Gerçekten de hayal gücü yüksek, "büyük düşünen" bir liderdi Necmettin Erbakan.
Bir projeyi gerçekleştirecek ilk adımının "hayal etmek" olduğunu biliyordu.
Partisi defalarca kapatılmasına rağmen yılmadı, sabırla yoluna devam etti. Çileli siyasi yaşamı onu 70'inden sonra yeniden iktidara ortak etti.
Şimdi de öğrencileri iktidarda.
İlk cümlede söyledik; hoca hakkında iki gündür gazetelerde ve televizyonlarda her şey anlatıldı.
Peki Necmettin Erbakan için eski koalisyon ortağı -Kıbrıs Barış Harekatı'na birlikte gerçekleştirdiler-
Bülent Ecevit ne düşünüyordu?
Vefatından önce, anılarını yazmak için konuştuğumuz Ecevit'in değerlendirmesinden bazı bölümleri bu köşeden okurlarımıza sunuyoruz:
Söz Ecevit'te:
- "Kıbrıs Barış Harekatı ikimizin ortak kararı idi. Hiçbir tartışma olmadı aramızda. Aslında Barış Harekatı'na bütün Bakanlar Kurulu üyeleri karar vermişlerdi.
Milli Güvenlik Kurulu toplanmıştı. Yani her şey bağlanmıştı ve askeri harekatın yapılması istenmişti. Zaten birkaç gün önceden karar alınmasaydı hareket yapılamazdı."
Peki Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan arasında hiç anlaşmazlık olmadı mı?
İşte Ecevit'in bu soruya verdiği yanıt:
- "Koalisyon ortağı olarak, temelde hiç anlaşamadığımız şeyler oluyordu. Ama aramızda Sayın Erbakan'ın kişiliğinden kaynaklanan hiç bir sorun olmamıştır. Partisinden kaynaklanan sorunlar vardı. Özellikle aftan kaynaklanan sorunlar vardı aramızda. Yoksa onun dışında aramızda üzücü bir olay olmamıştır."
Bu kadar iyi anlaştıkları halde koalisyon hükümeti neden yıkıldı?
Ecevit'in anlattığına göre, Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra İskandinav ülkeleri kendisini davet etmiş.
İsveç, Norveç, Danimarka'yı kapsayan gezi sırasında vekaleti Başbakan Yardımcısı Erbakan'a değil, bir başka kişiye bırakmak istemiş.
Bu tercih Milli Selamet Partisi kanadında büyük rahatsızlık yaratınca Erbakan Hoca açık tavır koymuş:
-"Başbakan vekilliğini bana bırakmazsan koalisyon ortaklığından çekiliriz."
Vekalet krizi aşılamayınca CHP-MSP koalisyon hükümeti sona ermiş...
Yeri gelmişken, zarafet ve nezaketleri benzerlik gösteren, bu özellikleriyle Türk siyasetinde her zaman hatırlanacak olan iki eski Başbakana bir kez daha rahmet diliyoruz...