Durum, yel değirmeninin su ile değil de doğrudan rüzgarla çalıştığı kendisine uzun uzun ve uygulamalı bir şekilde anlatılan birisinin, 'anladım, yel değirmeni; iyi de bunun suyu nerden geliyor?' demesinden daha vahim.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili anayasa değişikliği, aylardır gündemde olan 18 maddelik bir metin. Halis bir Türkçe ile yazılmış.
Anlaması kıt olanların gazetelerde, televizyonlarda, radyolarda, salonlarda ve meydanlarda yapılan açıklamalara başvurmaları kafi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'da oylanacak Anayasa Değişikliği ile hiç alakası olmayan iddialar üzerinden 'pozitif' olduğunu söylediği bir kampanya yürütmeyi tercih ediyor.
TV ya da radyo programları yanında gittiği yerlerde salon ya da meydan toplantılarında, iddialarını tekrarlarken, yenilerini ilave ediyor. 18 maddelik metni okuduğunu söylediğine göre, iddia ettiği hususların Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde olmadığını biliyor olmalı Kılıçdaroğlu. Bazı şeyleri kavramakta güçlük çekiyorsa da, 'o söyledikleriniz bahsi geçen metinde yok' ya da benzeri sözlerle yardımcıları veya danışmanları tarafından uyarılmalı diye düşünüyor insan.
Sürecin başından beri söylediklerini tekrara gerek yok. Sadece son incilerinden birisi bile, değişikliği anlama konusunda ne kadar zorlandığını gösteriyor Kılıçdaroğlu'nun. Ya da aslında iyi anladığını, ancak aleyhine konuşabilecek bir şeyler bulamadığı için eleştirecek şeyler uydurduğunu...
Son günlerdeki konuşmalarında, yeni anayasa teklifinde Cumhurbaşkanının iki kere seçilebildiği esasının yer aldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Üçüncü dönem seçilemiyor.
İkinci dönemin sonunda meclisi fesih edebilir, kendisi de seçilebilir.
Böylece ne olacak, 5 yıllık süreyi doldurmadığı için üçüncü dönem de seçilme ihtimali olacak, asıl amaç bu."
Oku bakayım!..
CHP Genel Başkanı'nın bahsini ettiği konu, metinde şu şekilde yer alıyor oysa:
"TBMM üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde TBMM genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, TBMM genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir..." Yani, Cumhurbaşkanı ikinci dönemi bitmeden seçim yapılmasını isterse, üçüncü dönem aday olamıyor. Ancak ikinci döneminde meclis seçimin yenilenmesini isterse aday olabilme imkanı var.
Anlaşılması zor bir husus değil bu. Bir kişi iki kere cumhurbaşkanı seçilebiliyor. Birinci döneminde kendisi seçim isterse, ikinci dönem olarak aday olabilse de; ikinci döneminde iken seçim isteyecek olursa, tekrar aday olabilme şansı kalmıyor. Bu kadar açık...
En garip olanı ise, CHP Lideri'nin cumhurbaşkanının ikinci döneminde 'meclisi feshederek' üçüncü defa aday olabileceği şeklindeki 'doğru olmayan' yorumundan sonra yaptığı çağrı:
"Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor diyorlar. Ben de kendilerine bir çağrı yapıyorum. Siz de alın elinize 18 maddeyi, ben de alıyım elime 18 maddeyi; gazetecileri de televizyonları da siz belirleyin..." CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Lideri'nin 'yeni sistemde ayrı partilerden seçilecek cumhurbaşkanı ve başbakan arasında problem çıkabileceği' şeklindeki meşhur gafı ile ilgili açıklama yaparken, "Kılıçdaroğlu 18 maddeyi ezberden ve tersten okur, size de okutur" demişti.
Konuştuklarına bakılırsa, Kılıçdaroğlu 18 maddeyi okumasına okumuş, ama tersten okumuş...