geniş olup, YSK ile bağlantılı kişilerin de dahil olduğunun göstergesi.
Ortalık 'büyük organizasyon'un şaibeleri ile dolu, temizlemek de YSK'nın işi…
