Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 16 Aralık 2018

Elma dersem çık…

İnternet'e girip Suriye'nin son durum haritası ya da benzer sözler yazdığınızda, bölgelere hakim olan güçleri sembolize eden işaretler ve renklerle dolu haritalar çıkar karşınıza.

Rejimin hakim olduğu yerler. ABD güdümündeki PYD-YPG'nin bölgesi. Rejimle PYD-YPG'nin ortak hakimiyeti altındaki kısım. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları ile istikrara kavuşan alanlar. DEAŞ'ın bulunduğu rivayet edilen ufak tefek yerler. Türkiye, İran ve Rusya'nın ortaklaşa kontrol ettiği İdlip ve tartışmaların odağındaki Münbiç…

ABD kontrolündeki PYD-YPG'nin hakimiyeti altındaki alanlar, Suriye topraklarının yaklaşık üçte birini oluşturuyor. Ülkenin kuzey doğusundaki bu bölgenin zengin yeraltı kaynaklarına sahip olduğu rivayetleri, yaygın.

Münbiç'i saymaz isek, Türkiye'nin harekatları sonrası Fırat'ın doğusuna çekilen YPD-YPG'nin, Irak sınırına kadar olan bu alandaki hakimiyetinin derinliği aşağılara kadar gidiyor.

Sınırlarımıza yakın olan bölgelerde enerji kaynakları olup olmadığı, tartışmalı. Ancak güneye doğru inildikçe, çok sayıda petrol kuyusu olduğu ve bunların PYD/YPG tarafından işletildiği biliniyor.

Stratejik ortağımız, NATO müttefikimiz ya da benzeri çeşitli sıfatlarla andığımız ABD, DEAŞ'a karşı kullandığını söylediği PYD-YPG ile işbirliğini devam ettirme konusunda kararlı. Mesele şu ki, ortalıkta DEAŞ yok.

PYD-YPG terör örgütünün DEAŞ'a karşı mücadelede nasıl kullanıldığı, eğer DEAŞ tekrar ortaya çıkarılırsa bundan sonra nasıl kullanılacağı konusunda açık ipuçları içeriyor.

Mantar biter gibi ortaya çıkan ve yürüdüğü her yeri ele geçiren DEAŞ, kontrol ettiği yerleri ciddi çatışmalar olmadan ABD güdümündeki PYD-YPG'ye devretmesiyle biliniyor.

Daha da ilgi çekici olanı, ABD'nin en büyük düşman olarak kabul ettiği DEAŞ'ın kuşatılıp sıkıştığı yerlerden, bizzat ABD'nin desteği ile tahliye edilmesi… Ve ciddi güvenlik tedbirleri altında tahliye edilen DEAŞ militanlarının sanki buharlaşmaları…

Her nereye götürüldülerse, ihtiyaç duyulduğunda sahneye çıkmak için hazırlanıyorlar gibi… 'Elma dersem çık, armut dersem çıkma!' durumu yani…

Tuhaf manzara…

Ülkenin son durum haritasına göre ABD kontrolündeki PYD-YPG terör örgütü Suriye'nin üçte birine hakim. PYD-YPG'nin Rejimle işbirliği içerisinde elinde tuttuğu ve halen rejimin kontrolünde bulunan yerler de düşünüldüğünde, manzara iyice tuhaflaşıyor.

ABD, PYD-YPG ve Rejim güçleri aslında ülkenin oldukça büyük bir kısmını kontrolleri altında tutuyorlar. Ancak, bu güçlerin hakimiyeti altındaki bölgelerde yaşaması gereken insanlar, çoğu Türkiye'de olmak üzere komşu ülkelerde ve Avrupa'da mülteci…

Suriye'nin birliği bütünlüğü, demokrasi, insan hakları, huzur, istikrar ve akla gelebilecek bütün argümanları bolca tekrarlayan ABD, PYD-YPG, Rejim ve onlara destek olanların cevaplamaları gereken soru şu: Hakimiyetiniz altındaki bölgelerin insanları neden topraklarına dönemiyorlar?..

Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile istikrara kavuşturduğu bölgelerde yaşayanların memleketlerine döndükleri ve huzur içinde yaşadıkları, malum.

ABD, PYD-YPG ve rejimin kontrolündeki yerlerin halkının, içinde bulundukları büyük sıkıntılara rağmen neden topraklarına geri dönmedikleri, meselenin en can alıcı sorularından…

İçimizdeki ABD yanlıları, PYD-YPG ve Esad seviciler, bu sorunun cevabını biliyorlar mıdır acaba?..

Oyalamalardan bıkan Türkiye'nin 'Fırat'ın Doğusundaki terör yapılarını imha' kararlılığına canlarının sıkıldığını biliyoruz. Ancak, biraz da esas meseleye kafa yorsalar iyi olacak…