Hatay'dan çıkıp Kırıkhan üzerinden Hassa'ya doğru giderken, Sol tarafta boylu boyunca uzanan Amanoslar'ı gösteren yol arkadaşım Fatih: "Buralar bizim yaylalarımız. Ancak oralarda yerleşen PKK sebebiyle artık gidemiyoruz. Anlayacağınız yaylaları unutmak zorunda kaldık" diyor.
Suriye tarafında Amanoslara paralel uzanan tepeler, Suriye tarafındaki PKK'nın bu taraftaki PKK ile işbirliği demek bölge insanına göre.
A Haber yayını için Hassa'ya ulaştığımızda, dağların ardından gelen top sesleri karşıladı bizi. TSK ve ÖSO, terör odaklarına yönelik harekatı hız kesmeden sürdürüyorlardı belli ki...
Bölgeye gelip biraz dolaşıp çevre hakkında bilgiler alınca, Afrin'in neden önemli olduğu anlaşılıyor. Suriye'nin kuzeydoğusundaki bu bölge, Hatay ve Kilis arasında adeta bir koçbaşı gibi.
2014'te Afrin'i güya kanton ilan ettikten sonra, bölgenin Türkiye ile olan yaklaşık 130 kilometrelik sınırına tüneller açıp, mevziler hazırlamış PYD/YPG...
Buradan da belli ki, hedef birilerinin iddia ettiği gibi bir barış adacığı değil, burayı atlama taşı olarak kullanıp Akdeniz'e ulaşmak.
ABD'nin binlerce kilometre öteden gönderdiği binlerce TIR ve uçak dolusu silah ve malzeme de, bellik ki bu amaca yönelik.
Afrin'deki hazırlıklar, hayal edilen koridorun daha güneyden yani İdlip üzerinden değil de Hatay üzerinden tahakkuku konusunda hesaplar yapıldığının göstergesi belki de.
Doğuda bulunan kantonları Afrin'le birleştirip Hatay üzerinden Akdeniz'e uzatma hayali, ilk bakışta çılgınca. Ancak, son zamanlarda yaşananlar düşünüldüğünde, birilerinin bu tür hesaplar yapmaya meyyal olduğu anlaşılıyor.
Bir NATO ülkesi olan ABD'nin bir başka NATO ülkesi olan Türkiye'nin güney sınırlarında teröristlerden oluşan bir ordu kurma hevesine kapılması da, aslında bu tür hesaplardan...
HANİ DEAŞ BİTTİYDİ ?..
Zeytin Dalı Harekatı sonrası ABD başta olmak üzere birçok batılı ülke, DEAŞ bahanesiyle Türkiye'nin kendisi için açık tehlike olan PYD/YPG terör örgütüne yönelik harekatını durdurma hesabı yapıyorlar.
Kısa bir süre önce 'DEAŞ artık bitti' diyen ABD sözcülerinin, şimdi 'Türkiye PKK'yı bırakıp DEAŞ'a odaklanmalı' şeklinde açıklamalar yapması, bir yönüyle komedi gibi gelse de, çaresizliklerinin göstergesi.
Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde oluşturulması düşünülen terör koridoruna müsaade etmeme kararlılığı, bu tür hesaplar yapıp gerçekleşeceğine de kesin gözüyle bakanların ezberlerini bozmuş durumda.
Zeytin Dalı Harekatı başlayana kadar, Türkiye'nin müdahale etmeye cesaret edemeyeceği beklentisiyle avunanlar, şimdi yeni durumu okumakta zorlanıyorlar. Ülkemizin haklılığı açık olduğu için, söyleyecek bir şey bulamayınca da, bittiğini söyledikleri DEAŞ'la mücadele argümanına sarılıyorlar.
Ancak menfaatleri için kıvranan dış odaklar ve onların kendilerine atacağını umdukları kemiklerin hayaliyle onlara hizmet eden içerdeki hainler ne yaparlarsa yapsınlar, bu kervan yürüyecek.
Afrin'le başlayan harekat, daha önce verilen sözü gerçekleştirmek için Münbiç'e yönelmekle kalmayıp, ülkemize yönelik tehdidi sonlandırmak için Irak sınırına kadar devam edecek belli ki.
Türkiye'nin varlığı, birliği ve istikrarı, binlerce kilometre öteden buraları karıştırma hesabı yapanların menfaatlerinden çok daha önemli çünkü...
Düşman mahfillerde yazılan senaryoları reddeden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 'kendi senaryolarını kendisi yazan ve uygulayan bir Türkiye' var artık...
Bölge üzerine emperyalist hesaplar yapanlar ve onlara hizmet eden içimizdeki hainler, münasip yerlerine kına yakabilirler...