Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 27 Temmuz 2017

FETÖ’nün dijital ini...

Eskiden senaryo dedikleri gibi şimdilerde kontrollü darbe diyerek, 15 Temmuz Gecesi milletimizin kazandığı büyük zaferi itibarsızlaştırmaya gayret edenlerin bütün derdi, ileride bir gün tekrar 15 Temmuz benzeri bir kalkışma olabilmesi için vasat hazırlamak.
FETÖ'nün darbe girişimi için niçin 15 Temmuz'u tercih ettiği ve hangi sebeple gece saat 03.00 yerine saat 22.00 civarında harekete geçmek zorunda kaldığı konusunda, yeteri kadar bilgi sahibiyiz artık.
Devleti ele geçirmek için on yıllardır sinsice hazırlanan örgüt, kozasını iyice ördükten sonra bu işi zahmetsizce yapmak istiyordu belli ki. Ancak 17-25 Aralık'ta afişe olmuşlardı ve devletin istihbarat kuruluşu da ihanetin boyutunu kavrayabilmek ve ortaya çıkarabilmek için FETÖ'ye odaklanmıştı.
Büyük bir gizlilik içinde çalışan örgütün derinliğini ortaya çıkarmak için yapılan çalışmalar sonunda örgütün gizli haberleşme sistemi ByLock'a ulaşıldı.
Üç kademeli şifreleme söz konusu olduğundan, ele geçenlerin çözümü zordu.
Ancak ele geçen mesajların çözüldüğü kadarı bile FETÖ'nün TSK içinde de tehlikeli boyutlarda yapılandığını ortaya koyunca, 2016 Yüksek Askeri Şurası'nda ByLock kullanan kişilerin TSK'dan ihraç edilmesine karar verilmişti.
1 Ağustos'ta yapılacak YAŞ toplantısında örgüt mensubu birçok general ve yüksek rütbeli subayın TSK ile ilişkisinin kesileceğini, TSK içindeki adamları vasıtasıyla FETÖ de öğrenmişti. İzmir Casusluk Davası'nın kumpas olduğunun ortaya çıkması sebebiyle ciddi tutuklamalar olacağını da biliyorlardı.
Bu var olmakla yok olmak arasında bir durumdu FETÖ için. TSK içindeki bütün mensupları tespit edilmemişti. Ama, tasfiyeler sebebiyle ciddi bir kan kaybı yaşayacaklar ve bunu telafi edebilmek için de on yıllara gerek olacaktı. Yapmak için hazırlandıkları şeyi, YAŞ öncesi yapmak zorundaydılar...
Belki 22 Temmuz'da harekete geçeceklerdi. Ancak gerek YAŞ ve gerekse İzmir dosyası ile ilgili çok sayıda isim olduğundan, FETÖ'cülerin TSK 'dan tasfiyesi için 16 Temmuz'da düğmeye basılma kararı alınmıştı. Yani ne yapacaklarsa 15 Temmuz'da yapmaları gerekiyordu.
Ve yapmaya çalıştılar da... Sonrasını biliyorsunuz.

POLİSİYE FİLM GİBİ...

Olup bitenin düz anlatımı yukarıdaki gibi. Ancak MİT'in, FETÖ'nün gizli haberleşme programı ByLock'u tespiti, Litvanya'da bir şirkette bulunan 'server'ine sızması, saklanan milyonlarca veriyi ele geçirmesi, benzeri ancak casusluk filmlerinde görülebilecek uzun ve oldukça heyecanlı bir hikaye...
MİT'in Litvanya'da çok iyi korunan bir servere sızarak ByLock kullanan 215 bin FETÖ mensubunun 18 milyon mesaj ve 3.5 milyon mailinin ele geçirmesinin nefes kesici hikayesi, artık kitaplaştı: 'Kod Adı Bay Bay - FETÖ'nün Dijital "ini" Bylock'a Böyle Girildi' Sabah Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Yahya Bostan'ın yazdığı kitap, 17- 25 Aralık 2013'te yargı ve emniyet üzerinden darbe yapmaya çalışan FETÖ'nün, 2014 başında gizli bir haberleşme sistemi kurduğunu öğrenen MİT'in, bu sistemi açığa çıkarma sürecini anlatıyor.
Kuru ve teknik bir anlatım yerine, olayı adeta bir roman gibi anlatmayı tercih eden Bostan, eline alanın okuyup bitirmeden kolay bırakamayacağı bir eser koymuş ortaya.
Turkuvaz Kitap tarafından yayınlanan eserinde, sadece MİT'in ByLock'un verilerinin bulunduğu merkeze ulaşması ve oradaki milyonlarca verileri ele geçirmesinin arka planı ile yetinmemiş Bostan. 15 Temmuz öncesi yaşanan hemen bütün önemli gelişmeleri aktararak, olup bitenlerin daha rahat anlaşılabileceği bir zemin de oluşturmuş.